CHP'nin parlayan yıldızı, Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Selin Sayek Böke şöyle konuşmuş: "AKP'nin verdiği en büyük zararlardan biri vasatlık. Siyaset bu vasatlığın kaynağı haline geldi. Bende CHP'de, 'o vasatlık yerine farklı bir siyaset mümkün diyen' geleceğin siyasetini temsil ediyorum". Vasatlıktan kasıt; ortalama insan davranışı ve bilgisinin oluşturduğu, yaratıcı olamayan, çağı yakalayamayan ortam sanırım. Tabii içinde azıcık bayağılaşma, beklentilere karşılık verememe, istenen düzeyi tutturamama gibi kavramlarda söz konusu. Amerika'da özellikle akademik ortamlarda, vasat ve çok sık karşılaşabileceğiniz sıradan insanlara "Regular Jo" derlermiş. İki kısa kelime ile bir çok şey anlatılmak istenirmiş. Bu Regular Jo'lar genelde kendilerinin yetersiz, vasat insanlar olduklarından da haberleri yoktur, ne demişler: "Bilmenin ilk adımı farkında olmaktır". Vasatlık ortamını yaratan insanlardan önemli ve üst düzey görevleri yerine getirmesini beklemenin yanlış olduğu ise herkes tarafından bilinir.

Selin Sayek Böke, ben Tabip Odası Başkanıyken (1996) Türk Tabipler Birliği Başkanlığı görevinde bulunan rahmetli Göz Hastalıkları Doçenti Füsun Sayek'in kızı, doktor anne ve babanın ODTÜ İktisat Fakültesi mezunu evladıdır. Uzun yıllar ülke dışında lisans üstü çalışmalar yapmış, 2010 yılında doçent olmuş, Bilkent Üniversitesinde görev almış bir akademisyendir. Uzun uzun niye anlatıyorum sayın Sayek Böke'yi, çünkü aranan kan bulundu, CHP'ye lider arayanların biraz dişlerini sıkmaları gerekecek, kendisinin iki yıl sonra CHP Genel Başkanı olacağını söyleyenler var. Siyasete hakim olan "vasatlık" olgusuna vurgu yapan ve bu ortamı değiştirebiliriz diyen kaç siyasetçi tanıdınız şimdiye dek. Selin Sayek Böke'ler sadece CHP'nin değil ülke siyasetinin de umududur ve Türkiye siyaseti ne kadar fazla bu tür aydınlık ve birikimli genç siyasetçileri vitrine çıkarabilirse o kadar çağdaşlaşacak ve "Regular Jo"ları mümkün olduğunca azaltacaktır...