Başımıza bir şey geldiğinde hemen isyan eder de; ben ne yaptım da başıma bu geldi
demeyiz be cancağızlarım. Başımıza ne geldiyse dün yapmamız gereken doğru işleri
yapamadığımızdan geldiğini bilelim. Başımıza gelenlerin kalbimizde olması gereken
Allah korkusunun kalmadığı için geldiğini de görelim artık. Dini kendi siyasi
amaçlarımıza alet ettiğimiz için din dinlikten çıktı! Dini öğretimizdeki ayetlerin tek
bir yorumu varken bizler de yorum ekleyerek dinimize zarar verdik. Olmayan
hadisler uydurduk. Evlilik yaşını kız çocuklarımız için altı yaşına kadar indirip dini
referanslar verdik. Anamızın diz üstünden şehvet duyduk, babamız kızına şehvetle
bakabilir diyerek dinimize onarılmaz yaralar açtık. Başımıza bu gelenlerin dinimizin
içine parayı soktuğumuz için geldi. Para uğruna dinimizi imanımızı sattık. Vatikan
örneğini kendimize örnek aldık. Diyanet işleri başkanlarımız neredeyse Papa kadar
gösterişli giysiler giymeye çalıştı. Müftüler giydikleri cübbeleri süslediler de
süslediler! E! Hocalarda geri kalır mı? Onlar da eskiden siyah giydikleri cübbeleri
beyaza, sonra da cübbenin etrafını altın rengi biyelerle süslemeyecek bizde varız
dediler be cancağızlarım.
Hele de inançları ruhban sınıfı tarafından yönlendirilmiş; her şeyi hakka hizmet
zannederlere ne diyelim. Hakka hizmet! Yani Allah'a hizmet. Sen önce kendini gerçek
dini öğretileri öğrenmeğe ada. Bak o zaman bu sözleri söyleyebiliyor musun? Allah
Kitab'ında ne demiş? Aklı olmayanın dini olmaz. Her halde akıl tutulması denilen
şey bu olsa gerek. Yaratıcı kitabında aklımızı kullanmayı bize öğütlüyor. 54 ayet de
“düşünün” 22 ayet de “tefekkür edin” yani derin ve detaylı düşünün diyor. 45
ayetinde de temiz düşünceyle ilgili bilgiler veriyor.
Allah bize: Benim kitabındaki ayetlere uyun. Ayetlerimi eğip bükmenin demiyor mu?
Örnek almak istiyorsanız; peygamberinizin yaşantısını örnek alın demiyor mu?
Televizyonlarda milyon lira alarak sana senin olmayan dinini öğretmeye çalışanlara
uyma demiyor mu? "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Diyerek insanı,
insana yardım etmeğe teşvik etmiyor mu? Allah bizlerin araştırmacı olmamızı
istemiyor mu? İstiyor ve onun için de “Hiç bilenle, bilmeyen bir olur mu?” diyerek
bilgiye verdiği değeri belirtiyor. Bizlerse hala televizyonlarda milyoner Hatip
oğlularıyla dini bilgimizi artırıyor, dinimizi öğreniyoruz! Okumadığımız içinde
gerçekleri göremiyoruz. Bizlerse bugünün kerameti kendinden menkul kişilerin
aracılarıyla yaratana ulaşmaya çalışıyoruz. Yaratansa bizleri uyarıyor: “Sizi, benim
adımla kandırmak isteyecekler, kanmayın!” Bu kadar uyarıdan sonra da
kandırılıyorsanız ben size ne diyeyim be cancağızım.