Seçim sonrasında kentimizin gündemindeki önemli başlıklardan biri ‘açılamadan’ tabelası kaldırılan ETİ Şehir ve Göç Müzesi konusu.

Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait arsada 2015 yılında ETİ firmasının sponsorluğunda yapımına başlanan ve göç eden aileler tarafından ‘değerli eşyalar bağışlanan’ müze aradan geçen 9 yıl içinde bir türlü açılamadı.

Müzenin neden açılamadığı konusunda yetkili kurum olan Kültür Bakanlığı tarafından bugüne dek bir bilgilendirme yapılmadı.

Diğer yandan müze için ne kadar kamu kaynağı kullanıldığı da açıklığa kavuşmuş değil.

Öncelikle belirtmek gerekir ki büyük bir yanlışlık yapılarak bina Odunpazarı bölgesinin tarihi dokusuna hiç uymayan ‘beton yapı’ olarak inşa edildi.

Yapımı tamamlandıktan sonraki 9 yılda ne yazık ki müze hayata geçirilemedi.

Gelinen noktada ise “ETİ Şehir ve Göç Müzesi” tabelası kaldırılarak yerine “TÜGVA Kıraathanesi” tabelası konuldu.

Kentte tepkiye neden olan tabela ve doğal olarak ‘içerik değişikliği’ ile ilgili sorular ne yazık ki açıklığa kavuşmuş değil.

ETİ firması tarafına bakıldığında Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yapılan protokolle ilgili bugüne dek açıklama yapılmadığı için durum nedir bilinmiyor.

Müzeye verilen sponsorluk desteği sadece bina yapımı ile mi sınırlıydı, kapsamı neydi?

Yıllar içinde ‘müzenin açılmaması’ ile ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı nezdinde sponsor firma olarak bir girişimde bulunuldu mu, belli değil.

Konunun diğer önemli tarafına gelince ‘kamu malı’ olan bir bina Türk Dünyası Vakfına hangi yöntemle devredildi?

Eğer devir yapılmadıysa örneğin ‘proje iş birliği’ ise bunun içeriği ve süresi nedir?

TÜGVA’nın sayfasında ‘gelecek projeler’ bölümünde Eskişehir’de böyle bir proje yapılacağına dair bir bilgi yer almıyor.

TÜGVA İl Temsilcisinin konuyla ilgili açıklaması ise kamuoyunda oluşan sorulara yanıt vermekten çok uzak.

Sormak gerekli.

TÜGVA müze olarak planlanan ve kamu arsası üzerinde yapılan binada kalıcı mı?

Vakıflar Bölge Müdürlüğü Türk Dünyası Vakfına binayı devrederken ve tabelayı kaldırmadan önce binaya sponsor olan ETİ firmasının onayını aldı mı?

Parantez açarak belirtelim Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 2016 yılında bahsedilen binanın tam karşısında bulunan “Kurşunlu Külliyesini” mühürlemişti.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt “Diren Külliye” nöbeti tutarak kent halkının da desteğiyle güçlü bir direniş sergilemişti.

Tepkilerin devamında Odunpazarı Belediyesi binanın kullanım hakkını yeniden elde etmişti.

Bu kez de Türk Dünyası Vakfı benzer şekilde ‘oldu bittiye’ getirerek müze olarak planlanan binayı Cumhurbaşkanının oğlunun Mütevelli heyeti içinde olduğu TÜGVA’ya devretmiş durumda.

Not etmekte yarar var.

Türk Dünyası Vakfı kurulduğundan bu yana ‘şeffaf’ bir yönetim sergilemedi.

Çok büyük bir bütçeyi kullandığı halde hangi yatırımlar için nerelere, ne kadar kaynak kullanıldığı konusu kamuoyuna hiçbir zaman açıklanmadı.

Vakıf artan gelirlerine karşın üstlendiği ‘bakım’ hizmetlerini de düzgün bir şekilde yürütmüyor.

Kentin merkezindeki ve vakfın kontrolündeki ‘Millet Bahçesi’ bakımsız durumda.

Sorular ortada.

Yanıt beklenen kurumlar da belli.

“Kamu malına çökme” olayının nereye varacağını bekleyip göreceğiz.