Yazı günüm 15 Temmuz’a denk geldi!
Hani 2016 yılının 15 Temmuz günü vardı ya. Aradan dokuz yıl geçmiş. Çoğu kişi gibi fetö denilen bir hainin 1980’lerden itibaren Cumhuriyet ve demokratik rejim karşıtlarını örgütleyerek ilk adımlarını attığı “cemaatçi” çalışmalarını sinsice sürdürdüğü “Fettullah Gülen hoca efendi (!)” namında birinin kalkıştığı;
-15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü!..
***
Sabahtan izlediğim haber kanallarının baş konusu bu olunca, “ben de bugünkü yazımda bunu konu ederim” fikri geçti aklımdan. Üstelik, Fettullah’ı ilk haberleştiren meslektaşım, Hikmet Çetinkaya’yı ayrı başlıkta anmış olur, böylelikle köşemiz de dolmuş olurdu!..
Sonrasında her günün başlangıcında olduğu gibi bilgisayarın başında internet üzerinden günün haberlerini ve köşe yazılarını okumaya başlayınca vazgeçtim!.. Neden, pek çok haber ve köşelerde bu konu vardı.
Bir diğer nedense Mustafa Balbay’ın köşesinde bir başka “güncel konuyu” ele almış olmasıydı..

------------------------------

‘Asla Vazgeçme İmamoğlu!’

Yukarıdaki ara başlık sevgili Balbay’ın yazısının başlığı değil. O’nunkisi ayrı ve güncel olarak ilgi çekici;
-Ekrem İmamoğlu’ndan mektup!
Kendisine yazılmış bir mektuptan söz edeceği anlaşılıyor ama O da yazının girişini 15 Temmuz’u anarak/anımsatarak başlamış. Özellikle de sonrasında kurulan “Araştırma Komisyonun” binlerce sayfalık raporunun “TBMM’de kaybedilişini” de hatırlatarak…
Yine Balbay’ın bir yazısından anımsadım. İmamoğlu ile Silivri ziyaretlerindeki notlarından bir kitap hazırlığı içinde olduğunu adını da aynı şekilde!..
-Asla Vazgeçme – Ekrem İmamoğlu’nun Yolculuğu!..
İşte Ekrem Başkan’ın mektubu bir tür “teşekkür” ve “kararlılık manifestosu” gibi. Şöyle başlamış mektubuna İmamoğlu:
“Kitabınızı diğer kitaplardan biraz kısarak keyifle okudum. Çok büyük bir mücadelenin içinde olmanın umudu ve cesareti, örgütlenmenin her insanımıza geçmesini sağlamanın motivasyonu, heyecanını bir kez daha yaşadım.”
Mektup devam ediyor kararlı cümleler ve motivasyon içinde. İlk işim, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun 2011’de başlayan yolculuğunun derli toplu bir anlatımın kitabını en kısa sürede alıp okuyacağım.
***
Mektuba yanıtı, anlamlı sözcüklerle Sevgili Balbay yazısının sonuna iliştirmiş:
“Asla vazgeçme, yarım bir kitap!
Devamını İmamoğlu yazacak,
Milletle birlikte.”
Eskişehir’in Şairinden ESKİ anıları!..
Yazıya başlamadan önce bir 10 gündür masamın üzerinde duran, ara sıra bölüm bölüm okuduğum kitap ilişti gözüme. Hemşehrimiz olmakla gururlandığımız ünlü şairimiz Haydar Ergülen imzasını taşıyan bi’kitap;

---------------------------

-ESKİ-Şehir-Spor!..

Anlamlı, şairce bir isim!..
Eski bir şehir ile onunla bütünleşen bir spor kulübü o üç sözcükle bu denli güzel yan yana getirilebilir, içi de ancak böylesine güzel anılarla doldurulabilirdi!..
Tahmin edebildiğiniz gibi kitabın içinde şiir yok, düzyazısı!.. Özellikle başlarda fark ettim ki bölümler, başlıklar halinde kolayca okunabilen düz yazıda, yine de “şiirsel anlatımlar” dikkatli okurun gözünden kaçmıyor.
Dolayısıyla bu kısa tanıtım, ben için “zor bir kitap eleştirisi!” oldu. Umarım yeri geldikçe sevgili Ergülen’in anlatılarından ilginç bölümlerle tamamlarız eksiğimizi!..
-Teşekkürler Haydar Ergülen…