Ülkece YouTube üzerinden, Sedat Peker’in yayınladığı videoları, itirafları ve ona verilen cevapları adeta bir dizi izler gibi takip ediyoruz. Önceden günü belli olan yayınlar için pazar sabahı dahi erkenden kalkanlar var. İnternet üzerinden yapılan bir yayınla ülkenin gündemi bir anda değişti.

İddiaların ismi geçen siyasileri zor durumda bıraktığı aşikar, ancak asıl tehlikeli olan iddiaların Türkiye’yi de uyuşturucu baronlarının yönetiminde etkili olduğu bir ülke durumuna sokması.  İddiaları öne süren kişinin yakın zamana kadar suç örgütü lideri olarak nitelendirilmesine rağmen iktidarla yakın ilişkiler içerisinde olması vahameti daha da artırıyor.

İddiaların doğruluğunu veya yanlışlığını bir kenara koyun, hem siyasilerin, hem de Türkiye’nin bu kadar kolay hedef haline gelebilmesi Türkiye’de güvenle işleyen bir adalet sisteminin olmayışının sonucudur. Yargı güvenilir bir şekilde bu iddiaları inceleyebiliyor olsaydı, savcılar korkmadan, güven içerisinde re'sen soruşturma başlatabilselerdi ve yargının ulaştığı sonuç güvenilir olsaydı zaten ne mafyadan bahsedebilirdik ne de bu iddiaları dizi gibi televizyondan izlerdik.

Türkiye’de yargının güvenilir bir şekilde iddiaları inceleyememesinin bu sefer çok daha büyük bir tehlikesi var, o da yabancı ülkelerin soruşturma yürütmesi. Türkiye daha yeni bunun bedelini ödedi, halen de ödemeye devam ediyor. Reza Sarraf ve Halkbank Genel Müdürü’nün İran ambargosunu deldikleri gerekçesi ile ABD’de yargılanmaları, Türkiye’ye yönelik ambargo ihtimali ekonomimize zor günler yaşatmış, hükümeti de zan altında bırakmıştı. Türkiye’de soruşturmayı bağımsız savcılar yerine FETÖ’ye bağlı savcıların başlatmasa, ardından iddiaların asılsızlığı net bir şekilde ortaya konmuş olsa veya var ise suç işleyenler cezalandırılmış olsa hem dışarıdan bu tehditler ile karşılaşılmayacaktı, hem de yargıya güven duyulacaktı.

Bugün Sedat Peker’in iddiaları tarafsız ve bağımsız olabilen ve kim olursa olsun hesap sorabilen bir yargı tarafından değerlendirilebilmeli. Basında ABD Adalet Bakanlığı ve CIA’in Peker’in peşinde olduğuna dair haberler şimdiden yer aldı. Belli ki Sedat Peker’in uyuşturucu ticaretine yönelik iddialarını Türkiye değerlendirmez ve iddiaların gerçek dışı olduğuna herkesi ikna edemezse, soruşturmayı yine başka ülkeler yönetecek ve bunun bedelini hep beraber ödeyeceğiz.