AK Parti'de, seçim öncesi milletvekili listesi açıklanıyor.
Listenin birinci sırasında eski Enerji Bakanı Fatih Dönmez var.
Herkes hep bir ağızdan şunu söylüyor:
“Demek ki Eskişehir'de AK Parti'nin patronu Fatih Dönmez olacak”
***
Bir müddet sonra Fatih Dönmez bir-iki komisyonun başkanlığına geliyor.
Aldığı yeni görevlerin önemli görevler olduğunu söyleyen o hep bir ağızlar var ya, AK Parti'de Fatih Dönmez'in patronluğunun tescillediğini söylemeye başlıyor.
***
Sonra AK Parti'de büyük kongre yapılıyor.
Kongrede partinin 75 kişilik (Yedekleriyle birlikte 150 kişi) Merkez Karar Yönetim Kurulu seçiliyor.
Eskişehir milletvekili Nebi Hatipoğlu bu 75 isim arasında yer alıyor.
Bu defa herkes hep bir ağızdan şunu söylemeye başlıyor:
“Demek ki Eskişehir'de AK Parti'nin patronu Nebi Hatipoğlu olacak”
Nasıl oluyorsa Fatih Dönmez'in partideki patronluğu o gün bitiyor, Nebi Hatipoğlu'nun patronluğu başlıyor!
***
Aradan biraz süre geçiyor. TBMM'de İhtisas Komisyonları seçimi yapılıyor.
Milli Eğitim komisyon başkanlığına AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan seçiliyor.
Yine herkes hep bir ağızdan “Eskişehir'e kırmızı plaka geldi. Bu çok önemli bir komisyon. Demek ki AK Parti'nin Eskişehir'de patronu Ayşen Gürcan olacak” demeye başlıyor.
Böylece Hatipoğlu'nun da patronluğu bir anda bitip, Ayşen Gürcan'ın patronluğu başlıyor.
***
Arada bir, Eskişehir'de AK Parti'nin patronunun İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın olduğu sesleri çıksa da, görüldüğü üzere partinin başında görmek istenilen patronların isimleri, nasıl oluyorsa 3-5 ayda bir değişiyor!
***
Hal böyle olunca, AK Parti Eskişehir'de patron bolluğunu mu yoksa patron yokluğunu mu yaşadığı bir türlü anlaşılamıyor...
Tavsiyemiz: kafalarda ikide bir patron değişimine sahne olan AK Parti'nin, Eskişehir'de “Eş başkan” modeline geçmesi” Böylece partide patron isteyen ve arayan o kafalar da rahatlamış olur...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Akp-82
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ATATÜRK'ÜN GELİŞİ KUTLANIRKEN, İSMİNİN STADYUMDAN GİDİŞİ KONUŞULUYORDU...

-Eskişehir'e ilk futbol sahası 1932 yılında yapılıyor.
Yapılan saha toprak zemin, saha çizgileri ve kalelerden ibaret.
***
-1953 yılında bu saha dönemin valisi ve belediye başkanı Hicri Sezen'in öncülüğünde futbol sahası, giyinme-soyunma odaları, atletizm alanı ve 400 kişilik kapalı tribünü olan bir stat durumuna getiriliyor.
***
-Yeni yapılan stadyuma verilecek isim konusunda oluşturulan komisyon, stad isminin “2 Eylül” olmasını kararlaştırıyor.
Ancak, basının da öncülük etmesiyle bu isim halk arasında benimsenmiyor ve stadyumun isminin Atatürk olması talep ediliyor.
***
-Bunun üzerine, 1953 yılının Nisan ayında, Eskişehir stadyumuna “Atatürk” ismi veriliyor ve Atatürk stadında ilk maç 24 Mayıs oynanıyor.
***
Eskişehir stadına “Atatürk” isminin verilmesinin özet tarihi bu şekilde.
Bundan tam 72 yıl önce Eskişehir stadına verilen “Atatürk” ismi ne yazık ki kaldırıldı!
***
Önceki gün, yani geçtiğimiz Cumartesi günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Eskişehir'e ilk ziyaretinin 105'inci yıl dönümüydü.
Gün, vilayet meydanında resmi tören yapılarak kutlanıldı.
Atatürk'ün Eskişehir'e gelişinin yıl dönümü kutlanırken, şehirde ise iktidar aktörlerinin stadyuma “Atatürk” ismini vermeme adına ortaya koydukları kurnazlık konuşuluyor ve tartışılıyordu...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
1-524

2-428

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BÖYLE ALANLAR VAR MI?

Bir okurumuz hatırlatmış meseleyi ve şöyle yazmış...
İstanbul’da yaşanan ve bundan sonra da yaşanması muhtemel olan depremler gösterdi ki, deprem sırasında toplanma alanları çok önemli.
AFAD'ın internet sayfasına bakıyoruz toplanma alanları neresi diye, ya cami ve okul bahçeleri ya da parklar belirlenmiş.

Halbuki…
Toplanma alanlarının, altyapıları hazırlanmış, su ve elektriği her daim hazır olan, çadırların kurulmasına müsait, lojistik ihtiyaçlara elverişli, karadan ve havadan yardım ulaştırılabilecek alanlar olması gerekiyor.

Var mı böyle alanlar?
Varsa da biz bilmiyoruz. Zira baktık göremedik.
***
Yoksa da biran önce yapılsın ve hazırlansın.
Aksi takdirde, depreme karşı aldığımız önlem “Allah beterinden saklasın” duasını etmekten öteye gitmeyecektir.
,,,,,,,,,,,,,,,,,
A L A N-1