Sanırım tüm ülke için geçerli ama CHP açısından Eskişehir’e baktığımızda zorlu, belki de “zorunlu” bir süreçten sonra nihayet tüm adaylar belirlendi.
Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı gibi merkez ilçeleriyle kırsalda 12 ilçenin Belediye başkan adayları ile onların belediye meclis üyeleri listeleri.
Bakılırsa bu süreç, eskilerin tanımlamısıyla, “usulet ve suhulet” ile gerçekleşti diyebiliriz. Kuşkusuz hiç yoktan yaratılan “Yılmaz Büyükerşen krizi” bir yana bırakılırsa. Bu durum da Hocamızın “pazarlık gücü” sayesinde ve partinin Genel Başkanı Özgür Özel’in kıvrak manevraları sayesinde!.. Sonuç;
-Yerine Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce Büyükşehir adayı, Odunpazarı ve Tepebaşı Başkanları Kazım Kurt ve Ahmet Ataç bulundukları yerlere…
Keza aynı şekilde CHP’nin elinde bulunan dört kırsal ilçe başkanı da. Diğerlerine yeni başkan adaylarıyla Eskişehir seçimleri 31 Mart’ta tamamlanacak…
Sırada seçim ofisleri…
1970’lerden bu yana yapılan seçimleri hatırlıyorum da, seçik çalışmalarında yöntemler bir hayli gelişme göstermiş! Kuşkusuz iletişim teknolojisinde gelişmeler bunu, bir anlamda zorunlu kılmış. Bu değişimleri belki bir başka yazımızda ele alır, “nostaljik takılmalarda” bulunuruz!..
Bu anlamda söylemek gerekirse, özellikle yerel seçimlerde partilerin ve adayların;
-Seçim Ofisleri açması modası geçerli!..
Biri “merkez ofis” olmak üzere kentin değişik yerlerinde birkaç ofis birden açılabiliyor. Geçtiğimi zhaftanın son iki günü parti destekli, adayların merkez ofislerinin açılış törenleri vardı. Bunlardan ilki Tepebaşı adayı Ahmet Ataç’ınki idi.
***
Tepebaşı Belediye kompleksinin önünden geçen caddenin biraz ilerisinde bulunan yeni ve büyükçe bir yapıdaydı bu ofis. Rast geldi, bir-iki arkadaşla birlikte ben de katıldım açılış törenine, dikkatimizi çeken, yerin yerleşim birimlerinden hayli uzak oluşuydu. Yine de “olsun” dedik,
-Günümüzün ulaşım ve iletişim olanakları ne güne duruyor ki!
Ulaştığımızda, ilk konuşmacı olarak Yılmaz Hoca konuşmasında son cümlelerini kurmaktaydı. O kadarı bile yeterli geldi bize!..
-Birlik, beraberlik, seçimlerin kazanılmasına yönelik inanç…
CHP adayları itibariyle tam kadro oradaydı. Ahmet Ataç başta, Odunpazarı Başkanı Kazım Kurt’la birlikte kırsaldaki tüm ilçelerin başkan adayları olmak üzere. Elbet CHP’nin üç milletvekili;
-Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan…
***
Gidemedim, yerel televizyonların canlı yayınından izledim. Odunqazarı’nda Kazım Kurt’un seçim ofisinin açılışı bizim gazetenin benzetmesiyle “ miting havasında” idi. İlçenin nüfuz anlamında en büyük mahallesinde, Emek’teydi zira!.. Gençlerin coşkusu, kadınların katılımı adaylara umut verir nitelikteydi. Burada da başta Büyükerşen olmak üzere bir gün öncesinde olduğu gibi;
-Birlik, beraberlik ve kazanma inancıyla tam kadro!..
Burada bir ayrıntı, Ofisin aynı zamanda Büyükşehir adayı Ayşe Ünlüce’nin kullanacağının açıklanmasıydı.
Ne yani,
-Tepebaşı’nın kini kullanmayacak mıydı!..
Sözün özü, Eskişehir yerelinde 31 Mart’a kadar “Düne inan, geleceğe güven” sloganıyla sahaya inmiş bulunuyor.
-------------------------------- ------------------
İbrahim Gerede ve Güven
Tanyeri aynı günde buluştu
Ne yazık ki, geçen hafta Cuma günü aramızdan ayrılan, Eskişehir’in iki “kültür değeri”nin buluşmasından söz ediyorum. Nerede derseniz;
-Bir Cami avlusunda yan yana tabutlarda…
Nasıl bir rastlantıdır ki, iki de birer dönem arayla Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yapmış iki değer.
Güven Tanyeri, Elazığ da doğup, orta öğrenimini de burada tamamladıktan sonra, Ankara’da yüksek öğrenim için üniversite ararken, Eskişehir’deki hemşehrilerinden “Burada bir Akademi açıldı, hemen gel” çağrısıyla gelir şehrimize. Geliş o geliş…
-Kütüphane memurluğu, sonra il kültür müdürlüğünde çeşitli kademelerde memuriyet ve o kuruluşta müdürlük..
***
İbrahim Gerede mi? Bir başka meslekten, öğretmen, eğitimci. Aynı zamanda eğitim çalışanlarının örgütçüsü bir idealist. Onun da yolu iki yıla yakın bir zaman sürecinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden geçecektir. Eh, çeşitli yerel gazetelerdoeki yazılarıyla bir parça meslekten sayılır sevgili Gerede..
Aslında her ikisi de gerçekten birer kültür değeriydi. İkisi de dost ve arkadaşlarımda. O nedenle kişiliklerini daha uzunca anlatmak isterdim. Ecel gelmez ise;
--O yazıya da sıra gelir umarım!..
