Şu günlerde görsel ve yazılı basında yazılıp çizilenlere şöyle bir bakınca...
Şaşıp kalmamak elde değil.
ABD'de Tramp gidiyor, Biden geliyor diye üzülenler mi ararsınız, yoksa sevinenler mi?
Aman Allah!..
Yahu, kafamıza iyi sokalım!
ABD-AB denen bu devletlerde yönetimler değişir ama, bunların huyu da suyu da asla değişmez!
Zira bunlar, "KÜRESEL VAMPİR"lerdir; hem de tarihen tescilli...
Biliyorsunuz, vampirler yalnızca insan kanıyla beslenirler.
Yüzyıllardır Kara Kıta'nın ve dünyanın diğer mazlum halklarının etini, kanını sömüre sömüre semirmişler ve şişinmişlerdir.
Ve insanlığı acı ve gözyaşına boğacak menfur planları da her zaman zulalarında hazır ve nazırdır.
Zira fakir ve mazlum toplumların kanı ve gözyaşı onların yaşam kaynağıdır; doğaları gereği kolay kolay vazgeçemezler.
İnsan hakları, adalet, demokrasi, eşitlik, hukuk gibi kutsal kavramlar ise onlar için birer maskedir.
Bu maskelerini sıyırıverin...
Göreceksiniz; o timsah gülüşlerinin altından kanlı vampir suratları çıkıverir karşınıza.
*
Basralı Ömer.
Henüz çocuk...
Körfez Savaşı'nda bütün ailesini bir ABD bombardımanında kaybetmiş.
Kendisinin de ayakları kopmuş, sakat kalmış...
Basra'lı küçük Ömer'in, ABD'nin Irak komutanı, yani celladı general Tommy Franks'a mektubu...
Onların medeniyet maskeli "tek dişi kalmış" suratlarını ne güzel anlatıyor.
Bilhassa da bu günlerde; bir daha hatırlamakta fayda var.
*
"Ben Basra'dan Ömer...
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks
Önce demokrasi yağdı göklerden
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet...Palet...
Ve insan hakları namlularından
Yüzü maskeli adamların
Saniyede bilmem kaç bin adet demokrasi
Bizim eve de isabet etti
Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu
Babamın vücudunda
Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar
Annem zaten yoktu
Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım, çocuk aklı işte
Sen daha iyi bilirsin
Sizde de barış böyle midir Franks
İnsan hakları çocukları yetim
Ve ayaksız bırakır mı orda da
Ya demokrasi
Güpegündüz pazara düşer mi
Ve zenginlik
İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı
Ve kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da
Babama söylediğim son dua dilimde
Ayaklarım hastanede
Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
Elimde kaldı
Çocuğun var mı Franks
Al... çocuğuna götür onları
Bir işe yarasın
Kimbilir baktıkça
Beni hatırlarsın..."