İlk filozoflar aynı zamanda bilim insanlarıydı. Onun için felsefe bilimlerin anası sayılır. Mesela üçgenin iç açılarına ilişkin teoremleri bulan ünlü matematikçi Miletli Thales (MÖ:623-545) ilk nedeni (arkhe) yeryüzünde aradığı için ilk filozof olarak anımsanır. Filozof terimini icat eden ise, yine üçgen hakkında “hipotenüsün karesi, diğer iki kenarın karelerinin toplamına eşittir” diyen Sisamlı Pythagoras (Pisagor) (MÖ: 570-495) dır. Alçakgönüllü davranabilmek ve “bilge” ya da “bilgin” dememek için “philosophos” yani “bilgelik sever” demek zorunda kalmıştır. Filozof kelimesi bilgeliğin araştırılması anlamına gelir. Felsefe insan için bilgeliğe giden yoldur ancak kolayca tamamlanamaz. Felsefe bir çalışma ve yolda olma haliyse, bilgelik artık bir dinginlik, nitelikli bir sessizliktir. Yani bilgelik hedeftir, felsefe de onun yoludur. Buradan filozofların henüz bilge kişiler olmadıkları anlamı çıkar. Bilgelerin felsefe yapmaya gereksinmeleri yoktur, bir de cahiller felsefe yapamaz onların da güçleri yetmez. Buradan bilgelerle cahiller arasındaki herkes felsefe yapabilir, kendi bilgeliğine giden yolu arşınlayabilir sonucuna varılır. (*) Felsefe, filozof ve bilgelik ilişkisi üzerine bu kısa sohbetin düşündürdükleri bilgeliğe giden yolun çok çetin ve pek zorlu olduğu gerçeğini saptamaktır…
İmamoğlu hakkında mahkemece verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı üzerine Büyükşehir Belediyesinin bulunduğu Saraçhane meydanına büyük bir kalabalığın toplanması ve karar karşısında Belediye Başkanının yanında olduğunu göstermesi, barışçıl toplumsal bir tepki olarak adlandırılabilir. Ancak Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin (Mülkiye) unutulmaz hocası, Boğaziçi Üniversitesinde uzun yıllar dersler vermiş siyaset sosyoloğu, 101 yaşındaki Prof. Nermin Abadan Unat’ın destek olmak amacıyla Saraçhaneye gitmesi ise bir bilgelik gösterisidir. Unat’ın Saraçhaneye gitmesinden çok etkilendiğini belirten, yıllardır hapishanede esir olarak tutulan Osman Kavala bakın ne diyor: “Hepimizde infial yaratan İmamoğlu kararından sonra Nermin Abadan Unat’ın Saraçhaneye gelmiş olduğunu öğrenmek beni çok etkiledi. Nazi dönemini yaşamış ve gelişmiş bir hukuk sistemine sahip olan Almanya’da yargının ne hale geldiğine şahit olmuş bir bilim insanı olan Nermin Hanım’ın bu davranışının hepimiz için tarihi bir uyarı olduğuna inanıyorum…”
(*) Felsefe Nedir? Andre Comte-Sponville, İletişim Yayınları