AK Parti il Başkanı Gürhan Albayrak ve diğer AK Partili aktörlerin CHP'li belediye başkanlarına sorduğu bazı sorular var....
***
Sorduğu sorular arasında CHP'li belediyelerin Kentsel Dönüşüm ile ilgili 25 yıldır ne yaptığından şehirdeki trafik sorununa ne gibi çözümler ürettiğine, bisiklet yollarının trafiği ne hale getireceğinden, belediye borçlarına, hatta belediyelerin yatırım için ayırdığı bütçenin yetersizliğine kadar 10 ayrı soru yer alıyor.
***
AK Partililerin CHP'li belediyelere yönelttiği bu soruları siyaseten sorma hakları elbette var.
Bu soruların CHP'li belediyeler tarafından yanıtlanıp yanıtlanmayacağını bilemiyoruz.
Ancak...
AK Partililerin yıllardır muhalefet oldukları Eskişehir'de CHP'li belediyeleri bir yandan eleştirip bir yandan da sorularına cevap isterken, diğer yandan da kendilerine dönük sorulara cevap aramaları gerektiğini yıllarca yazıp çiziyoruz...
***
Ama bu söylediğimizi hiç bir zaman yapma gereği duymayıp, kaybedilen her seçim sonrası “Eskişehir'de seçim kazanamıyorsak bu bizden kaynaklanıyor. Kesinlikle seçmeni suçlamamamız lazım. Hatalı olduğumuz konularda tedbir almalıyız” diyerek meseleyi geçiştiriyorlar.
***
Halbuki AK Partililerin, CHP'li belediyelere yönelttikleri yukarıdaki 10 soru gibi,dönüp kendilerinin de cevap arayacağı en az 10 sorusu olamalı diye düşünüyoruz.
Öyle ya;
Bu sorular arasında da “Biz neden her seçimde elimizdeki birkaç belediyeyi kaybediyoruz? Neden full oy çıkarttığımız mahallelerde her seçimde oylarımız azalıyor? Biz Eskişehir seçmeninin gönlüne neden giremiyoruz? Parti olarak aday belirlemede mi yanlış yapıyoruz, yoksa kadrolarımız mı yetersiz? Biz her seçim bir yerlerde yanlış yapıyoruz ama nerede yanlış yaptığımızı neden bir türlü bulamıyoruz?” gibi sorular mutlaka olmalı.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ÜMİT ÖZDAĞ SÖYLEDİKLERİNDE HAKLI ÇIKMIŞ...
CHP Eskişehir milletvekili İbrahim Arslan bundan birkaç hafta önce, Silivri Cezaevini ziyaret eden heyetin içinde yer almıştı.
Katıldığımız bir televizyon programı sonrasında sohbet ederken sormuştuk ziyaretin nasıl geçtiğini?
***
İmamoğlu ve diğer belediye başkanları ile birlikte Ümit Özdağ'ı da ziyaret etiklerini, bu yüzden cezaevinden moral bozukluğu ile ayrıldıklarını ifade etmişti.
***
Nedenini sorduğumuzda ise şunları söylemişti:
“Ümit Üzdağ'ı ziyaretimiz sırasında genel başkan bize iktidarın bununla kalmayacağını, muhalif belediyelere yönelik uyduruk gizli tanık ifadeleriyle operasyonlara devam edeceğini, operasyonların İstanbul'dan Anadolu'ya kaydırılacağını ve ilk etapta Adana'daki belediyelere operasyon yapılacağına dair bilgiler aldığını söyledi. Bu durum benim de ekipte bulunan diğer arkadaşlarımın da oldukça moralini bozdu”
***
Bilindiği üzere günler sonra, Adana'nın Seyhan ve Ceyhan belediyelerine operasyonlar yapıldı.
Şu sıralar da Adana Büyükşehir Belediyesine operasyon yapılacağına yönelik iktidara yakın gazeteciler tarafından dillendirilmeye başladı.
Demek ki; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, cezaevinde bunun bilgisini bir şekilde almış.
Aldığı ve CHP'li heyete aktardığı bilgi de doğru çıkmış görünüyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BU HİÇ AMA HİÇ İYİ DEĞİL...
Adam bahçesini kazarken bir şişe bulmuş.
Şişeyi açtığında da içinden Cin çıkmış.
-“Dile benden ne dilersen” demiş Cin…
Devamla da…
-“Ancak benden ne istersen komşuna iki katını vereceğim. Haberin olsun!” diye eklemiş.
Komşusuyla hiç arası olmayan adam hiç düşünmeden isteğini açıklamış; “Bir gözümü çıkart!”
***
Bu anlattığımız elbette hikâyeden ibaret…
Ancak, bu hikayenin bir benzerinin, ete kemiğe bürünmüş gerçek halini öğrendik geçenlerde.
Sosyal medya üzerinde “Aynı şirketteki iki kişiden biri olarak yapılacak iki zam seçeneğinden hangisini tercih edersiniz?” diye bir soru sorulmuş.
A- Sana yüzde 50 zam yaparsam, arkadaşına yüzde 100 zam yapacağım.
B- İkinize de yüzde 40 zam yapacağım…
Sonuç oldukça ilginç…
Katılımcıların yarıdan fazlası, arkadaşı kendisinden iki kat fazla zam almasın diye, kendisinin yüzde 10 daha az zam almasını kabullenmiş.
***
Yapılan bir araştırmada, iş yerlerindeki personel arasında baş gösteren huzursuzluğunun en büyük nedeninin “O benden niçin daha fazla ücret alıyor?” meselesi olduğu anlaşılmış.
***
Futbol kulüplerinde alınan her başarısız sonucun arkasında “O bizden daha fazla transfer ücreti aldı” diyen diğer futbolcuların “Madem o çok fazla aldı o oynasın” düşüncesiyle maçlara asılmadığı belirlenmiş.
Sonuç olarak…
Çoğunluğun içinde ne yazık ki biraz “Varsın ben olmayayım. Yeter ki o da olmasın”
Ya da…
-“Varsın ben kazanmayayım ama yeter ki o da kazanmasın”
Hatta…
-“Varsın ben sürüneyim ama o da sürünmekten beter olsun” diye bencil, kıskanç, fesat ve vahşi bir düşünce var.
Bu iyi değil! Hem de hiç iyi değil!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,