Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu sadece muhalif kesim üzerine, çoğu zaman da zorlamayla uygulanan bir kanun maddesi haline geldi. Öyle ki iktidarın hoşuna gitmeyen güçlü herhangi bir ifadede hemen bu maddeden işlem yapılıyor.
Kanun maddesi şöyle;
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Konya’da Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği "İz Bırakan Ezgiler" isimli konserde sahneye çıkarak ''Konya uyan artık, Ak Parti'ye oy verme'' diyen genç halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan gözaltına alındı. Bu gencin bu sözleri ile yukarıdaki maddenin ne ilgisi var?
Şimdi bir de bu maddeye birebir uyan ifadelere bakalım;
2012 yılında Star gazetesi yazarı Yusuf Ziya Cömert, Eskişehir için, “Eskişehir fuhuş yuvası,” dedi. Halkı kin ve düşmanlığa teşvikten hakkında şikayetçi olmamıza rağmen takipsizlik kararı verildi
İzmir’in Karaburun ilçesinde sosyal medya hesabından paylaştığı “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralık.” ifadeleri üzerine açığa alınan ilköğretim okulu müdürü Şahin Özdemir'e yalnızca idari bir ceza olan kınama cezası verildi. Bu örnekleri çoğaltıp ilk akla gelen ifadeleri dahi yazmaya kalksak sayfalarca örnek bulabiliriz. Gezi eylemlerine katılanlar için söylenen “sürtük, çürük” gibi ifadeler veya “Beşiktaş’taki derili eylemciler, camiyi ateşe verdiler.” yalanlarının söylenmesi de oldukça taze.
Halkın bir kesimine hakaret etmek ve aşağılamak serbest iken, diğer kesimini eleştirmek dahi halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu için yeterli sayılıyor. En son şarkıcı Gülşen, aylar önce söylediği sözler sebebi ile tutuklandı sonra da ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Gülşen tutuklanmasa, sadece bu suçtan yargılanıp hapis cezası alsa dahi hapse girmeyecekti. Üstelik sözün kin ve düşmanlığa tahrik ettiği kabul edilse dahi kanunda öngörülen yakın bir tehlike olmadığı için beraat etmesi gerekirdi. Ancak tutuklanarak gözdağı verilmek istendi. Tecavüzcüler, hırsızlar, bıçakla yaralamaya karışanlar tutuksuz yargılanırken Gülşen cezaevine gönderildi.