“Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim çünkü sendikacı değildim. Daha sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Benim için geldiklerinde çevremde sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.” Bu sözler Alman Martin Niemöller’e ait ve belki de dünyada en çok alıntılanan ve paylaşılan aforizma mertebesine erişmiş cümleler. Niemöller önce Nazilerden yana tutum takınmış sonra yanıldığını anlamış ve muhalif kanatta yer almış daha sonra da tutuklanarak toplama kamplarına yollanmış bir din adamı. Söylediği laflar günümüzde “Susma, sustukça sıra sana gelecek” şeklinde sloganlaşmış olan sözcüklerin öncüsü. İnsanın toplumsal yaşamın bir ürünü olduğu, ötekinin başına geleni kendi başına da gelebileceğini düşünmesi, empatiyi ve insanlığı bir bütün olarak kavramanın erdemini anlatan bir metin…
Bugünlerde ibret ve dehşetle izlediğimiz, kanıksatma ve bir “korku imparatorluğu” yaratma adına emniyet güçlerinin yaptığı bilmem kaçıncı dalganın sonucunda gözaltına alınanlarla hep birlikteyiz. “Otoriter Rejim”, “Totaliter Rejime” evrilecek mi merak içindeyiz. Aradaki farkı da bilmek gerekli ki anlayabilelim. Mesela Otoriter rejim devleti siyasi alanda kontrol ederken bireysel yaşamın her yönüne karışmaz. Sivil toplum bazı alanlarda varlığını sürdürebilir. Totaliter rejim, devleti sadece siyasi değil, bireylerin düşüncelerine, davranışlarına, kültürel ve sosyal yaşamına kadar her alanına müdahale edip toplumu tamamen şekillendirmek ister. Otoriter rejim için öncelikli olan iktidarın sürdürülmesidir, Totaliter rejimde ise katı ve kapsamlı bir ideoloji hakimdir ve vatandaştan bu ideolojiye bağlılık istenir. Otoriter rejimde medya ve ifade özgürlüğü sınırlıdır ama tamamen ortadan kaldırılmaz, baskı ve şiddet araçları kullanılabilir ama daha çok muhalifleri susturmaya yöneliktir. Totaliter rejimde ise medya tamamen devletin kontrolündedir. Alternatif görüşlere kesinlikle izin verilmez. Sistematik baskı, sansür, işkence, zorla çalışma kampları, gizli polis gibi araçlarla toplumun tamamı kontrol altında tutulur. Nereden bakarsanız bakın ikisinin de insanlıkla bağdaşır yönü yok. Toplumlar bu iki insanlık dışı rejim arasında sıkışmamalıdır…