Yaşam sürecini anlamanın ve anlamlandırmanın  gerek şartlarından ilki “canı” korumaktır. Can sağ sağlam değilse yaşımın anlamı da değeri de kalmaz.
    “Aklı korumak” canı korumanın en etkin gücüdür.Her varlık, canını korumak için aklının ona emrettiklerini dinler: Yuvasını sağlam yere yapar, hızlı koşar,  rengini ortama uydurarak fark edilmesini önler, sürü halende hareket ederek ortak güçten yararlanır…
    “Nesli korumak” da canlıların  doğal refleksidir…Neslini sürdürmek için kendi yaşamına son veren canlılar bile  vardır.Hayatın en büyük bölümü nesli güven altına almak için tüketilir.
    Yemeden, içmeden yaşamı sürdürmek mümkün olmadığı için  “malı korumak” da canlıların temel özelliğidir.Canlıların saklama ve beklenti yönetme becerisi gelişmişliklerinin ölçüsüdür.
     “Kültürü ve inancı korumak” da insan özelinde çok önemli bir yere sahiptir.
    Bu saptamaları Endülüs Emevi Devleti’inde  yaşayan bir “imamın”  yaptığını belirtelim.
    Kullandığımız  teknoloji insan gücü, su gücü, rüzgar gücü gibi organik enerjiye dayanabilir…Buharlı makineler, içten patlarlı motorlar, elektrik motorları gibi insanın kol gücünün  uzantısı olan Sanayi Devrimi teknolojileri de kullanabiliriz. Daha da ileri giderek yarı iletken teknolojilerin  zekanın uzantısı olan  ve erişebilme, süreçleri uçtan uca eşanlı ölçme, sayma, veriye dönüştürme,  bağlantı, iletişim-etkileşim, yeni işbirlikleri yaratan aşamasına da geçmiş olabilirsiniz.
    Üretim, iletişim ve ulaşım teknolojilerinin yarattığı iç bütünlüğün  oluşturduğu kurumların yapılarını, işlevlerini  ve kültürünü de içselleştirebilirsiniz.
    Teknik değişmelere  uyumunuz yeterli olabilir…Yaşam sürecinde anlamlı ve değerli olanı çoğaltmanın etkili yolu sorgulamaktır.Sorgulama becerilerimiz  yaşamı anlamlı ve değerli kılan gücümüzdür.
    Net bilgiye ulaşmak istiyorsak, olay ya da olguları sürekli ve sistematik biçimde sorgulamalıyız.
    Sorgulama olmadan net bilgi, net bilgi olmadan koordinasyon, koordinasyon olmadan  etkin kaynak kullanımı gerçekleştirilemez. Son tahlilde odaklanma olmadan  da hedeflere erişebilme rastlantıya bağlıdır.
    Gelişmek, yaşama anlamlı ve değerli katkılar yapmak istiyorsak, başta kendimiz olmak üzere her şeyi sorgulamalıyız…
    “En büyük maliyet hedefsizliktir” genellemesini yaşamın her alanında doğrulayan sayısız örnek bulabiliriz.Bir işi yaparken büyük ya da küçük demeden hedef belirlemek yaşamı anlamı kılan en önemli yoldur.Hedef belirlemek, sapmaları izlememizi kolaylaştırır, ince ayar yapmamızın önünü açar ve etkin sonuçlar almamıza destek olur.
    Gelin, sorgulamayı yargılamayla karıştırmadan  “2023 Hedeflerinde” sapmaları yaratan etkenleri sorgulayalım.Sorgulayalım ki, ileriye doğru belirleyeceğimiz yeni  hedef sapmaları ihmal etmemiş olalım. Yeni hedeflerde deneysel mesafe ayarlarını  taha iyi yapılabilelim.
    Sorgulama, insanın kendine de başkalarına da yaptığı büyük iyiliktir.Gelin kendimize ve başkalarına bu iyiliği esirgemeyelim.