Önceki gün akşama doğru bir dost okurdan öğreniyorum haberi;
-Başkan Kazım Kurt, Kurşunlu Külliyesi’nde eylem başlattı!..
Öylesine çarpıcı bir cümle ki, bir anda kavrayabilmem imkansız. Sadece Kurşunlu Külliyesi’nin Odunpazarı ilçesi sınırları içinde bulunduğunu, Kazım Kurt’un da o ilçenin Belediye Başkanı olduğunu oturtabiliyorum yerli yerine!.. İyi de;
-Eylem ne, neyin eylemi?..
Onu da kısa bir telefon trafiğinden sonra öğreniyorum.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün mülkiyetindeki tarihi mekanın uzun yıllardır Odunpazarı Belediyesi tarafından çeşitli kültürel amaçlı etkinlikler için kullanıldığını da hatırlıyorum. Olan biteni ondan sonra öğreniyorum;
-İlçe kaymakamlığının talimatıyla zincirli kilit takılarak mühürlenmiş…
Vakıfların ki idari bir karar.
Nedenini de bir merak, eylem alanına gittiğimde Başkan Kazım Kurt ve destekçisi eylemci grubunun içindeki tanıdıklardan öğreniyorum. Buna göre; Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Odunpazarı Belediyesi’nden mekanın “terk edilmesini” istiyor, anlaşıldığı kadarıyla bir de süre veriyor. Belediye de bu “idari karara” süresi içinde, İdare Mahkemesi nezdinde itirazda bulunuyor. Karar olumlu, yani;
-İdari karara ilişik yürütmenin durdurulması!..
Bu noktada ilginç bir gelişme yaşanıyor. Sanki “apar topar kapatılmanın gerekçesi” de bu noktada anlaşılıyor;
-Mahkeme kararı, aynı mesafedeki Odunpazarı Belediyesi’ne ulaşıyor ama, ilçe kaymakamlığına ulaşamıyor, ulaştırılamıyor!..
Böylelikle “talimat” yerine getirilip, külliyenin ene girişi zincirlenerek mühürleniyor.
Olay bu hızda gelişince, özetle anlatmaya çalıştığım gelişmeler ve Başkan Kurt’un tek başına başlattığı, giderek kalabalıklaşan eylem de gerçekleşiyor.
-Dondurucu Eskişehir ayazında, meydanda yakılan ateşin etrafında büyüyen tepkili kalabalıkların katılımıyla…
Oradan ayrıldığımda Başkan Kurt’un bir iyi niyet mesajını da yanımda götürüyorum;
-Sayın Vali yarın bu hukuksuzluğa el koyar, sorun çözülür!..
Belediye AKP’nin elinde olsaydı?..
Konunun “siyasi boyutu” aklıma gelmekle birlikte, açıkçası ben de öyle düşünüyordum. Öğle sonrasında telefonuma “Valinin basın toplantısı” mesajı geldiğinde daha bir meraklanıyorum. Bir süre sonra o toplantıda basına konuştuğunun geniş bir özeti, Sakarya’nın anında güncellenen internet sayfasına düşüyor. Hiç de beklenen gibi değil valinin konuya ilişkin düşünceleri. İlk gözüme çarpan şu sözcükler;
-Eskişehir’in konuşacağı çok konusu var. Bu da çok büyütecek bir olay değil!..
Tabii ki doğru, konuşup tartışacak çok konumuz var, amenna!..
Ne ki, “küçümsenecek” bir konu asla değil. Ortada bir de hukuksuzluk da varsa… Öncesinde “itiraf gibi” kısacık bir cümle daha;
-Takibimizde bir konuydu!..
Valilikçe “takip gerekçesini” merak etmemek elde değil. Onu da açıklıyor sayın Vali Güngör Azim Tuna;
“-Burası devletin bir kuruluşunun emanetinde. Biz talep ettik Vakıflardan. Biz de bir kamu hizmeti yapıyoruz”
Talebin gerekçesini “Çünkü bizim de ihtiyacımız var” şeklinde açıklıyor sayın Vali!..
İşte burada ortaya çıkıyor “ihtiyaç” meselesi… Bir soruyla birlikte;
-Odunpazarı Belediyesi, bundan önceki iki seçim döneminde olduğu gibi AKP’li Başkan ve kadrolar tarafından yönetiliyor olsaydı, böyle bir ihtiyaç doğar mıydı?
Eskişehir kamuoyu bu sorunun yanıtını rahatlıkla verecektir; HAYIR!..
***
Açıklamada “açık veren” pek çok nokta daha bulunuyor. Bugünkü gazetelerde ayrıntılı olarak yer aldığında daha iyi anlaşılacaktır. Dedim ya, aniden ortaya çıkan bir sorun. O nedenle;
-Gelişmelerle izlemeye devam edeceğiz!..