Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nun seçimi kesinlikle kazanacağına inanan, kaybettiğinde ise günlerce kendine gelemeyen tanıdık isimler var.
Seçim yenilgisini bir türlü içlerine sindiremedikleri için günlerce bildiğiniz bunalım hayatı yaşadılar.
O süreçte ne yüzleri gülüyordu ne de sohbetleri…
***
Birkaç gün zarfında bir-ikisiyle karşılaşma, görüşme imkanı bulduk.
Kılıçdaroğlu’nun kaybetmiş olmasını ve seçim yenilgisini unutmuş, eski ruh hallerine dönmüşler.
Hatta…
Tam tersine “Kılıçdaroğlu iyi ki kazanamamış, iyi ki seçim kaybedilmiş” yorumları yapar hale gelmişler.
***
Bu hallerini görünce her birine “Yahu seçimden sonra resmen travma yaşıyordun. Şimdi seçimlerin iyi ki kaybedildiğini söylüyorsun. Bu davranış değişikliğinin nedeni ne?” diye soracak olduk, birbirine yakın çok ilginç bir cevap verdiler.
Dediler ki:
-“Ekonomi altından kalkılamayacak kadar kötü bir durumda. Eğer Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı'nı, Milet İttifakı da meclisi kazansaydı, bugün AK partinin yaptığı zamları yapmak zorunda kalacaktı. Zamları mevcut iktidar yapınca kimsenin sesi çıkmıyor, toplumda enflasyon ve zamlar sessizce kabulleniliyor ama Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı yönetimi yaptığında yer yerinden oynardı. Daha gelir gelmez zamların yağmur gibi yağdığından yakınılır, daha işin başında beceriksizlik yaftası yakıştırılırdı. Ve bu durum, 70 yıldır iktidar yüzü görmeyen CHP’nin bir 170 yıl daha iktidar yüzü görememesine vesile olurdu. Şimdi hiç olmazsa mevcut hükümet kendine devrettiği ekonomik enkazla baş başa kaldı”
***
Bu tespitin biraz züğürt tesellisini çağrıştırdığını söyledik…
Her biri, bu sonucun kendilerince daha hayırlı olduğunda oldukça ısrarcıydı…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MORAL BOZUKLUĞU MU YAŞIYOR?
AK Parti 14 Mayıs seçimleri öncesinde iki isim dışında tüm bakanları çeşitli şehirlerden milletvekili adayı gösterdi.
Enerji bakanı Fatih Dönmez ise Eskişehir listesinin birinci sırasından aday gösterildi ve milletvekili seçildi.
Yeni kabine açıklanana kadar da 20 gün süreyle bakanlık görevini sürdürdü.
***
Fatih Dönmez tahminen yeni kabinede de Enerji bakanlığı görevini bekliyordu.
AK Partinin mecliste çoğunluk sıkıntısı olmadığı için Fatih Dönmez’in yeni kabinede de bakan olarak kalması sıkıntı yaratmayacaktı.
Ama olmadı.
Eski bakanların hiçbiri (milletvekili adayı olmayan Turizm ve sağlık bakanı dışında) yeni kabineye alınmadı…
Eski bakanlar yeniden bakan olamadılar ama üç isim dışında her biri mecliste komisyon başkanlığı görevlerine getirildiler.
İşte komisyon başkanı yapılmayan o üç isimden biri Fatih Dönmez oldu…
Kısacası…
Eski bakan Fatih dönmez yeniden bakan olamadığı gibi çoğu eski bakan gibi komisyon başkanı da yapılmadı.
Sadece elinde kala kala Eskişehir milletvekilliği unvanı kaldı.
***
İşte bu yüzden Fatih Dönmez’in moral bozukluğu yaşadığı, yaşadığı bu moral bozukluğunun Eskişehir’e sıklıkla gelip-gitmesine olumsuz yansıdığı ve yine bu moral bozukluğunun Eskişehir’deki parti ile ilgili meselelere çok da müdahil olmamasına yol açtığı konuşuluyor.
Ne diyelim?
Umarız bu tespit doğru değildir.
Aksi takdirde Dönmez’in yaşadığı moral bozukluğu nedeniyle Eskişehir’e ilgisiz kalması, zaten ihmal edilen Eskişehir’e gelebilecek hizmeti de tamamen ortadan kaldıracaktır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
“ARABASI OLMAYANDAN MTV ALINMAYACAK” DİYE MÜJDE VERSELER YA!
Verginin vergisi olur mu?
Türkiye’de bal gibi de oluyor işte…
Motorlu Taşıtlar vergisini pek çok kişi ödedi.
Şimdi iktidar aldığı bir kararla vergi ödeyenlerin bir daha vergi ödemesine karar verdi.
Yani…
Vergiyi ödüyorsunuz, sizi yönetenler “Bir defa daha öde. Bu yetmiyor” diyerek ikinciyi istiyor.
Ne diyelim?
İyi ki çıkıp “Arabası olmayanlardan Motorlu Taşıtlar Vergisi almayacağız” diye müjde vermiyorlar.
Gerçi akıllarına gelse böyle bir müjdeyi verirler, arabası olmayan bazıları da “Hükümet bizi kolluyor” diye bu müjdeyi alkışlardı!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
PEK ÇOK KİŞİ AYNI ŞEYİ DÜŞÜNDÜ…
Altılı masa etrafında toplanan Millet İttifakı içinde yer alan partilerden dördü seçime CHP listelerinden girdi.
Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi CHP listelerinden girdikleri seçimde 37 milletvekili sahibi oldu.
CHP listelerinden CHP milletvekili olarak seçilen bu 37 milletvekili seçimin hemen ardından kendi partilerine döndü.
Şimdi de bu partilerden Saadet Partisi ile Gelecek Partisi mecliste gurup kurmaya karar vermiş.
Şimdi bu haberi duyan herkes “Madem bu iki parti anlaşabiliyordu, keşke seçim öncesi işbirliği yapsaydı da CHP listeleri yerine kendi oluşturdukları listelerle seçime girseydi” diye düşünmüş…
Doğru da düşünmüşler!
Zira…
Bunu yapsalardı hiç olmazsa bir sürü CHP’linin kendi partilerinden vekil olmalarına engel olmazlardı…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,