Siz de aynı duygular içinde değil misiniz?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçip giden Kurban bayramı ve sonrası günlerini bir dram filme izler gibi izleyip hatırladıkça, açıkçası ben başka bir başlık bulamadım. Olanları şöyle bir özetle hatırlarsak belki de bana hak vereceksiniz.
Kurban bayramının ilk günü. Haber kanalları önce bir spotla duyuruyor haberi..
-Manisa Büyükşehir Belediye başkanı Ferdi Zeyrek elektrik akımına kapılarak hayati Acil
Sonrasındaki gelişmeleri de öğrenecektik hep birlikte…
Merhum başkan Zeyrek, bir gün önce “bir bilenle” evinin havuzundaki elektrik donanımını kontrol etmiş, ertesi günü de havuza doğru yürümüş, o anda olanlar olmuştur.
-Trafodaki kaçaktan ıslak zemine yayılan elektrik akımına kapılarak yere düşüyor Ferdi Bey.
Sesini duyan eşi koşup geliyor ve şalteri indiriyor. Belirtildiğine göre 8 dakika içinde hastaneye yetiştiriliyor. Burada sağlık görevlileri duran kalbi çalıştırmak için uzun süreli (70 dakika) bir uğraşa girerler ve başarırlar. Sonrasında 5 gün yoğun bakım ve umutların tükendiği an…
‘En çalışkan en dürüst Başkan…’
O günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Memleketi Manisa’dadır. İkinci bir mucize beklentisi içinde, Kah O’nun ağzından kah doktorlardan gelen kamuoyuna yapılan açıklamalarla geçer o süre.
Özgür Bey de Parti yönetiminin neredeyse tamamı ile hastane bahçesinde adeta karargah kurar. Manisalılar ile birlikte Türkiye kamuoyu televizyonların başında gelişmeleri izlemektedir. CHP’liler ile birlikte Manisa Halkı da gecesiyle gündüzüyle hastane önünde büyük kalabalıklara nöbetleşe katkı sunmaktadır adeta.
-Yapılacak ‘Başkanınız yoğun bakımdan çıktı’ açıklamasını bekleyerek…
Kamuoyuna, başta muhalefet partililerin genel başkanları ve yetkilileri de “geçmiş olsun” mesajlarıyla Manisalılara katılmaktadır. Daha da güzeli Cumhur İttifakının iki lideri AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli de…
Ancak Sayın Özgür Özel’in üzüntülü bekleyişi herkesten daha bir “özel”dir…
Hemen her açıklamasında ara başlıkta ifadesini bulan sözcüklerle “Ferdi Başkana” yaşama umuduyla birlikte övgülerini de takdirlerini de duyurmaya çalışmaktadır.
Ben de, belki de Manisalılar dışında genel kamuoyu da bir genel başkanının, partisinin bir Büyükşehir Belediye başkanına yönelik olağan açıklamaları olarak algılamıştım. Ne ki;
-Ondan öte bir yakınlık imiş aralarındaki ilişki!...
Pazar’a değil mezara kadar!..
Hani maç izleyicileri takımlarını ne denli sevdiklerini hissettirmek amacıyla yukarıdaki tezahüratı seslendirirler ya…
-Özgür Özel-Ferdi Zeyrek ilişkisi de böyle bir şeymiş…
Sayın Özel, gençlik ve siyasi mücadele arkadaşını elleriyle toprağa vererek ispatlamıştı bu sloganı…
Cenaze törenine katılan on binlerin ve o anları televizyonlardan izleyen milyonların gözyaşları eşliğinde…
***
Olayın başlangıcından itibaren Manisalı hemşerilerinin süregelen yoğun Ferdi Zeyrek ilgisi de epey bir şaşırtmıştı herkesi…
Öyle ya;
-48 yaşındaki genç başkan şunun şurasında 15 aylık bir hizmet geçmişi vardı iline!..
Ne yapmıştı da bu denli sevilmiş, hemşerilerinin gönlünde böylesine bir yer edinebilmişti? Duyduklarından, öğrenebildiklerinden anlaşıldı ki, buradaki gizem;
-Ayrımsız herkesin başkanı olabilmek, olağanüstü bir içtenlikle ve çok çalışarak yaratmaktı. Hiç başka bir şey değildi!..
Ne diyor siyaset bilimciler;
-Siyasette başarı yerelden geçer.
Bu gerçek, siyasette yükselmek isteyen gençlerin kulağına küpe olsun.
-Işıklar içinde uyu Ferdi Zeyrek…