Sarıcakaya ile kent merkezini birbirine bağlayan virajlı yolun iyileştirilmesi ve duble hale getirilmesi için ilk asfalt 2017 yılının Ağustos ayında döküldü...
“Mümkün olan en kısa sürede bitirilecek” denilen 42 kilometrelik yol 6 yıldır bitirilemedi.
***
Eskişehir'i Alpu ve Mihalıççık ilçelerine bağlayan yolun iyileştirilmesi ve duble hale getirilmesi için 2019 yılında törenle ilk kazma vuruldu.
“Yaparsa AK Parti yapar” diye beyanat veren dönemin AK Parti il başkanı törende yolun en kısa sürede bitirileceğini söyledi.
40 kilometrelik yol hala bitirilemedi...
***
Seyitgazi Kırka arasındaki bölünmüş yol çalışmaları yıllardır tamamlanmış değil.
***
Şehir merkezinden geçen demiryolu'nun 2 kilometrelik kısmının yer altına alınması tam 7 yıl sürdü.
Üzerine yapılan ve AK Partililerin bile beğenmediği düzenleme bile 3 yılda ancak tamamlanabildi.
***
Mevcut çevre yoluna karşılıklı birer şerit ilave edilmesi 4-5 yılı buldu...
***
Diyeceğimiz o ki; seçim öncesi olduğu için adaylar yol ve yer altı projelerini anlattıkça ve “seçilir seçilmez kazma vuracağız. En kısa zamanda da bitireceğiz” dedikçe insanın aklına ister istemez yukarıda saydığımız, yapımı yıllar süren, pek çoğu da hala bitmemiş olan projeler geliyor!

SORSANIZ; “VATAN İÇİN HİZMET İÇİN” DERLER AMA...

Kime sorarsanız sorun, herkes vatan için, ülke için siyaset yapıyor.
Kime sorarsanız sorun herkes millet için vatandaş için siyaset yapıyor.
Kime sorsanız hizmet için yapıyor bu siyaseti…
***
Fakat…
Hele bir aday yapılmasın…
Hele istediği göreve bir gelemesin…
Hele hele partide bir isteği yerine getirilmesin, ne vatan kalıyor ne de ülke…
***
Hele çocukları işe koyulmasın…
Hele hele talep ettiği bir torpil gerçekleşmesin…
Gözü ne millet görüyor ne de vatandaş…
***
Kısacası…
Herkes bu siyaseti talepleri karşılandığı müddetçe yapıyor.
Dört çocuğundan üçünü torpille işe yerleştiren bile, dördüncü çocuğuna iş bulunamadığında, partisine karşı resmen contayı yakıyor…
***
Yıllarca ardı ardına görev alanlar, görev verilmediğinde, partisine demediğini bırakmıyor.
Partinin tek vazgeçilmezi olduğunu zannedenler, kendilerinden vazgeçildiği an verip veriştirmeye başlıyor.
***
Siz bakmayın siyaset yapanların vatan, millet, hizmet dediğine…
Bu söylemlerin hepsi aslında kişisel menfaate çıkıyor.

O ZAMAN SEÇİM YAPMAYA GEREK VAR MI?

Her seçim öncesi seçim afiş ve duyurularına ilişkin bir kavga mutlaka yaşanır…
-“Bizim afşimizi indiriyorlar ama kendileri asıyorlar…”
-“Bize bilboard verilmiyor ama aynı bilboardlar kendi partilerinin reklamlarından geçilmiyor…”
-“Bizim afişlerimizi gece yarısı sökmüşler…”
-“Bizim afişlerin üzerini kapatmışlar…”
-“kamu binalarını afişlerle doldurmuşlar…”
***
Böylece uzayıp gidiyor tartışma…
Önümüzdeki günlerde bu tartışma ve kavga muhtemelen daha da şiddetlenecek…
-“Bizim el ilanlarımızı dağıtmamıza izin verilmedi ama onlarınki dağıtılıyor”
-“Bizim sesli propaganda aracımız engellendi ama onların sesli araçları  bangır bangır bağırıp geziyor”

-“Trafik bizim aracımıza ceza kesti ama onların araçları fink atıyor”gibi tartışmalara da tanık olacağız.
***
Sonuç olarak…
Her seçim önce yaşanan tartışmaları bu seçim öncesinde de yaşıyoruz.
Bir yandan da“Acaba uğruna bu denli kavga edilip, kıyamet kopartılan afişler bu kadar önemli mi?”diye merak etmiyor da değiliz hani…
***
Gerçekten, bir partinin ya da adayının afişlerine bakıp beğenerek, o parti ve adayına oy veren seçmen var mıdır acaba?
Ya da…
Afişlerini beğenmediği için o parti ve adayına oy vermeyen bir seçmen olabilir mi?
-“Bu aday her yeri afişleriyle donatmış. O yüzden oyumu o adaya vereceğim”der mi bir seçmen?
Veya…
-“Adamın afişi dahi yok. Benden ona oy falan gitmez”diye düşünür mü?
***
Bizce, vereceği oyu seçim afişlerine, el ilanına, dolaştırdığı sesli araçlara  endeksleyen bir seçmen yoktur…
Fakat…
“Yanlıyorsun. Afişlerin, el ilanlarının, sesli araçların seçimlere çok büyük bir etkisi var”deniliyorsa, o halde seçim yapmaya gerek yok…
Zira…
En çok afiş asan, el ilanı dağıtan, seçim araçlarını caddelerde bangır bangır bağırtan parti ve adayı, direk gitsin, belediye başkanı koltuğuna otursun…
Seçim yapmaya ne gerek var ki?