Ne yaz geliyor, ne de kış bitiyor.
Üşüsen üşüyemiyon, terlesen terleyemiyon.
Ne giyeceğimizi bilmeden öyle garip garip ortalıkta dolanıyoruz diyor memleketin ahalisi.
…
Hal böyleyken Orhan Veli Kanık; Cep delik, cepken delik. Kol delik, mintan delik. Yen delik, kaftan delik. Kevgir misin be kardeşlik!
Devamında da ise…
Beni bu havalar mahvetti.
Böyle havada istifa ettim,
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi,
Böyle havalarda unuttum.
Şiir yazma hastalığım;
Hep böyle havalarda nüksetti.
Beni bu güzel havalar mahvetti…
Diyerek durumu özetlemiş.
…
O havalara yetişemedik ama memleketi bugünkü havalar mahvetti sanki.
Yazı beklerken kışı. Kışı beklerken yaz geldi. Bir an çiçek açtı her yanımız.
Sonra mı? Sonra olanlar oldu.
Her şey dondu. Her şey yandı.
Nasıl mı?
Öyle işte Big Bang (Büyük Patlama) gibi.
…
Önce ekmeği bölündü, suyu şişelendi sonra ambara fare, tarlaya karga, fırına hırsız dadandı!
Harcı, demiri, tuğlası eksik boy boy apartmanlar dikilirken.
Adaleti ağır aksak yürüyen saraylar yükseliverdi yanı başımızda öylece.
Her geçen gün daha yoksul, her geçen gün daha sert rüzgarlar eserken,
İğneden ipliğe dışa bağımlı hale nasıl geldik bilemedik.
…
Durum böyle olunca da milletin iki yakası bir araya gelmediği gibi.
Yakasından da silkeleyip atamıyor vicdanını cüzdanının arasına alanları.
Sütüne su katıp, ekmeğinden kepek çalanın,
Domatese ilaç atıp darasından alanın.
Kıymasına soy katıp, zeytinine boya çalanın sayısı her geçen gün çoğalıyor da çoğalıyor.
…
O havaları bilmem ama bu havalar bizi bozar diyor Ayşe teyze, Mehmet amca.
Çıkmaz sokağın sonunda öylece sıkışıp kaldık yavrum diyor.
Ne ileri ne de geriye dönebiliyoruz.
…
Geçmiş günlerin güzellikleriyle avutuyoruz kendimizi diyor Nenem.
Ta çocukluğumuzda kalan birkaç umutla, yarına dair birkaç mutluluk kırıntısı, bir avuç neşe, bir deste huzur ve bir düzine hüzünle kaldık öylece diyor.
…
Nenem, sizi bilmem ama bizi bu havalar bozdu.
Ne yaz geliyor ne de kış bitiyor.
Memleket aynı, siyaset aynı, ekonomi aynı gidiyor.
…
Dahası, her geçen gün ömürden bir gün daha eksilip gidiyor.
Nasıl desem, o havaları bilmem ama bu havalar bildiğin gibi gidiyor.