“Eskişehirli olmamasına rağmen Eskişehir'e en çok faydası dokunmuş milletvekilleri kim derseniz” Birinci sırada Hüsamettin Cindoruk, ikinci sırada da Kemal Unakıtan gelir.
***
Her ikisi de, kendi iktidarları döneminde, hem Ankara'da sözlerinin geçiyor olması, hem de etkili görevlerde bulunmalarının sağladığı avantajları Eskişehir lehine kullanmış, şehir de bu avantajlardan ziyadesiyle yararlanmıştır...
***
Örneğin: Eskişehir'in Büyükşehir statüsüne kavuşması, doğalgaz kullanan Türkiye'deki dördüncü il olması ve başta Toprak olmak üzere önemli sanayi kuruluşlarının yatırım için şehre gelmesi, Cindoruk'un Meclis başkanlığı görevi sırasında Eskişehir'i önceleyen ve kayıran tutumu sayesinde gerçekleşmiştir.
***
Keza: Şehir için büyük sıkıntı yaratan Eskişehir-İstanbul yolunun yenilenmesi, mevcut bugünkü çevre yolunun alt geçitler yapılarak karşılıklı üç şeride çıkartılması, öğrenci yurtlarının ihtiyaca ceevap verir hale getirilmesi ve Eskişehirspor'un süper lige çıkması, Kemal Unakıtan'ın Maliye Bakanlığı görevi sırasında, yine Eskişehir'i önceleyen ve kayıran tutumu sayesinde olmuştur.
***
O yüzden, gerek Hüsamettin Cindoruk gerekse Kemal Unakıtan, Eskişehirli olmamasına rağmen, Eskişehir milletvekili olarak, Eskişehir'e en çok faydası olan iki siyasetçi olarak, bugün dahi iyi düşüncelerle anılır...
İktidar partisinin bugün Eskişehir milletvekilliğini yapan ama Eskişehirli olmayan iki ismi var...
Fatih Dönmaz ve Ayşen Gürcan...
Her ikisi de iktidar partisinde bakanlık yapmış isimler.
Her ikisi de önemli sayılabilecek komisyonlara başkanlık yapan isimler.
Her ikisi de Ankara'da sözü geçebilecek isimler.
Ancak...
Her iki isimden de bugüne kadar konumlarını Eskişehir'i önceleyen ve kayıran, bunun karşılığında da şehrin bir kazanım elde ettiği bir tutum göremedik...
***
Diyeceğimiz o ki;
Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan, yıllar sonra, tıpkı Hüsamettin Cindoruk ve Kemal Unakıtan gibi (Eskişehirli olmamalarına rağmen) Eskişehir'e en çok faydalı milletvekilleri olarak anılmak istiyorsa, biran önce onların yaptığı gibi, konumlarını Eskişehir'i önceleyen ve kayıran bir tutum içine girmeli...
Böylece isimleri de bu tutumları sayesinde ve şehre sağlayacakları kazanımlar ile yıllar sonra bile anılmalı.
Aksi halde...
Eskişehirli olmayan Eskişehir milletvekilleri olarak, Eskişehir'e çok da faydası olmayan isimler olarak hatırlanabilirler.
Bizden söylemesi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ERKEN SEÇİM EMARELERİ...
Türkiye'de özellikle 1980'den sonra yapılan erken seçimlerin nedenleri çıkartılmış…
Buna göre…
1. ülke ekonomisinin kötüye gitmesi nedeniyle, yüksek enflasyondan olumsuz yönden etkilenen çeşitli toplum kesimlerinin, hükümete karşı cephe almaları ve bu tepkilerin gittikçe artarak devam etmesi…
2.Başta muhalefet partileri olmak üzere, çeşitli sivil toplum örgütleri ve kamuoyunun iktidardaki parti veya partilere baskı yapması ve erken genel seçim için ısrarlı olması.
3. Mecliste çoğunluğa sahip bir partinin, siyasi konjonktürün kendi lehine işlediğini anladığında, “fırsat bu fırsat” diyerek seçimleri erkene alması.
4-Mecliste çoğunluğa sahip bir partinin, siyasi konjonktürün kendi aleyhine işleyeceğini anladığında “İktidardan olacağım” endişesiyle erken seçim kararı alması, erken seçim nedenleri olarak sıralanmış.
***
Öte yandan…
Türkiye’de özellikle 1980’den sonra alınan erken seçim kararları öncesindeki emareler de çıkartılmış.
Buna göre;
-Eğer iktidar para ve kredi musluklarını açmaya başlıyorsa…
İktidarının önündeki engellemeleri kanunlar çıkartarak kaldırmaya çalışıyorsa…
-Yine iktidarın “son kozları” olarak kabul edilen kararları ve uygulamaları devreye sokmaya başlıyorsa…
- Ülkede yolunda gitmeyen ve geniş kitlelerin mağduriyet duyduğu ekonomi ve işsizlik gibi olumsuz vaziyetlerin üzerini, alakasız konuları gündeme taşıyarak örterek, bu konuların tartışılmasını engelliyorsa…
Bunlar da erken seçimin yapılacağına dair emareler olarak sıralanmış…
***
Tüm bunlardan sonra, gerek bugüne kadar yapılan erken seçimlerin nedenlerine ve emarelerine bakılırsa, önümüzdeki süreçte erken ya da baskın bir seçim yapılıp yapılmayacağı ihtimali az çok ortaya çıkıyor sanırım…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ŞU KATI ATIK ÜCRETİ MESELESİ...
Eskişehir'de ve Türkiye genelinde belediyeler tarafından alınan katı atık toplama ücretleri, son dönemde ciddi toplumsal tepkilere yol açıyor.
Vatandaşlar, bu ücretlerin halihazırda ödedikleri vergilere ek bir yük olduğunu, hizmet kalitesinin düşük kaldığını ve ücretin şeffaflık sorunları yarattığını ifade ediyor.
Belediyeler ise bu ücretlerin yasal dayanağının bulunduğunu ve atık toplama ile bertaraf hizmetlerinin ciddi maliyetler doğurduğunu savunuyor.
Bu nedenle gelir bazlı tarifeler, geri dönüşüme teşvik gibi yeni modeller üzerinde çalışmalar yapılması gerekiyor.
Sorunun çözümü için adil ücretlendirme, şeffaf bilgilendirme ve hizmet kalitesinin artırılması şart. Bu da alınan katı atık ücretlerinin yalnızca bir gelir kalemi değil, çevre bilinciyle sosyal adaletin kesiştiği bir alan olarak ele alınma zorunluluğunu ortaya çıkartıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,