“Milyonlarca bütçesi olan Anonim Şirket statüsündeki kulüplerle başa edemezsiniz. Onlarla aynı seviyede olabilmeniz için en az onların statüsünde olmak lazım.
***
Dernek statüsü ile bu kesinlikle olmaz. Dernek statüsündeki profesyonel kulüp bir anlamda dipsiz kumbara demektir. O kumbaraya akşama kadar para doldurun, sabaha kadar kumbarada beş kuruş bulamazsınız…
***
O yüzden, acilen şirketleşmek lazım. Şirket olursa kulüplerin yönetim anlamında taliplileri çoğalır.
Ama bunu asla istemiyorlar. Neden Anonim Şirket yerine dernek olarak kalmak istiyorlar biliyor musunuz? Çünkü dernek olarak kaldıkları zaman sen ben bizim oğlan, kafalarına göre yönetiyorlar...
***
İşler kötü gitti mi topla olağanüstü kongreyi, zarar ziyan boğaza kadar.
Kongrede “Hesaplar ibra edilsin mi?” diye soruluyor, “Edilsin” diye el kaldırıyorlar. Sorumlu olan herkesin sorumluluğu bitiyor, herkes bir şekilde sıyrılıveriyor.
***
Halbuki, Anonim Şirket olunca kurumlar vergisine tabi olunacağı için, Maliye Müfettişleri tarafından harcamaların yerinde yapılıp yapılmadığından tutun da hemen her şey kontrol ediliyor.
Hal böyle olduğu için de bu durum hiç kimsenin işine gelmiyor…”
***
Yukarıdaki sözler Yılmaz Büyükerşen'e ait.
Bundan tam 9 yıl önce kendisine “Büyükşehir Belediye Başkanı olarak neden Eskişehirspor'a maddi katkıda bulunmuyorsunuz?” diye sormuşuz , yukarıda yer verdiğimiz sözlerinin ardından “Zaten yasal mevzuat belediyenin parasal yardımda bulunmasına engel. Mevzuat engel olmasa da şehir halkının parasını o dipsiz kumbaraya vermezdim. Eskişehirspor'un kurtuluşunun tek yolu şirketleşmektir ve bu şirket acilen kurulmalıdır” demiş...
***
Bu sözlerin üzerinden 9 yıl geçmiş, Eskişehirspor o günden bu güne kadar geçen süre zarfında bir türlü şirketleşmeyi beceremedi.
Üstelik herkesin üzerinde hemfikir olmasına rağmen...
Sonuç:
Dipsiz kumbara hala aynı kumbara...
Para hala yok!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

H O C A-88

BİRİLERİ BİZE BUNU İZAH EDEBİLİR Mİ?

Ankara yolu üzerinden Organize yan yoluna giriyorsunuz ya aracınızla.
Bir müddet sonra köprünün altındaki göbeğin önüne ulaşıyorsunuz.
Sol tarafa döndüğünüzde Organize Sanayi Bölgesine, sağ tarafa döndüğünüzde ise ESTİM'e yönleniyorsunuz.
***
Her iki tarafa da yoğun bir araç geliş ve gidişi olduğu için, köprünün altındaki döner kavşak, belki de Eskişehir'in en hareketli, en çok tıkanan ve en çok kazaya sahne olan döner kavşağı...
***
Her nedense, bu döner kavşak etrafında sinyalizasyon ışıkları konulmuş.
Fakat...
Her nasılsa bu sinyalizasyon ışıkları konulduğu günden beri çalışmıyor.
Işıklar çalışmadığı için de sözünü ettiğimiz yerde karmaşa günün her saati yaşanıyor...
***
Hal böyle olunca insan ister istemez merak ediyor?
O sinyalizasyon ışıkları madem çalışmayacaktı, oraya niye dikildi?
Madem döner kavşağın tarafına bu sinyalizasyon direkleri dikildi, o halde neden çalıştırılmıyor?
Yetkili-ilgili birileri çıkıp bu durumu bize mantıklı bir şekilde izah edebilir mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Kavşak-1
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ERKEN SEÇİM DİLLENMEYE BAŞLADIYSA...

Milletvekili saçlarını kestirmek için berbere gitmiş.
Oturmuş berberin koltuğuna.
Berber saçları ıslattıktan sonra “Efendim erken seçim olacak mı?” diye sormuş.
Milletvekili “Yok” demiş.
***
Berber saç kesmeye devam ederken, birkaç dakika sonra bir daha sormuş “Erken seçim var mı?” diye.
Milletvekili yine “Yok” demiş.
***
Berber bir müddet sonra üçüncü kez sorunca milletvekili sinirlenerek “Niye durup durup soruyorsun? Erken seçim yok dedik ya” demiş.
Bunun üzerine berber şu yanıtı vermiş:
“Efendim ben erken seçim dedikçe sizin saçlarınız diken diken oluyor. Makasa geliyorlar, çok kolay kesiyorum”
***
Şu sıralar erken seçim iyiden iyiye dillenmeye başladı.
Bu erken seçimi istemeyenlerin başında da yeni milletvekili olanlar geliyor.
Zira...
Milletvekili emeklisi olabilmeleri için 2 yıl süre ile milletvekili kalmaları yani erken seçimin 2 yıl geçtikten sonra yapılması gerekiyor.
İki yıl geçmeden yapılacak bir erken seçim, emekliliklerini ortadan kaldırıyor.
***
O yüzden...
Şu sıralar pek çok yeni vekilin “Erken seçim” lafını duyar duymaz tıpkı fıkradaki gibi saçlarının kesin diken diken olduğuna eminiz...