Çocukluk yıllarımızın tek katlı evleri…
O evlerin bodrumlu olduğunu hatırlarsınız.
O bodrumlarda da ne çok filmler çevrildi!
Biz doktor olduk, kızlar da hasta!
Gülersin, değil mi?
Hepimizin çocukluk günahlarını sakladı o bodrumlar!
O bodrumların dilinin olmaması bizi kurtardı.
Akıllı anneler de “Her evin bir temel yılanı olur.” derlerdi.
Bu yılanlar da genelde bodrumlarda yaşarmış.
Bu tip hikâyelerle bizleri korkutarak bodrumlardan uzak tutarlardı.
Evin bütün ihtiyaçlarının saklandığı yerlerdi o bodrumlar.
Evin içinden merdivenle inilir ya da bahçesi olanların bahçesine açılan kapısı olurdu. Kışlık kömürün ve odunların koyulduğu yer bodrumun köşesiydi. En az iki teneke turşu, kışlık soğan-patates ve evde kullanılmayan bazı eşyaları o bodrumlar saklardı.
Bodrumlar; altmış ve seksenlerde yapılan askerî darbelerde, yasaklanmış kitapların saklandığı yerlerdi. Bodrumu olmayan komşuların da yasaklı kitaplarının saklandığı yerdi. O yılların yasaklı kitapları şimdi kitap satan mağazaların vitrinlerini süslüyor! O darbe yıllarında sağcı ya da solcu diye aranan gençlerin de saklandığı yerlerdi o bodrumlar. Polisler de bu gençleri bodrumlarda ararlarken, onlar da o tek katlı evlerin çatı katlarında saklanarak hayatlarını kurtarırlardı.