Türk Dünyası Vakfı, tarihi Odunpazarı bölgesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bir arsayı “Göç Müzesi yapacağız” diye tahsis ettiriyor.
***
Tahsis edilen arsaya Eskişehir'in en değerli firmasını sponsor yaparak, firmaya hem binayı yaptırıyor, hem de müze olarak kullanılacak binanın tefrişatını yaptırıyor.
***
Firma 10 yıl öncesinin parasıyla 200 bin liraya yakın bir para harcayıp, müzeyi bitiriyor, binanın cephesine de tabelayı asıyor.
Fakat...
Aradan geçen 10 yıl boyunca bu müze açılmıyor.
***
Tüm bunlar olurken TÜGVA olayın hiçbir yerinde yok.
Bir gün binada hummalı bir çalışma başlıyor.
Müzenin içindeki sergilenecek materyaller ile elektronik cihazlar bir kenara toplanıyor.
Badana-boya'dan sonra Göç Müzesi tabelası indiriliyor, yerine TÜGVA Kıraathanesi tabelası asılıyor.
Meğer Türk Dünyası Vakfı “Müze yaptıracağız” diye tahsis ettirdiği, binasını ve tefrişatını firmaya yaptırdığı binayı, TÜGVA'ını kullanımına sunmak için protokol yapmış!
***
Daha önce de yazdığımız gibi Vakıflara ait arsa ile üzerine yaptırılan Göç Müzesi binasının resmen TÜGVA'ya göçmesi akıl almaz bir yöntemle sağlanıyor!
Böylece; biz de 10 yıl içinde Vakıflara ait arazi üzerine bir firmaya yaptırılan müze binasının nasıl TÜGVA'nın kucağına bırakıldığına hep birlikte şahit oluyoruz.
***
Hal böyleyken;
Şimdi yaşanan bu kurnazca kurgulanmış bu durumu eleştirenlere tepki gösteren TÜGVA temsilcisi çıkmış, eleştirenler için “Bize karşı yargısız infaz yapılıyor.” demiş!
Sanki arkasında var olan güç bilinmiyormuş gibi, TÜGVA'ya yargılı infaz yapılabilme imkanı varmış gibi!
NOT- Göç Müzesi için Vakıflardan tahsis edilen arsanın üzerine Eskişehirli firmaya bina yaptıran, 10 yıl boyunca açılmayan müze binasını da hiç hesapta olmayan TÜGVA'nın kullanımına sunan Türk Dünyası Vakfının yaşanan tartışmayla ilgili sessiz kalması da bir hayli ilginç olsa gerek!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MADEM TREN ESKİŞEHİR'E GELMİYOR...
Ulaştırma Bakanlığı, Ankara ile İzmir arasında Hızlı Tren Projesi başlattı.
508 kilometre uzunluğunda olacak hattın geçeceği iller sıralanırken, bu iller arasında Eskişehir de sayıldı.
***
Ankara ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan proje Eskişehir'de sevinçle karşılandı.
Zira...
Anlatılan projeye göre kara yolu ile 5 saat, normal tren ile 8-9 saat süren Eskişehir-İzmir arası resmen 2,5 saate inecekti.
***
Tamamı 2027 yılında bitecek olan projenin detayları ortaya çıktığında, detaylar içinde Eskişehir'e hiç de hoş olmayan bir sürpriz vardı.
Zira...
Projeye göre Ankara-İzmir Hızlı Tren hattının, başta söylenildiği gibi Eskişehir sınırları içinden geçtiği ama Eskişehir Garında durmayacağı ortaya çıktı.
***
Sonuç olarak:
Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi hayata geçtiğinde, söz konusu tren sırasıyla Emirdağ, Afyonkarahisar, Uşak, Alaşehir, Salihli, Manisa, Muradiye, Ayvacık, Emiralem ve Menemen olmak üzere 10 ayrı istasyonda duracak.
Aralarında Eskişehir olmayacak!
***
Nne diyelim?
Eskişehir lafa gelince “Demir yollarının merkezinde olan şehir” ya...
Nedense Eskişehir'i bu projede es geçivermişler.
Artık Eskişehirliler de Hızlı Tren ile İzmir'e gitmek istediklerinde, ya Ankara'ya ya da Emirdağ'a giderler artık!
Madem tren Eskişehir'e gelmiyor, o halde Eskişehirliler trene gitsin öyle değil mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SEÇİMLER DE BİTTİĞİNE GÖRE...
Her seçim sonrasında yaşanan ve hiç şaşmayan bir durum var…
Bu durum, kazananın sevinci, kaybedenin üzüntüsü ortadan kalktıktan sonra çıkıyor ortaya…
Kazanan ve kaybeden taraf kendi içine dönüyor bir süre sonra…
***
Seçim sırasında ara verilen kavgalar yeniden ateşleniyor.
Toprağa gömülen baltalar tek tek yerlerinden çıkartılıyor.
Teşkilatları ele geçirme planları, gelecek seçimin hesapları, mevcut durumu lehe çevirme yollarının haritaları oluşturuyor.
***
Kazanan kazandığı, kaybeden de kaybettiği ile kaldıktan sonra partilerde “yeni bir sayfa açalım”dönemi başlıyor.
İşte şu sıralar tam da bu sayfanın açılışının arifesinde bulunuyoruz.
Önümüzdeki günler emin olun, seçimi kazanan ve kaybeden partiler için de birbirlerini yeme günleri olarak yaşanmaya başlayacak
***
Atamaların, kongrelerin, delege seçimlerinin, teşkilatları ele geçirme sürecinin, bir sonraki milletvekili ve belediye başkanlık seçimlerinin hesap edildiği hiç şaşmayan bir dönem yaşanacak.
***
Artık; CHP’li belediye başkanlarının içten içe mücadelelerine mi şahit oluruz hep birlikte…
Yoksa...
AK partili aktörlerin birbirlerine karşı kuracakları oyunlara ve güç gösterilerine mi tanıklık ederiz bilemiyorum.
Bildiğim: seçim de bittiğine göre artık vakit partilerde birbirlerini yeme vaktinin geliyor olduğudur…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
