Köşemizi takip edenler hatırlayacaktır.
Bundan bir süre önce bu köşede, 2019 seçimleri öncesine ait muhtemelen de AK Parti tarafından bir şirkete yaptırılmış olduğunu düşündüğümüz bir raporun elimize geçtiğini, bu raporda şehirdeki Büyükerşen algısıyla ilgili bazı tespitlerin olduğunu dile getirmiştik.
***
Raporun içinde özellikle dikkat çeken tespitler şöyle sıralanmıştı:
-Büyükşehir belediye başkanı, Eskişehirlilerin bugün için şehirlerinden gurur duyabilmelerini sağlayan ne varsa hepsinin müellifi gibi algılanmaktadır.
***
-Bu yüzden belediye başkanına zarar verecek, onu zor duruma düşürecek siyasi girişimler geri tepecektir.
***
-Kendisine yönelik bu anlamdaki her saldırı, süreç içinde arkasında gevşemeye başlamış desteği tahkim edecektir.
***
Yukarıda da söylediğimiz gibi raporu kimin hazırladığını bilemiyoruz.
Ancak…
Kim hazırladıysa rapordaki tespitler hiç de haksız sayılmaz.
Zira…
2014 seçimleri öncesinde de 2019 seçimlerinde de Büyükerşen özellikle AK Partinin o dönem aktörleri tarafından yoğun eleştiriye uğradı.
Bu eleştiriler neredeyse kavga seviyesine yükseldi.
Özellikle yaşı ve heykel dikmekten başka hiçbir hizmet yapmadığına ilişkin eleştiriler, yukarıda sıraladığımız tespitlerde belirtildiği gibi arkasında gevşemeye başlayan desteği yeniden tahkim etti.
Büyükerşen’e oy vermiş fakat bir daha vermeyeceğini söyleyenler bile oluşan bu durum karşısında, neredeyse Büyükerşen etrafında koruma kalkanı oluşturdu.
Ve bunların neticesinde Büyükerşen 2014 ve 2019 seçimlerini, üstelik oylarını da arattırmak suretiyle farkla kazandı.
***
Bu güne geldiğimizde yine benzeri bir durum yaşanmaya başlıyor gibi.
Zira…
Seçim sürecinin başladığı şu günlerde Büyükerşen’e yönelik eleştiriler, her seçim öncesinde olduğu gibi artmaya başladı.
Yine kendisine yönelik eleştirilerin yaşı ve heykeller üzerinden yapılmaya başlaması ister istemez diğer seçim öncesi yaşananları akla getirdi.
***
Dolayısıyla…
Yaşanmaya başlayan ve 2014-2019 seçim öncelerini anımsatan bu süreç bu defa nasıl sonuçlanır bilemiyoruz.
Raporda da belirtilen yukarıda dile getirdiğimiz kriterler bu seçimde işlemez hale gelirse, bir değişim olasılığı söz konusu olabilir.
Fakat…
Aynı kriterler bu seçimde de işlerse, işte o zaman sonuç değişmeyecek sanki…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
EN MUTLU SEÇMENLER…
Seçimlerin üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçti.
Gelinen süreçte:
AK Partiye oy veren seçmenin büyük bölümü, özellikle seçim sonrasında ardı ardına gelen zamlar ve çıldıran enflasyon nedeniyle oy verdiğine son derece pişman.
***
CHP’ye oy veren seçmenin büyük bölümü de, özellikle parti içinde yaşanan değişim söylemleri ve parti içi menfaat çekişmeleri nedeniyle oy verdiğine son derece pişman.
***
Keza…
İYİ Parti’ye oy vermiş seçmen de seçim sonrası yapılan birbiriyle çelişkili söylemler nedeniyle oy verdiğine son derece pişman.
***
Tek mutlu olan seçmen kuşkusuz Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti seçmenleri olsa gerek…
Zira…
Alabilecekleri oy oranıyla rüyalarında bile göremeyecekleri sayıda milletvekili sahibi oldular.
O yüzden de ne sesleri çıkıyor ne de solukları!
Büyük ikramiye vurmuşçasına keyfini çıkartıyorlar…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MAHKEME KARARINA RAĞMEN…
Ulusal Raylı Sistemler Merkezi (URAYSİM) projesi kapsamında, Alpu Ovası içinde kalan 1. Sınıf tarım arazilerinin kamulaştırma çalışmaları yapılıyor.
***
Büyükşehir belediyesi dava açıyor.
***
Eskişehir idari mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere iptal kararı veriliyor.
***
Bursa Bölge idare mahkemesinde ise teymizi olmamak üzere istinaf başvurularının reddi yönünde karara bağlanıyor.
***
Sonuçta ortada verilmiş bir mahkeme kararı var…
***
Ortada bir mahkeme kararı varsa yapılacak şey mahkeme kararına gitme yollarıyla ilgili açıklama üzerine açıklama yapıp, tartışmak değil süreci bu noktaya getiren eksiklikleri giderme yollarını bulmaktır.
Fakat bakıyorum da, demek ki açıklama üzerine açıklama yapmak, tartışmak, suçlamak, eleştirmek daha kolay!
Kimse diğer yolla ilgilenmek istemiyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
