AK Partinin aday tanıtımı oluyor, kalabalığa bakıyorsunuz, bürokratlar en önlerde yerlerini almış.
Partinin bayramlaşması oluyor, yine daire müdürü bürokratlar orada.
Hiç çekinmiyorlar!
Hiç endişe duymuyorlar!
Hiç korkmuyorlar!
Hiç rahatsızlık falan hissetmiyorlar!
Partinin neredeyse her toplantısında en ön sıraya geçip, aslanlar gibi boy gösteriyorlar!
***
Geçtiğimiz aylarda yapılan bir televizyon programında AK Parti il Başkanı Gürhan Albayrak'a sormuştuk bu meseleyi.
“Bürokratların parti toplantılarında ne işi var? Eğer partinin toplantılarına katılmasını siz istiyorsanız kötü, siz istemiyor onlar kendiliğinden geliyorsa daha kötü” demiş, bunun üzerine kendisinden “Ben o kalabalık içinde bürokratların olduğunu hiç fark etmemiştim” benzeri bir cevap almıştık.
***
Zannettik ki, gerçekten bürokratların parti toplantılarına katıldıklarının farkında değil.
Zannettik ki, gerçekten bürokratların parti toplantılarına katılmalarını o da uygun bulmuyor.
Zannettik ki, bundan böyle bürokratları AK Parti toplantılarında görmeyeceğiz.
***
Yanılmışız!
Kurban bayramı öncesi yapılan AK Parti bayramlaşma programının fotoğraflarına baktık.
En ön sırada Sağlık müdürü, Çevre müdürü ve Gençlik Spor müdürü yerlerini almış!
***
Ne diyelim?
Bürokratlarda “Biz devletin değil, AK Partinin bürokratlarıyız”, bu konuda onlara müdahale etmeyen AK Partililerde ise “Bu devlet artık AK Parti devletidir” deme kafası devam ediyor...
***
Not- AK Parti toplantılarında boy gösteren bürokratlar bu iktidar devam ettiği sürece bu boy göstermenin mükafatını mutlaka alır. Yani onlar bu işten kesinlikle karlı çıkar.
Ama parti bu işten karlı çıkar mı? İşte bunu hiç zannetmiyoruz.
Zira...
İspat edemeyiz ama o bürokratı o partinin o toplantılarında en önde gören o müdürlükte çalışanların, o partiye çok da sempati duyacağını tahmin etmiyoruz.
Hatta
Çalışanların, müdürlerinden kaynaklı memnuniyetsizliğinin faturasını geçmişte partiye kestiğinin örneklerine tanıklık etmiş biri olarak, bu tablodan zararlı çıkanın partinin bizzat kendisi olacağını iddia ediyoruz...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
RAKAMLAR UMURLARINDA BİLE OLMAZ!
Bildim bileli başta işçi ve memur sendikaları her ay bir araştırma sonucu açıklar.
Yıllardır, kesintisiz her ay yapılır bu araştırma ve düzenli olarak yine her ay sonucu açıklanır.
Söz konusu araştırma, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını gösteren bir araştırmadır.
***
Her ay açıklanan bu araştırma sonuçları, ülkede uygulanan asgari ücretin üstünde yer alır.
Her araştırma sonucu, dört kişilik bir ailenin gelirinin neredeyse 2-3 katı oranındadır.
Açıklanan rakamlara baktığınızda, çoğu çalışanın ve ailenin aç ve yoksul olabilmek için bile her ay kredi çekmesi gerektiğini görürsünüz.
***
Söz konusu araştırma her ay yapılmasına ve sonuçları her ay açıklanmasına rağmen…
Açıklanan rakamlar, ülkedeki gelir rakamlarının her defasında üzerinde yer almasına rağmen hayatta dikkate alınmaz.
Ülkeyi yönetenler “Bak açlık ve yoksulluk sınırı şu kadarmış. Biz de insanların gelirini en az bu rakama çıkartmalıyız” falan diye düşünmez…
O yüzden…
Yıllardır, her ay yapılan ve sonuçları da her ay açıklanan Açlık ve yoksulluk araştırması, yapılan en doğru araştırma olmasına rağmen, aynı zamanda hiç işe yaramayan, bir türlü dikkate alınmayan, gereksiz bulunan bir araştırmadır…
Çünkü…
Araştırma ile ortaya konulan açlık ve yoksulluk rakamları yönetenlerin umurunda bile değildir…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
HAZIR BÜROKRAT-SİYASETÇİ MESEELESİNE GİRMİŞKEN...
Hazır bürokrat-siyaset meselesine girmişken Eskişehir'de yaşanan bir olayı aktaralım istedik.
***
90'lı yılların sonunda yapılan bir seçim öncesi, Eskişehir'deki partilerden biri, milletvekili adaylarını belirlemek için eğilim yoklaması yapmaya karar verdi...
***
Eğilim yoklamasında oy kullanacak olan isimlerin, partinin yöneticileri, delegeleri, seçilmişleri ve partiye yakın olduğu bilinen oda-dernek ve sendikaların temsilcileri olacağı açıklandı.
***
Aday adayları arasında partinin il başkanlığını yapmış isimlerin yanı sıra partiye hizmeti olmuş bilinen isimler vardı.
Bir de bunlara ilave olarak parti sayesinde müdür olmuş bir bürokrat istifa ederek milletvekili aday adayı olmuştu.
***
Oylar kullanıldı, sonuçlar açıklandı.
Bürokrat müdür, en çok oyu alarak eğilim yoklamasından birinci sırada çıktı.
Partinin il başkanlığını yapmış ünlü isimler yoklamda geride kaldı.
***
Bunun nedenini sorduğumuzda, eğilim yoklamasında bürokratın gerisine düşen il başkanı şu tespitte bulunmuştu; “Biz o bürokrata işini halletsin diye 10 tane vatandaş gönderiyoruz. O bürokrat , bu 10 kişiden 3'ünün işini yapıyor. İşte o 3 kişi bu eğilim yoklamasında ona oy verdi. İşini yapmadığı 7 kişi ise işi halledilmediği için kızıp, bize oy vermedi. Olay bundan ibaret.”
***
Sonuçta, bürokratın birinci sırada milletvekili olduğu parti, oy potansiyeli olmasına rağmen Eskişehir'de vekil çıkartacak oyu alamadı. Parti seçmeni yeterince tanımadığı için oy vermeyince, birinci sıradaki bürokrat vekil seçilemedi ama parti de o bürokratın aday gösterilmesi yüzünden vekil çıkartamadı...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,