Kişilerin siyasi görüşleri, dini inançları, cinsel yönelimleri ve mezhep, ırk kökeni gibi özelliklerine göre kategorilendirilerek fişlenmesi biz farkında olmasak da, günümüzde oldukça yaygın hale gelmiş durumda. Kişisel veriler o kadar kıymetli ki, şirketlerin kendi arasında veri paylaşmasına veya bu bilgilere sahip kişiler tarafından başka kaynaklara alım satımı dahi söz konusu oluyor. 

Kişilerin rızası olmadan edinilen özel bilgilerinin kullanılmak üzere satılması, hem kişilerin mahremiyetine hem de özel hayatlarının gizliliğine açık bir tehdit niteliğinde. Çünkü kişisel verilerin, kişilerin açık rızası alınmadan kaydediliyor oluşu, bu verilerin kötü niyetli insanların eline geçme ihtimalini daha da arttırıyor.

Kişilerin bu konuda sadece izinlerinin alınması yetmeyeceği gibi, hangi kişisel verinin, ne amaçla, ne kadar süre kaydedileceğinin kişiye açıklanması ve buna rağmen kaydedilecek kişisel verilerin yapılmak istenilen iş ile uyumlu olması gerekiyor.

Peki kişisel veriler neden bu kadar önemli?

İnternette ve kişisel verilerinizi toplayan diğer tüm alanlarda yapılan paylaşımlar, Tweetler, beğeniler, profil fotoğrafları, akıllı saatlerdeki kayıtlar, fotoğraf albümleri, trafik kazası kayıtları, geçmiş işlemler, gibi bir çok farklı kaynaktan elde edilen tüm veriler bir araya toplandığında ortaya sizinle ilgili pek çok ip ucunun bulunduğu geniş bir dosya çıkıyor ve algoritmaların bu bilgileri özel bir filtreden geçirmesiyle, durum dışarıdan bakıldığında, size fayda sağlanabilecek bir hale getiriliyor. “Bu telefonlar bizi dinliyor mu?,” diye hepimiz sormuşuzdur. Bu sorunun cevabı, gün içinde yapılan  tıklamaların, bakılan sayfaların, sayfada hangi konunun ya da görselin üzerinde kaç saniye durulduğunun ve en çok neyin arandığının algoritmalar tarafından saptanarak ve bunu baz alarak devamlı önünüze o konuyla ya da ürünle ilgili reklam ve görseller düşürmesidir.

Her gün atılan milyonlarca Tweet, Whatsapp mesajları, Facebook gönderileri, 
izlenilen filmler, yapılan tıklamalar, internet sayfalarında kalma süresi, markette indirim kartıyla yapılan alışverişler gibi her türlü bilgi bir araya getirilip işlenilerek, hakkınızda bir bilgi yığını oluşturulduğunda, bu veri yığını ile önemli olmadığını düşündüğünüz kişisel bilgilerden de yola çıkılıyor ve sizin bilinmesini istemeyeceğiniz kişisel verilerinize de ulaşılabiliyor.

Kişisel verilerinizin önemi sadece bu kadar büyük veri işleyicilerinin ya da sosyal medya şirketlerinin değil, evinize kaçta girdiğinizi bilmek isteyen hırsızdan, telefonla size bütün bilgilerinizi söyleyerek güven kazanmaya çalışan dolandırıcıya kadar kötü niyetli herkesin işine yaramaktadır. Bizim mesleğimizden örnek vermek gerekirse; bir kaza yaptığınızda veya iş kazası geçirdiğinizde bazı hukuk büroları tarafından aranırsınız. Onlar sizin dava açabilecek bir mağduriyet yaşadığınızı biliyorlardır çünkü bir şekilde sizin mağduriyetinize ilişkin bilgi kendilerine sızdırılmış veya satılmıştır.

Türkiye'de de mevzuatın değişmesi üzerine, kişisel verilerinizin saklanmasıyla ilgili olarak sizlere son zamanlarda, pek çok yerde aydınlatma metinleri imzalatılıyor, internet sitelerinde onayınız alınıp, gizlilik politikaları değiştiriliyor. Geçtiğimiz günlerde whatsapp tarafından yapılan değişiklikle konu oldukça gündeme gelmiş olsa da, tek tehlikenin whatsapp olmadığını bilmenizi isterim. Aydınlatma metinlerini okuyun ve kişisel verilerinizin izinsiz kullanıldığını gördüğünüzde muhakkak şikayetçi olun.