Bizim bir haftalık gezimiz başladığında Vietnam Sosyalist Partisi' nin 12'inci kongresi bitmişti.Genel sekreter Nguyen Phu Trong da Güney Vietnam'da dolaştı. Viet Nam News'den gezinin yansımalarını izledim: Delta arazisinde 19 bin hektar pirinç, 5 bin 800 hektar meyve, 500 hektar sebze, 475 hektar alanda balıkçılık yapıldığını, 88 bin 200 hane halkının tarım ve hayvancılıkla geçindiğini öğrendim.Suyun içinde yaşayan Nam halkı arasında 355 bin insanın arıtılmış temiz suya ihtiyacı olduğunu,planda gerekli yatırımların öngörüldüğünü de genel sekreter açıklıyordu.
Cu Chi'de Vietkong iradesi
Kulaklarımızda kalan adıyla Saigon bugünkü adıyla Ho Chi Minh kentinde en önemli yer Savaş Müzesi.Bizim hayatla ilgili seçimleri yaptığımız dönemin ünlü savaşıyla ilgili anımsamadığımız çok malzeme var. Müzeyi dolaşırken Azeri atasözünü sıklıkla yineledim: "İnsanın insana ettiğini felek bile etmez!"
Fransa' nın ve ABD'nin Hindiçini Ülkelerinde ne işi vardı? Öylesine insaftan yoksun, öylesine acımsız, öylesine kahredici bir savaş yaşanmış ki, müzeden çıkarken,yaşı, cinsiyeti,milliyeti ve inancı farklı herkesin, gücünü sınırsız kullananlara nefretlerini gözlerinden okumak mümkündü.
Eski Başkanlık Sarayı'na girerken Çin yapımı 390 ve 843 nolu, zaferin simgesi olan iki tankı farklı bir araç gibi değerlendirdiğimi farkettim."Düşmanını öğretmen yap" diyen bu kadim halkın bundan ders alarak başkalarına tahakküm etmeyeceğini umdum.
Vietnam' in dağlık alanlarının başladığı Cu Chi yakınlarındaki 250 kilometre olduğu söylenen tünelleri,yalın ama yaratıcı savaş tekniklerini görünce, kitle desteğini arkasına alan bir gücü,bir ortak iradeyi hiç bir büyük ordunun yenemeyeceği düşüncesini bir kez daha onayladım. Ho Chi Minh'le ilgili deftere bir kaç satır karaladım: " Saygıdeğer Ho Amca, Benim gençlik yıllarımın birinici kahramanı Gazi Mustafa Kemal,ikinci halk önderi de sendin.Bir ulusun kendi özgürlüğüne inanmasının gücü önünde hiç bir silahın galip gelemeyeceğini siz ulus olarak bütün dünyaya kanıtladınız. Özgürlük ve vatan sevginiz önünde saygıyla eğiliyorum".
Hepimizin barış,refah ve insanlığın farkına varmamız için Vietnam zengin bir alan. Vietnam 'ın tarihinden hepimizin çıkaracağı sayısız dersin olduğuna inanıyorum.
Asıl zafere doğru
Vietnam' ın güneyinde dolaşırken zihnim bir cümlenin üzerine odaklandı: Asıl zafer şimdi kazanılmalı!
Toplumlar karşılarında somut bir düşman buldukları zaman daha kolay toplarlanabiliyorlar. Somut düşmanı yenmek için kitle desteği daha kolay sağlanabiliyor. Asıl yönetim becerisi, barış zamanında tutarlı bir kalkınma stratejisi çevresinde toplumun ortak enerjisini maddi ve kültürel zenginliğe dönüştürebilmede.
Bugün kişi başına 17 bin dolar gelir yaratma sınırını aşamayan toplumlar, hep "izleyen" olmak zorunda kalıyor. Vietnam' ın gündemi de bu: İzleyen değil,paydaş olabilme.
Bizim ülkemiz gibi Vietnam da dünyadaki gelişmeleri net biçimde okumak zorunda. Kendi olanak ve kısıtlarını iyi değerlendiren bir strateji çevresinde enerjisini odaklaması gerekiyor. Bugün 90 milyon nüfusu var yaklaşık 180 milyar dolarlık gelir yaratıyor. Bu gelirini artırmak 17 bin dolar sınırını aşmak için halkının inatçı karakterini kalkınma yarışına odaklamalı.
Her ulus kendi kaderini kendi elleriyle çizer. Vietnam'ı görmekten mutluyum. Kendi zihnimde nice ince ayarlar yaptım: Hayat kimi zaman önyargılarımızı, çoğu zaman yerleşik doğrularımızı,sık sık ezberlerimizi bozmayı gerektiriyor.