Malum, seçimlere bir aydan daha az bir zaman kaldı, hemen herkesin sandık başına gidince oy vereceği parti kesinleşmiştir diye düşünüyorum.
Ama işte bu arada beni derin derin düşündüren başka bir konu var. Seçimde boy gösterecek hiçbir partinin seçim beyannamesinde tek bir madde olsun hayvanlara yönelik vaat yok ne yazık ki.
Hal böyle olunca, ister istemez, can severlerin, hayvan hakları aktivistlerinin oylarına kimse talip değil demek ki diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Ya da bizlerin oy gücüne inanmıyor, itibar etmiyor herhalde siyasetçiler. Nasılsa bir şekilde oylarını verecekler kabilinden bir ön yargıları var demek ki beylerin, bayanların! Yoksa bir şekilde, birinin olsun seçim vaatleri içinde hayvan hakları ile ilgili, göz boyama da olsa bir iki madde yer alırdı değil mi efendim?
Oysa, şimdi iktidarda olan siyasi otoritenin tek başına hüküm sürdüğü 21 yıl gibi uzunca bir zaman diliminde, ciddi şekilde öldürülme, işkence görme, topluca katliama uğrama, yasaklı saldırgan ilan edilme gibi yasal hakları örselenmiş, ötelenmiş, hiçe sayılmış canlılar için, yeni dönemde bazı icraatların yapılması bağlamında vaatler verilmesi gerekmez miydi?
Peki bizler ne yapacağız bu durumda? Küsüp sandığa gitmemek gibi bir lüksümüz olamaz elbette. Kendimize, fikrimize, misyonumuza uygun gördüğümüz partiye, ittifaka, cumhurbaşkanı adayına oyumuzu vereceğiz.
Vee… Sonrasında canlarımızın en doğal hakları olan “yaşama hakları” için yine yeniden, daha bir güçle, daha bir hırsla meydanlarda, platformlarda, meclis kapılarında, belediye önlerinde yasal yoldan tüm kapıları zorlayacağız.
Sizler istediğiniz kadar bizlerin gücünü, oy potansiyelimiz yok sayın, bizler sessiz canların en güçlü sesi olmaya ant içtik, sözümüzden de dönmeyiz! Bu böyle biline!
Şimdi sözüm bir kez daha, misyonumuzu paylaşan güzel yüreklere! 14 Mayısta mutlaka sandığa gidin ve geçtiğimiz 21 yıl içinde canlar için nelerin yapıldığını, nelerin yapılmadığını gözünüzün önüne getirip oy pusulasına öyle “EVET” mührünü basın!