Yıl 1932...Dönemin Türk Spor Kurumu, futbol sahası yapılacak 14 il arasında Eskişehir'i de belirliyor ve şehirde ilk futbol sahasının yapımı gerçekleşiyor.
Yapılan toprak futbol sahası, sadece futbol oyunu için değil, aynı zamanda geniş seyirci kitlesinin de katılarak ilgi gösterdiği güreş ve diğer spor faaliyetleri için de kullanılıyor.
***
Saha, 2. Dünya Savaşı'nın da etkisiyle bir süre kullanılamıyor.
Sonrasında, ihtiyaca cevap veremez hale geldiği görülen futbol sahasının, 1952-53 yıllarında yeniden uygun hale getirilmesi için kollar sıvanıyor.
***
1953 yılında dönemin valisi ve belediye başkanı Hicri Sezen'in öncülüğünde futbol sahası, giyinme-soyunma odaları, atletizm alanı ve 400 kişilik kapalı tribünü olan bir stat durumuna getiriliyor.
***
Sorun; tıpkı bugün yaşanan tartışma gibi “Yeni yapılan stadyumun ismi ne olacak?” sorusuna geliyor ve bugün olduğu gibi bir tartışma başlıyor.
Stat ismi belirlemek için 14 Nisan 1953 yılında bir komisyon toplanıyor. Komisyon stadyumun isminin Eskişehir'in kurtuluş tarihi olan “2 Eylül” olması konusunda mutabık kalıyor.
***
Komisyonda bulunan Ali Osman Sertel, Eskişehir'de “2 Eylül” ismi ile cadde ve okul olduğunu belirterek, yeni stadyumun isminin “Atatürk” olmasını teklif etse de komisyonda bu öneri kabul görmüyor.
***
Fakat Eskişehir basını bu konuya yakından ilgi gösteriyor. Dönemin gazetelerinde “Stadyuma Atatürk ismi verilmesi şehir halkını ziyadesiyle memnun edecektir” manşetleri atılıyor. 
Komisyon toplantısının ertesi günü toplanan Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti bir bildiri yayımlayarak “Stadyuma Atatürk ismi verilmesi umumi efkarın hislerine uygun olduğu kararına varılmıştır. Bu ismin verilmesi gönülleri ferahlatıcı bir keyfiyettir” diyor.
***
Bunun üzerine vali ve belediye başkanı şehirde oluşan hassasiyete direnemiyor ve yeni yapılan stadyum isminin “Atatürk Stadyumu” olduğunu, Atatürk Stadyumunun açılışının da 19 Mayıs tarihinde, bayram gösterileriyle yapılacağını açıklıyor.
Ancak...
19 Mayıs günü hava yağışlı olduğu için törenler erteleniyor ve Atatürk ismi verilen stadyumun açılışı 24 Mayıs günü yapılıyor.
***
Atatürk ismini alan stadyumda ilk maç ise 6 Eylül 1953 tarihinde, Demirspor ile Fenerbahçe arasında oynanıyor ve Fenerbahçe bu özel maçtan 1-0 galip ayrılıyor. Golü atan Fenerbahçeli oyuncunun Eskişehirli olması şehirde uzun süre konu ediliyor.
***
Eskişehirspor'un kuruluşu olan 1965 yılında, Atatürk Stadyumunun sahası çimlendiriliyor ve çim sahada ilk maç Es Es ile Kasımpaşa arasında oynanıyor.
***
Eskişehir Stadyumuna “Atatürk” isminin verilmesine ilişkin bu tarihi bilgiyi, Tarihçi Prof Dr Kemal Yakut'tan dinledik. Osman Cemoğlu'nun yaptığı araştırmanın belge ve bilgileriyle anlattı süreci.
***
Sonrasında da şu tespiti yaptı:
“O zaman şehirde oluşan hassasiyet karşısında şehir yöneticileri nasıl ki bu isteği önemli bularak stadyuma Atatürk ismi verilmesini kabul ettilerse, Cumhurbaşkanımızın da benzeri bir hassasiyeti gösterip Eskişehir stadyumuna “Atatürk” ismini vereceğini düşünüyorum”
***
Tüm bu tarihçeyi aktarırken, tıpkı o yıllarda olduğu gibi bu süreçte de gazetecilik mesleğimize benzeri bir görev düşüyor sanki
1953 yılında, stadyuma Atatürk isminin verilmesi konusunda nasıl ki Eskişehir basını öncülük ettiyse, bugün de stadyuma Atatürk isminin verilmesi konusunda yine öncülük etme görevi için basınına büyük iş düştüğü ortada...
Umarız, yine basının öncülüğünde ve aradan geçen 72 yıl sonra, şehirde aynı hassasiyet yaratılır ve yeni stadyumun ismi eskiden olduğu gibi yine “Atatürk” olur...

CHP'NİN İMAMOĞLU'NA DOKUNULMAZLIK KAZANDIRMASI LAZIM

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının hemen ardından “İktidarın hedefi CHP.  Turpun büyüğü ile hedef alınan CHP'nin ta kendisi. O yüzden CHP bir an önce kurultayı toplayıp, partiye kayyum atanmasının önüne geçmeli” demişti önceki dönem il başkanı Recep Taşel...
Dediği de çıktı.
CHP, partiye kayyum atama ihtimaline karşı kurultaya gitti.
***
Şimdi de Ekrem İmamoğlu'na acilen dokunulmazlık zırhının kazandırılması gerektiğini söylüyor...
30 milletvekilinin istifa etmesiyle bir ara seçim yapılmasının gündeme geleceğini, bu seçimde Ekrem İmamoğlu'na herhangi bir ilden milletvekili seçtirilerek, dokunulmazlık kazandırılmasının en mantıklı yol olduğunu söylüyor Recep Taşel...
***
Böylelikle İmamoğlu'nun hem hapisten kurtulmuş olacağını hem de dokunulmazlık kazanarak Cumhurbaşkanlığı yolunda engeli kalmayacağını ifade ediyor...

Recep 1

BU İŞLERİN NERESİ DOĞRU?

Bir üniversite kampüsünde:
Öğretim üyeleri için var olan yemekhane neden başka bir üniversitenin öğretim üyelerine tahsis edilir?
***
Kendi öğretim üyelerine yemekhane yapmak için öğrencilerin kullandığı kafe neden öğretim üyeleri için yemekhane yapılmak istenir?
***
Üniversite öğrencilerinin ders dışında zaman geçirdiği kampüs içindeki park neden çocuk oyun parkına dönüştürülür?
***
Başkası teklif etse dahi tüm bu söylediklerimize başta üniversite yönetimi karşı çıkıp “Olur mu öyle şey” demesi gerekirken, bu anlamsız işlere karşı çıkmak neden üniversite öğrencilerine kalır?
Anlamak mümkün değil...