Köşemiz geniş. O nedenle yeri geliyor iki, bazen üç konuyu irdelemek gerekiyor. Ne var ki,  “gazeteyi  gazeteden okuma” dönemi giderek sona ermekte olduğundan, köşeleri internetten okuyanlar orada sadece ana konunun başlığını görmekte, o başlığı göre ilgi göstermekteler. 
Zorunlu hallerde ben de bugün olduğu gibi iki konunun başlığını aynı anda okurun ilgisine sunmak amaçlı davranmak zorunda kaldım. Zira; 
-Odunpazarı’nın kurucu meclis üyelerinden arkadaşımız Mustafa Önder’i kaybetmiş bulunuyoruz.
Bu konu köşemizdeki yan sütunlarda yer alacak…
*** 
Bu üzüntünün yanı sıra bir başka “can sıkıcı” konu AKP’nin Büyükşehir Başkanlığına “layık gördüğü” Nebi Hatipoğlu’nun siyaseten “kırıp durduğu anlamsız potları” ele almak kaçınılmaz hale geldi. 
Anlamsız potlar, irdelemesi pek yerinde olmadı doğrusu… siyaseten yakışıksız olsa da bu saçmalıkları siyasete atıldığı andan itibaren yapıp durmakta. Akılda kalan ilklerin başında gelense;
-İYİP’ten birinci sıra adayı olarak Eskişehir’den milletvekili seçilen sayın Hatipoğlu’nun, üç-beş ay geçmeden partisinden istifası… 
Bu, kendisini takip eden benim gibi kimi meslektaşlar tarafından sezilen giderek beklenen bir davranıştı. Ne var ki bu sezgide bulunan meslektaşlarım tarafından bir kanalda kendisine “bir başka partiye (AKP) geçip geçmeyeceği” soruna verdiği yanıt tutarsızlıklarının örneği gibiydi;
“-Bindiğim arabadan yolda ineceklerden biri değilim!..”  
Bu söyleminin üzerinden hafta geçmemişti ki;
-Bindiği arabadan inecek, AKP’nin otobüsüne atlayacaktır!.. 
Hemen ardından da, AKP Genel Başkanı, sayın Cumhurbaşkanı tarafından kendisine otobüsün “şoför mahallinde” bir koltuk tahsis edilecektir!..
-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı… 
Zaten kendisi de eski Partisinin genel başkanı Meral Akşener’e açıktan ve nedense(!) “Belediye Başkanı olmak istediğini” söylememiş miydi?..


İlk vaadi biz gazetecilere!..


Sonrasında hızlı bir “seçim çalışmasına” giriş yapacaktır Nebi Bey. Çoğu siyasetçinin yaptığı gibi medya çalışanlarıyla bir kahvaltıda buluşarak. İlk vaatler burada sıralandı ki sonuncusu meslektaşlarımızı şaşkına çevirdi;
-Belediyeyi sizlerin de katkılarıyla yönetmek istiyorum!.. 
Eyvallah…  Arkadaşlarım her iyi niyetli yöneticiye her zaman katkıda bulanan bir gelenekten gelmekteler. Söz konusu Eskişehir olunca gereğini yapacaklardır elbet… Nebi Bey devam ediyor. Mealen diyor ki;
“Arkadaşlar sizlerin asgari ücretle çalıştığını biliyorum. Bir asgari ücrette benden! Sizleri belediyenin (sözleşmeli) personeli yapacağım. Dolayısıyla bir “asgari ücret” de benden!.. 
Bu sözleri toplantıyı izlemediğim için arkadaşların tepkisini gözlemleyemedim!. Ama onları temsilen, çoğunun üyesi olduğu Gazeteciler Cemiyeti Bakanı Yılmaz Karaca yaptığı açıklama ile yanıtladı; 
-Eskişehirli gazeteciler satılık değildir!.. 
*** 
Niyetimiz Nebi Bey’in (bence bilgisizlikten ama bilinçli) potlarını sıralamaya devam edecektir. Ne ki yeririmiz yetmedi!. Olsun, daha seçim sürecinin bitmesine 50 gün kadar var.
-O bunlara devam edecek, biz de yazmaya!..
____________________________ 

‘Ahh be Mustafa can
niçin direnemedin?’


Başlıktaki soruyu ilk olarak ben değil, müşterek arkadaşımız Sevim Şahin dillendirirken duydum;
-Mustafa kardeş niçin direnemedin ecele?..
Bir süre telefonda sessiz kaldım “Ecele direnmek” betimlemesine. Evet direnmek!.. İnsanoğlu, daha da fazlası yer küredeki bütün canlılar hayatın sonuna karşın içgüdüsel bir direniş gösterirler de; 
-Ecel gelmişse cihane, ötesi her şey bahane…
İşte sevgili Mustafa Önder’in de “yaşama vedası” böyle oldu genç yaşında. Bahanesi,
-Nedenini bilemediğimiz beyin kanaması…
Öyle ya geçirdiği bir kaza sonucu başını bir yerlere çarpma da yok ki…  
Ani bir yüksek tansiyon sonucu, beynin en hassas bölgesinde bir kanama mı yoksa?.. Hastaneye kaldırılış, üst üste geçirdiği iki ameliyat… Dostları bunlardan bir “iyi sonuç” beklerken duyurulan haber  hiç de “iyi”değil. 
-Beklenmedik bir veda!..
*** 
Kendisinin, babadan miras “Önder Giyim”den birkaç kez  müşterisi ve ahpaplığı olsa da esaslı tanımam;
-Odunpazarı’nın “kurucu meclis üyeliği” dönemidir. Biz orada her partiden (yıl, 1994 dönemi) uyumlu bir ortamda Odunpazarı’na, Eskişehir’e katkı sunan üyelerdik. 
-Mustafa Önder de o grubun en genç üyesi!.. 
Yazacak çok şey var hakkında. Örneğin biri, iki dönem aradan sonra 3 dönem Tepebaşı ve Büyükşehir’in Belediye Meclis üyeliği. Aynı zamanda Yılmaz Hoca’nın yeni gözdesi ve zaman zaman da vekaleten yardımcısı.. 
-Tanrının rahmeti üzerinde olsun, Işıklar içinde uyu Mustafa Önder’im… 
----------------------------