Acil bir olay olduğu zaman polisten yardım istendiğinde polisin geç geldiğine yada olay bittikten sonra geldiğine ilişkin doğru yahut yanlış herkesin duyduğu bir veya birkaç hikaye vardır. Benzer bir olay 2009 yılında İzmir'in Bornova ilçesinde yaşandığı iddiasıyla konu yargıya taşındı.

İzmir’in Bornova ilçesi Mevlana Mahallesinde bulunan bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan H.H.K. 3/2/2017 tarihinde saat 02.09’da aynı sitede ikamet eden İ.H.B. tarafından bacağından bıçaklanmış ve kesici, delici alet yaralanmasına bağlı büyük damar kesisi ile gelişen kanama sonucunda tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesinde 5/2/2017 tarihinde vefat etmiştir. Bıçaklanmasından önce H.H.K. 155 Polis İmdat hattını arayarak yardım istediği, ayrıca olayın meydana geldiği siteye yiyecek siparişi teslim eden kurye Ö.K. yaralama eyleminden birkaç dakika önce 155 Polis İmdat hattını arayarak İ.H.B.nin bıçak çekip H.H.K.yı tehdit ettiğini ihbar ettiği ortaya çıkmıştır. İlerleyen süreçte Polis ekiplerinin saat 02.25’te, ambulansın ise 02.30’da olay yerine geldiği tespit edilmiştir. Güvenlik görevlisinin yakınları olaya yapılan geç müdahale edildiği, vaktinde  cinayetin engellenebilir olduğu iddiasıyla idare mahkemesine dava açmışlarsa da davaları kesin olarak reddedilmiştir.

En son Anayasa Mahkemesinin önüne gelen dosya ile ilgili çok önemli bir gelişme oldu. "Olay günü Mevlana Mahallesi’nden sorumlu asıl ekibin görevde olmamasının polisin olay yerine geç ulaşmasına neden olup olmadığı, ölümle tehdidin öğrenilmesinden sonra durumun olay yerine en kısa sürede ulaşabilecek polis ekibine veya karakola bildirilip bildirilmediği, yapılan anons üzerine harekete geçen ekiplerin olay yerine süratle ulaşmak için azami özen ve gayreti gösterip göstermediği hususlarında Anayasa’nın 17. maddesinin gerektirdiği düzeyde bir değerlendirme yapılmadığı sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda derece mahkemeleri, polisin hem bıçaklı saldırıyı önlemek hem de sonrasında yaşam hakkının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak üzere bir an önce olay yerine ulaşıp ulaşmadığı bakımından başvurucuların son derece önemli olan iddiaları hakkında ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya koyamamış, olayı bu yönüyle yeterince aydınlatamamıştır." diyerek yeniden yargılamaya karar verdi. 

Karardan anlaşılacağı üzere Anayasa Mahkemesi olaya geç müdahale edildiğinin net olarak ortaya konması halinde yaşam hakkı ihlali görüşündedir. Bu kararla hem kolluk güçlerinin olaylara geç müdahale edilmesinin engellenmesi sağlanacak hem de benzer olaylarda mağdur olanlar için tazminat yolu açılmış olacaktır.