Eskişehir'de durum belirsiz.
Sosyal medyada "Şehir düştü" paylaşımları yapılıyor.
Sağlık Bakanlığı Türkiye genelinin verilerini günlük paylaşıyor.
Eskişehir için bir paylaşım yok!
Ama, Eskişehir'de günlük vaka (hasta) sayısı ne?
Günde kaç test yapılıyor?
Yapılan testler sonunda kaç vaka saptanıyor.
Kaç kişi pozitif çıktı.
İyileşen hasta sayısı ne kadar?
Gün içinde bu hastalıktan vefat edenlerin sayısı kaç?
****
Aşılama oranları, yaş gruplarına göre günlük aşılama rakamları.
Aşıları tamamlanan kişileri sayısı...
Bunlar günlük olarak açıklanmalı.
Kamuoyu bilgilendirilmeli.
Açıklanmalı ki; insanlar durumu ciddiye alsın...
Herkes üzerine düşeni yapsın, her vatandaş önlemini alsın.
****
İletişim başlı başına bir sorun.
Aşı sırası gelmiş, haberi yok!
Sağlık Müdürlüğü ve aşı merkezleri bilgilendirmemiş.
Bu nasıl bir galet; alt tarafı bir mesaj...
Aşı oluna mesaj gönderiyorlar.
Aşı olmayana mesaj falan yok...
****
Elimizdeki en büyük güç, maske ve mesafe dışında aşı.
Belli ki ülkede ve kentte aşılama tamamlanmadan, aşı tüm bireylere ulaştırılmadan sorunu çözmek zor.
Belli ki; bu kış toplumsal sağlık açısından zor geçecek.
Başta kamu kurumları olak üzere herkes üzerine düşeni gerektiği gibi yapmalı...
BUGÜN DÜNDEN KÖTÜ!..
Asgari ücret veya minimum (en az) ücrettir, yasal bakımdan en düşük ücret olarak tanımlanmıştır.
Yani; çalışanlara daha düşük bir ücret ödenemez.
Peki; durum böyle mi?
Emeklilerin büyük bir bölümü son yapılan yüzde 25 zamma rağmen ek zam yapılmayınca asgari ücretin altında kaldı.
****
Çalışanlar emeklilik döneminde rahat bir yaşam sürebilmek için belirlenen sürede sosyal güvenlik primlerini yatırmışlar.
Emekli olmuşlar ama; aldıkları maaş asgari ücretin altında kalmış.
Refah payı yok.
Büyümeden pay yok.
****
İşin en trajik bölümü ise; masaya oturup emeklinin hakkını arayacak bir kurum yok!
Asgari ücret için işçi ve işveren temsilcileri masaya oturuyor.
İyi kötü bir rkam çıkıyor ortaya.
Emekli maaşları konusunun tartışılacağı bir masa yok.
Siyasi otorite nasıl isterse o oluyor.
Emekli hayatını idame ettirmekte zorlanıyordu.
Belli ki; bugün dünden kötüydü, yarın bugünden de kötü olacak!