CHP’de Kurultay’ın başladığı Cumartesi günkü yazıma “Tarihi Kurultay, Kılıçdaroğlu mu, Özgün Özel mi” başlığını koymuştum. Partinin bu 38. Kurultayının “tarihi önemde” olacağını biliyordum. Öylesine kritik bir döneme rastlamış ve 13 yıl sonra ilk defa gerçek anlamda “iki adaylı” yapılacak bir toplanma olacağından belliydi bu nitelik. 
Bunun ötesinde, 1972 kurultayına göndermede bulunarak, Genel sekreterlikten istifa ederek partinin “tek adamı” tarihi kişilik İsmet İnönü’ye bayrak açarak kazanmasını hatırlatmıştım. O yazıda vurgulamamıştım ama ima etmiştim;
-Bu kurultay da CHP tarihinde gerçek bir dönüşümündür!..
Nitekim öyle olduğu görüldü. Merhum Ecevit 1973 seçimlerinde tek başına olmasa da partiyi iktidara taşıdı. Ne yazık ki MSP ile yaptığı koalisyon uzun ömürlü olmadı. Ondan sonraki başarısına 1994’e kadar, bu sefer CHP ile değil, kurduğu DSP ile ulaşacak, bunu 1997 seçimlerinde DSP’yi 1. Parti konumuna getirerek perçinleyecekti. 
Lider İmamoğlu, Aday Özel!..
Bugüne dönersek… 
Bu son kurultay da bir “dönüşüm”le bitti!.. O sözü ilk telaffuz edenin, Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği 28 Mayıs’taki  Cumhurbaşkanı seçimlerinin hemen ertesi günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu hatırlayalım. Doğrusu, Parti yönetimi ve partili seçmen kaybetmenin şokunu yaşarken, “beklenmeyen” bir çıkıştı İmamoğlu’nun açıklaması. Gerçi, 2019 seçimlerini iki kez kazanmış, hem partide hem de kamuoyunda önemli biri siyasi figür haline gelmişti ama, 
-Sadece bir Büyükşehir Başkanıydı!.. 
Kuşku yok, son seçimlerde o da çok çalışmış, kazanılması adına emek vermişti. O’nun gibi diğer Belediye başkanları da. Bu süreçte, Parti MYK’sının aldığı Kurultay kararı ile CHP Genel Başkanlığı adaylığı için ismi çok dillendirilen kişiydi. Ne var ki…
Kendisinin yarışıp kazanmadığı İstanbul kaybedilse, neye yarayacaktı CHP Genel Başkanlığı?.. Kılıçdaroğlu’nun çabalarıyla kendisi de buna ikna olunca; Giderek taraftar bulmaya başlayan değişimciler Bir Genel Başkan adayı arayışına girdiler. Bulundu da;
-CHP Meclis Grup Başkanı Özgür Özel!.. 
*** 
Sayın Özel, son iki dönemdir sürdürdüğü Grup Başkan vekilliğinde başarılıydı doğrusu. Mecliste bu sıfatla katıldığı oturumlarda, Meclis çatısı altında yaptığı basın toplantılarında yerinde “hazır cevap” çıkışlarıyla  takdir de topluyordu. Buna karşın doğrusu pek çok çevre tarafından CHP Genel Başkanı olacak bir profile ulaşmış görünmüyordu. Ama sonuçta;
-Ekrem İmamoğlu liderliğinde ve delegenin yarısından fazlasının oyu ile CHP Genel Başkanı seçildi. 
İçtenlikle Partiye, memlekete ve demokrasimize katkılar getirmesi dileğiyle hayırlı olsun derim… 
Kaybeden Kılıçdaroğlu’na gelince…
Evet, kurultayın “kaybedeni” sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince…
Kemal Bey bence, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’ten sonra CHP’ye önemli katkılar sunan liderler arasındadır. Bakmayın siz “13 yıldan 8-10 seçim/referandum kaybetti” söylentilerine. Kazandırdıkları arasında başta İstanbul, kazanılan 11 Büyükşehir Başkanlığı az katkı mıdır?. 
Mütevazı yaşam tarzı, siyasette az rastlanır örnek aile yapısı, vakur duruşuyla bir siyasetçinin nasıl olması gerektiğini gösteren bir kişiliktir.  
Hataları yok mudur? Olmaz olur mu. Bence birincisi özellikle son yıllardaki seçimlerde “A takımını” bürokrat ağırlıklı kişilerden belirlemesi ve bunda ısrarı. 
Sonrasında 6’lı masa oluşturmasında partisinin sağındaki çoğu yeni siyasi partilere (Özellikle de oluşumunda katkı verdiği İYİ Partiye) gereğinden fazla güvenmesi…
Ve diğerleri… 
Yeri geldiğinde bunlar çokça irdelenecektir. Sözün özünü, başlıkta irdelemiştik zaten; 
-Özgür Özel kazanmadı, Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti!..
*** 
Bir küçük not daha:
Bir önceki yazıda “Gelecek yazı, Nebi Hatipoğlu olsun “ demiştik., olmadı. Zira çiçeği burnunda Eskişehir Milletvekili, yazıya nokta koyduğumuz şu sıralarda AKP’ye geçmek üzere!..
Ona da sıra gelecek elbet!...
---------------------------------------