Bugün 1 Mayıs!..
Türkçeye çevrilmiş haliyle özetlenmiş anlamını vurgulamak gerekirse;
-İşçinin emekçinin bayramı!
Dünyanın her kıtasında, oralarda yer alan hemen tüm ülkelerde emekçiler meydanlarda neşe içinde neşe içinde çeşitli etkinliklerle, kapitalist düzeni protesto eden sloganlar atarak yürüyor, meydanlarda toplanarak gün boyu kutluyorlar bayramlarını.
-Ya bizdeki kutlamalar?
Geçmişe bakarsak, Osmanlı’dan başlayarak kutlanmaya başlanıyor 1 Mayıs!
Ama nasıl kutlama? Devleti yöneten muktedirlerin baskıları, yasaklanmalarıyla.. O zamanlarda olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de aynen. Zaman zaman “sınırlı izinler”, ender rastlanan özgürlük ortamlarında şenliklerle, yürüyüş ve toplanmalarla
Ama çoğu zaman, 1 Mayıs’ın yaklaştığı günlerde “acabalarla” dolu endişeli bekleyişler içinde;
-Acaba kutlamalar, kalabalıkların yoğunlaştığı meydanlarda provokasyona maruz kalınır mı endişesi içinde…
Dünya emekçilerinin kutladığı bayramlar bizde genellikle bu endişeler içinde bekleni ve “kutlanmaya” çalışılar! Nedeniyse bir zamanların “öcüsü” olarak alışa geldiğimiz gibi;
-Komünist Bayramıdır 1 Mayıslar!,,
Kanlı 1 Mayıslar da yaşadık!
İlimizin emekçileri de aynı endişeli halde beklerler 1 Mayıs’ı. 1961 Anayasa’sının yarattığı özgürlük ortamına karşın, örneğin şehrimizde de durum aynıdır. Yetkili makamların izin vermemesi nedeniyle “kaçak göçek” kenar mahallelerde toplanır emekçiler. Elbet güvenlik güçleri de peşlerinde ya da içlerinde!..
Sonradan göreceli iyileşmeler gözlense de durum budur!.
***
1 Mayıs denilince ilk akla gelen ;
-1977’nin kanlı 1 Mayısıdır!..
Korkunun, endişenin kaynaklandığı noktada burasıdır!
Toplanılan meydan İstanbul ve ünlü Taksim meydanıdır!.. Tam konuşmaların başladığı anlarda önce bir noktadan, sonrasında daha iki noktadan ateş altına alınan katılımcılarda doğal büyük panik ;
-Mermilere hedef olanlarla birlikte, panikte ezilenlerin arasından 40’ı aşkın can kaybı ve yüzlerce yaralı…
***
O nedenle sonraki 1 Mayıslarda emekçiler için “sembolik” bir anlam taşır Taksim Meydanı. O zamandan bugüne, bazı yıllarda emekçilerin toplanmasına izinli olsa da genellikle;
-İşçinin, emekçinin bayramına kapalıdır Taksim!..
Bu 1 Mayıs’a olduğu gibi. Sadece Taksim değil, koca İstanbul’un kocamanca bir bölümü tam anlamıyla;
-Güvenlik ablukası altındadır!..
Bakalım başta İstanbul, tüm yurtta emekçilerin katılımı ile kutlanacaktır
-Bakalım nasıl kutlanacak?..
--------------------------------------
Mikronezya’nın tenha
bir gününden notlar!..
Cumhuriyet Yazarı Mine G. Kırıkkanat haftanın son iki günü yazar. Özellikle Cumartesi yazıları eğlencelidir.
Kırıkkanat o yazılarında Okyanusların birinde, Mikronezya adını verdiği bir ada ülkesi üzerinde kurgular yazılarını Tabii bu ülkenin “Makropiç” adında muktedir bir yöneticisi ve yardımcıları vardır. Son yazılarından birini izniyle özetlemek isterim. şöyle başlıyor Mine Hanım:
“ Mikronezya Merkez Postanesi’nin kakao rezervleri tamtakır olmasına karşın Yıl Partisi istibtatının şatafatı hız kesmemektedir. Ulu çoban muktedir Makropiç, halkın açlığına tümüyle duyarsızdır.
Tabiidir ki yozdaş yoldaşları günlerini gün ediyorlardı. Şeş Taahhüt Kumpanyasının yozdaş müteahhidi Cenabet Cengizki, pudra şekeri baronu Emet Ağarovski ve betonit saray basın danışmanı Frozen Goldstein, benzin kıtlığından yollüron bomboş oluşunu fırsat bilip, altlarında lüks otomobiller şöyle bir tura çıkarlar.”
***
Gerisini ben getireyim.
Boş bir kamyoncu hanının önüne çekerler arabalarını birkaç yudum bir atıştırmak için. İçeride cılız bir kamyonvu sira içmektedir. Adamın başına üşüşürle. Biri biranın içine sigarısına böndürür. Bir diğeri birayı adamın kafasından boca eder, diğeri de hırpalar kamyoncuyu. Adam onları tanıdığın hiç sesini çıkarmadan hesabı ödeyip çıkar. Üç kmafadan arkadsından konuşmaya başlar. “Giysilerine baksana, hırpani biri zavallı” der biri.
Bir diğeri gülerek;
“-Hiçbir şey bilmiyor zavallı. Baksana nasıl sigara içileceğini bile bilmiyor.”
O arada masayı toplamakta olan garson genç mırıldanır;
-Şoförlüğü de pek kötü efendim!. Çıkmak için manevra yaparken park halindeki üç otomobili de Yamyassı edip, çekip gitti!
***
Nasıl beğendiniz mi?
-Mikronezya böyle bir ülke işte!,,
