"Öteki" kavramı aralarında hiç bir ilgi olmamasına karşın yaygın olarak "başkası" sözcüğü ile karıştırılır. Öteki, hedef alınan ve kendi değerleri ile uyuşmayan bireyi yada toplumu kendi çevresinin dışında görme arzu ve isteğini belirtir. "Başkası" tanışılmayanı tanımlarken "öteki" bilinçli olarak dışlananı anlatır. Ötekileştirmenin tarihine göz atacak olursak en başta "Günah Keçisi" kavramı ile karşılaşırız. Eski Ahit'deki Yahudi kavminin günahlarının bir erkek keçiye yüklenerek uçurumdan aşağıya atılması simgesel örnek oluşturur. Kutsal kitaplarda bu arınma ayininin arkasından gelen kurban ve adak törenleri aslında ötekileştirmeye birer örnektir. Hıristiyan dininde "aforoz etme" olayı da ötekileştirmeyi kapsar. Kilise tarafından aforoz edilen birey Hıristiyan toplumundan dışlanmış olur. Alevilikte cemaatin adap ve erkanına uymayanlar "yol düşkünü" olarak tanımlanıp, bir rehabilitasyon sürecinden geçerler. Ötekileştirmenin tarih boyunca görülen an dramatik örneği Hitler Almanya'sı ile Yahudi topluluğu arasında görülmüştür. Aslında Yahudi toplumunun ötekileştirme adına başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Önce Antik Mısır'dan dışlanmışlar, sonra Babil sürgünü yaşamışlar, İspanya'dan kaçmak durumunda kalmışlar en sonunda da Almanya'da gaz odalarında yok edilmek istenmişlerdir...
Atalarımız olan Homo Sapiens'in doğada tek kalmalarının en büyük nedeni Neandartel'ler gibi kendilerinden daha az akıllı kuzenlerini ötekileştirip yok etmeleridir. Yani ötekileştirme ve yok etme genleri damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Artık ötekileştirmenin boyutu daha da genişlemiş uygarlıklar birbirini ötekileştirmek istemektedir. Geldiğimiz noktada Batı uygarlığı gerek "İslamofobi" adı altına gerekse aşağılayarak Ortadoğu'yu ötekileştirme isteğindedir. Irak, Libya, Mısır ve Suriye olayları ile örneklenen "Arap Baharı" bunun göstergesidir. Ülkemizde de "Modernizmin" ve "Pozitivizim" etkisiyle Cumhuriyet sonrası geniş halk kitleleri devletin yarattığı oligarşi tarafından ötekileştirilmemiş midir? Şu anda iktidarın uyguladığı dışlama çabalarının özünde birazda "Rövanşist" duyguların galebe çalması yok mudur? Günümüzde sahneye konan ötekileştirme oyunu ise "ya bizdensin ya değilsin" tarzında keskinleşmiş olup, AKP tarafından kendine boyun eğen kitleye sahip çıkma, diğerlerini vatan haini, terörist ve casus olarak ötekileştirerek sürmektedir...
Önemli Not: Yarın, 5 Mayıs Perşembe günü öğlen 13.00 den sonra "Eskişehir Kitap Günleri" kapsamında, Espark AVM yanında, "İnsancıl Kitapevi" standında, seçme yazılarımın toplandığı "FELSEFECE" adlı kitabımı imzalayacağım. Dostlarımı bekliyorum...