Kimi zaman yakın çevremdeki dostlar, arkadaşlar; kimi zaman da uzaktan-yakından dost okurların “sitemleri” ile karşılaşırım. Onlarla ayaküstü sohbetin başlangıcı, yazı tarzım, seçtiğim gündeme ilişkin konular;
-Abi, sıkıcı değil akıcısın ama ağır konulara takılıyorsun!..
Yukarıdan aşağı 3 sütunu doldurmam da bir başka “yakınma” konusu. Uzun yazma hususunda kendilerine hak verdiğim olur, savunmaya geçerim;
“-Evet ama, bütünlüğü bozmadan ara başlıklarla atlayarak okuma seçeneği sunmaya çalışıyorum.
Böyle deyince arkasından bu kez de öneriler gelir;
-Araya fıkra falan sıkıştırsan!..
“Beceremem” diyemiyorum da, fıkra bilmediğimi söyleyip kapatıyorum konuyu… Sanki; çaktırmadan “dizüstü” fıkra kitaplarını köşesine taşıyan yazar takımından hiç tanıdığım yokmuş gibi!..
Bakan talimatı aynen…
Gördünüz işte, tam düşündüğüm gibi, ben de çaktırmadan “hafif konu” olarak buraya getirdim yazıyı. Bundan sonrasına gelince… Devam edeceğiz ama nasıl?..
Seçtiğim konu, ilk ve orta öğretimde yarıyıl tatilinin başlamış olması. Buna ilişkin haberleri hafta başından beri izlediğim için unutkanlığıma gelmedi. Nasıl gelsin ki en az 4 gündür Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Hocamızın açıklamalarını izliyor, okuyorum. Talimat gibi;
-Sakın ola dinlenme arasında öğrencilere ödev falan vermeyin!..
İlk duyduğumda, eğitimdeki en tepe makamın “tavsiyesi” gibi gelmişti bana. Meger gerçekten kesinlikle uyulması gereken “talimat” imiş!.. Öyle olduğunu manevi torunum “Gürkan Akkale”nin velisinden öğrendim. Değerli öğretmeni karneleri dağıttıktan sonra velilere seslenmiş;
“Çocuklar için işlediğimiz konuları hatırlatma amaçlı kısa notlar hazırlamıştım. Şöyle bir göz atsınlar, kopmasınlar diye!..”
Velilerden bazıları yine de rica etmişler “alsak” diye, olmamış… Nasıl olsun ki, Sayın Bakanımızın “kesin talimatı” var?..
Unutmadan Gürkan da “takdir alan” arkadaşlarının arasında bulunuyor. Şu anda sıra arkadaşı Burak’la ilk karne günün keyfini çıkarıyor!..
Gaye hanımın ki kıskançlık!..
Çocuklar karnelerini alıp, hak ettikleri “okul tatili” dönemine girdiler ya, önemli değil. Şimdi bir başka “karne” konusu. Muhtemelen, Eğitimin başındaki sevgili Bakanımız Nabi Avcı da yılların geleneğine uyup,
-Seçilen bir okulda evlatlara karne dağıtmıştır!..
Ne ki aynı saatlerde kendisine de bir karne hazırlanıp, gıyabında sunulmuş!.. Hazırlayanlar bununla yetinmeyip, karne notlarını cümle alemle paylaşmışlar. Kimler mi?
-Re’sen başkanı olduğu, TBMM Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun CHP’li üyeleri…
Rahmetli hiciv ustası rahmetli Levent Kırca’nın parodilerinden akılda kalan “tam yerine denk getirip, manzara koymuşlar” anlayacağınız. Ne de olsa “muarız” siyasetçiler ya!..
Neyse, bir başka önemli nokta daha var. CHP’li komisyon üyeleri adına “karne notunu” açıklayan tanıdık biri;
-Partisi adına sözcü, Prof. Dr. Gaye Usluer!..
Bizim gazete de karne durumunu şu başlıkla duyurdu;
-Gaye Hoca’dan Bakan’a kırık not!..
Nedenlerine de kısaca değinmiş Gaye Hoca ama pek inanasım gelmedi!..
AKP’nin 13 yıllık iktidarı döneminde Eğitim sistemi “12 kez değişmiş” miş de, o sürenin önemli bölümünde Nabi Hoca varmış da…
Gaye Hanım’ın ki olsa olsa;
-Siyaseten muhaliflik, kariyer olarak da kıskançlık olmalı!..
***
Bakalım yazı tarzıma “muhalif” okurlarım, buna ne deyecekler?..