-Trafik kültürü, her şeyden önce toplumun bir arada yaşama iradesinden ortaya çıkan kurallara istisnasız olarak her bireyin uymasını ve bunu içselleştirmiş olmasını gerektirir.
-Toplumsal yaşamda kurallar, insanların güçlerine göre değil birey olmaktan doğan haklarına göre belirlenir. Bu nedenle toplumsal yaşamda önemli olan güçlü olmak değil, haklı olmaktır. Trafikte de arabanızın olması sizi haklı kılmaz.
-Hayatında ne kadar insanlara bir kuruşluk faydası olmamış kişi varsa araba alınca kendisini tanrı katında görebilmektedir. Hız limitlerini belirleyen işaretler bunlar için kontrol edilmediği sürece dekordan ibarettir. Hız limitlerine uymadıkları gibi uyanları da selektör yaparak rahatsız ederler.
-Yayaya yeşil yanan kavşaklarda durması gerektiği halde durmaz ve kornaya basıp yayayı taciz ederler. Tek şeride düşen yolda bekleyen araçları geçip en önden araya girmeye çalışırlar. Kurallara uyarak yayaya yol veren sürücüleri korna çalarak taciz ederler. Motosiklet ve bisiklet sürücülerine karşı olağanüstü saygısızdırlar. Yolunda giden bisikletliyi korna çalarak taciz ederler.
-Arabalarını kaldırıma yaya geçişini engelleyecek şekilde park ederler. Adeta arabayla bütünleşmişlerdir. Tuvalete bile “arabayla gitmek mümkün olsa” diye dua ederler.
-Birkaç adım yürümemek için, aracını ikinci hatta üçüncü sıraya bırakıp kendi işlerini halletmeye çalışırlar. Bu arada oluşan sıkışıklıkta bir ambulansın ya da itfaiyenin gecikme ihtimali onların umurunda değildir. Kendi hatası yüzünden insanların zarar görmesi ihtimali onu asla yolundan döndürmez.
***
Yukarıdaki tespitler Dr Özkan Leblebici'nin DergiPark'ta yayınladığı, her satırına katıldığım harika makalesinden alınmış tespitler.
Toplum hasta ise trafiğin hasta olmamasının mümkün olmayacağını ifade etmiş ki sonuna kadar haklı.
***
Her birimizin her gün şahit olduğu hatta bizzat kendimizin bile zaman zaman yaptığı bu hastalık halini almış kural tanımazlığın sebep olduğu durumdur aslında trafikte “sorun” olarak tanımlanan şey...
Yani...
Trafikte var olduğu ileri sürülen soruna neden olan en önemli faktör, Dr Leblebici'nin yukarıda sıraladığı hastalıklı insan davranışları örnekleridir.
Bu hastalıklı davranışlar olduğu müddetçe yol, otopark, alt geçit, üst geçit aklınıza gelebilecek her şeyi yapsanız da beyhudedir...
Hastalıktan arınmış davranışlara mevcut yollar bile bol gelir...
Trafik-24
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

HADİ HAFTAYA BİR FIKRA İLE BAŞLAYALIM...

Samiko'ya tebliğ gelmiş vergi dairesinden.
Defterlerini alıp gitmesi gerekiyor!
Üç buçuk atmış tabii Samiko,
Karısı Rebeka'ya seslenmiş:
"En eski, solmuş, lekeli ne varsa ver giyeyim, vergi dairesine gideceğim!"
***
Giyinip dışarı çıkan Samiko, yolda koşarken arkadaşı Albert ile karşılaşmış.
Albert sormuş:"Nereye böyle Samiko?"
"Sorma!! Vergi dairesinden çağırdılar. Defterleri istiyorlar! Ben de en eski kıyafetlerimi giyip yola çıktım.”
Albert kafasını sağa sola sallamış ve "Olur mu be Samiko? Böyle daha çok dikkat çekersin! Seni görünce, bu masus böyle giyindi diyecekler."
"Eeee?"
"Ne eee si? Eve gidip daha ortalama bir şey giy."
Samiko bir koşu eve dönmüş.
Bir gömlek ve üzerine bir kazak giyip yola çıkmış.

***

Yeşua çıkmış karşısına.

"Merhaba Samiko, nereye böyle?" diye sormuş.

Samiko, o ana kadar başına gelenleri anlatmış.

Yeşua gülmüş:

"Ah be Samiko!..Ben da seni akıllı sanıyordum. Ama galiba sen delisin. Sen onun bunun dediğine mi inanıyorsun? Şimdi beni iyi dinle. Hemen Hahambaşına gideceksin ve derdini anlatacaksın. O en iyisini bilir. Sana bir yol gösterecektir."

Samiko, ona hak vermiş.
***

Hahambaşı ile konuşmak için doğru sinagoga gitmiş.
Tam kapıdan girecek..... .
Kapı açılmış ve çok güzel bir genç kızla burun buruna gelmiş.
Kıza yol verdikten sonra içeri girmiş.
Başından geçenleri tek tek anlatmış hahama.
"Ne yapmam lazım?" diye sormuş.
Hahambaşı biraz düşündükten sonra demiş ki:
"Görünen o ki, hangi kıyafeti giyersen giy senin için her halükarda sonuç değişmeyecek"
***
Hazine ve Maliye Bakanlığı, düşük matrah beyan ederek vergi ödemeyen bazı meslek gruplarına yeni bir düzenleme hazırlamış. Çalışmalar kapsamında doktorlar, kuyumcular, oto galerileri ve emlakçılara yıllık harç uygulaması getirecekmiş.
Bir yandan da önceki gayrı menkul satışlarında düşük matrah gösterenleri tek tek takip ediyormuş.
Anlaşılan o ki önümüzdeki günlerde çok sayıda kişi vergi dairesine çağrılacak.
Yine anlaşılan o ki, çağrılanların gözünün yaşına da giydiği kıyafete de pek bakılmayacak!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

TEK ADAYLI KONGREYİ BİLE 10 GÜNDÜR TARTIŞTIRAN CHP'Yİ KUTLUYORUM!

Üç belediye başkanı kongre süreci öncesi oturup mevcut başkanları destekleme kararı aldı ya...
Bir-iki ilçe dışında mevcut ilçe başkanları tek aday olarak girdikleri kongrelerde yeniden başkan seçildiler ya...
Sivrihisar’da gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe kongresinde de mevcut başkan Faruk Ertaş, tek aday olarak girdiği seçimlerde 49 geçerli oyla yeniden ilçe başkanlığına seçildi ya...
Parti tüzüğünün “Belediye ve iştiraklerinde çalışanlar yönetici ve delege” olamaz hükmüne rağmen, üç belediye çalışanı Sivrihisar ilçe yönetiminde yönetici ve delege yapıldı ya...
Buna rağmen CHP yönetimi tüzüğü ihlal eden bu durumu ortadan kaldırmak, yanlıştan dönmek için hiçbir şey yapmıyor ya...
İşte bu yüzden 10 gündür Sivrihisar kongresinde yaşanan bu tüzük ihlali hala konuşuluyor ya...
Yaşanan bu olayda emeği, katkısı ve umursamazlığı olan CHP yöneticilerini canı gönülden kutluyorum!
Tek adaylı bir kongreyi 10 gündür tartıştırmak herkesin harcı olmasa gerek!

Chp-102
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,