“İki tarih vardır; biri siyasetin, diğeri edebiyat ve sanatın. İlki iradenin, ikincisi aklın tarihidir.” diyor, Arthur Schopenhauer.
…
İnsanın irade sorunu hakkındaki bilinmeyenleri, insanlık tarihi kadar eski sayılmaktadır.
...
İnsan davranışları hem biyolojik hem fizyolojik hem de sosyal ve kültürel temellere dayanmaktadır.
…
Birey canlı bir organizmadır. İnsan, kültürlenmiş bir varlık olarak bakıldığında ise sözlük kapsamında insandır.
…
İnsan aynı zamanda toplum halinde ve kültür çevresinde yaşayan bir varlıktır.
…
Düşünme ve konuşma yeteneğine sahip…
…
Evreni bütün olarak kavrayabilen…
…
Bulguları sonucunda değiştirebilen…
…
Yeniden biçimlendirebilen bir canlıdır.
…
Nesne dünyasında itibar içirmeyen hiçbir şey yoktur.
…
Dolayısıyla her şeyi kuşatan metafiziğe, iradenin başlangıcı diyebiliriz.
…
Aslı olan akıl; muhtemel davranışların değeri ve kalitesi hakkında bilgi ve hüküm kaynağıdır.
…
İrade ise aklın hükmünü gerçekleştiren güçtür.
…
Akıl-irade uyuşmasıyla gerçekleşen vicdani ve etik değerler, ahlaki hayatın uyuşmasıyla gerçekleşebilmektedir.
…
Schopenhauer’un tespitiyle iki farklı tarihten söz edilmektedir.
…
İradeyi oluşturan düşünce tarihi, siyasetin araçlarını kullanırken,
…
Edebiyat ve sanat araçlarını kullanan akıl, çetrefilli yolculuğunu daha yüzyıllar boyu devam edecektir.
…
Sonuç olarak kimi toplumların tarihini siyasetin iradesi belirlerken,
…
Kimi toplumların geleceğini de sanat-edebiyat ve bilimin öncülüğündeki aklın hakimiyeti, belirlemeye devam edecektir.