“Derdi dünya olanın; dünya kadar derdi olur.” Yunus Emre
Kendi yaşam kalitemizi yükseltmeyi düşündüğümüz kadar başkalarının da
yaşamlarını düzeltmek için onlara yardım edelim. Sorumluluk almamız gerekiyorsa
korkmadan çekinmeden sorumluluk alalım. İnsanın mutluluğunun temeli hak ve
adalete verdiği önemde yatar. Bir insana yapılan haksızlık bütün toplumu
yaralamalıdır. Hak ve adalet duygusu insanda başlamalıdır. Ve insan, karşısındaki
insanın mutluluğunun kendi mutluluğu için şart olduğuna inandığı müddetçe insandır.
İnsanlar önce kendini, sonra haddini daha sonra da ne istediğini bilse hiç problem
yaşamayacağız. İnsanlara verdiğimiz değeri hak ettiğinden emin olabilsek, önüne
dünyaları sereceğiz sermesine de, hangi maskenin altında insan gibi insan var belli
değil. Meğerse insanların ne kadar çok maskesi varmış şaşıyorum! Bu tip insanların
hiçbirine güvenmiyorum. Çünkü; bu insanların iyi niyetleri bile kötü. Uzaktan
bakınca hepiniz iyi insanlarsınız ama lütfen uzak durun. Yaklaştıkça kokunuzdan
midem bulanıyor.
Zannetmeyin ki suskunluğumuz korktuğumuzdan. Fırtına öncesinde bizler hep böyle
durgunuz. Sosyal sorumluluğumuzun en önemli amacı toplumsal fayda ve geleceğe
umutla bakacak bireylerin yetişmesini sağlamaktır. Ülke sorunlarımızın yanında
dünya sorunları üzerine de düşünen insan olmalıyız. Kişisel çıkarların ve kar amacı
dışında insanlık adına güzel şeyleri yapmaya çalışın. Adaletin sağlanması için,
insanların geçim sıkıntılarına son verecek çareler üretmeliyiz ki insanlıktan söz etme
hakkımız olsun. İnsanlık neden hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayı
beceremiyor! Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol
arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz.
.