Rusya’da, iki çavuş bir gece, yasak olmasına rağmen, yanlarına askeriyenin eğittiği köpeği de alarak birlikten ayrılmış.
***
Amaçları, buz tutmuş Aral Gölü’nde balık tutmak, tuttukları balıkları birliğe getirmek, böylelikle yiyecek sıkıntısının olduğu birliğe ziyafet çekip, terfi etmeyi planlamakmış,
***
Köpeği beraberinde getirmelerinin amacı ise, buz tutmuş gölde balıkların yerini tespit etmesi içinmiş.
Köpek buzun üzerinde koklamış koklamış ve bir yeri işaret etmiş kendince…
***
Bizimkiler de beraberinde getirdikleri dinamitin fitilini yakarak atmışlar uzaktan.
Fakat bir şeyi hesap edememişler.
Eğitilmiş köpek, atılan her şeyi geri getirme konusunda da eğitimliymiş.
Koşmuş, atılan dinamiti almış, fitilin yanması sona geldiğinde çavuşların eline bırakmış.
Sonrasının ne olduğunu anlatmaya gerek yok.
***
Ancak…
Espri mi gerçek mi bilinmez ama her ne kadar bizde daha argosu kullanılıyor olsa da  “İşini bilmeyen çavuşlar döner dinamiti avuçlar” lafının ilk bu hikaye çıkışlı olduğu söylenir…
***

Şimdi bu hikayeyi niçin anlattık?
Efendim!
Bizi yönetenler alınması gereken kararları ya alamıyor, ya iş işten geçtikten sonra alıyor ya da, alınan kararı bir türlü ve kararlılıkla uygulayamıyor.
Böylesine bir zafiyet var anlayacağınız. 
***
Eskişehir'de bu zafiyete tanık olduğumuz maalesef bir çok da örnek var...
Mesela; yerlere çöp ve sigara izmariti atanlara ceza uygulaması başlatılıyor, bir süre kontrol, sonra her şey eski haline dönüyor.
Dilencilik yasaklanıyor, bir süre kontroller sıklaşıyor, sonra yine aynı manzara.
Motosikletli kuryeler trafikte terör estiriyor, bir-kaç kontrol. Sonra yine herkes bildiğini okuyor.
Güya imar yönetmeliğinde tabelalar ile ilgili bir standart var, ama ne uyan var ne de kontrol eden.
Yasaklanmış olmasına rağmen isteyen istediği her yere götürüp hafriyat dökebiliyor örneğin.
***
Bu ve benzeri durumları çoğaltmak mümkün.
Sonuç olarak...
İş karar almakla değil, alınan kararı uygulamakla bitiyor.
İş bilinmeyince yukarıdaki örnek misali dinamit avuçlanıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

1-450

2-372

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


NEREDEYSE HER APARTMANDA BİR SATILIK İLANI....

Şu sıralar Eskişehir'de satılığa çıkartılan konutların sayısında büyük bir artış var.
Neredeyse her caddede ve apartmanda, balkonlarına “Satılık” ilanı asılmış dairelerin sayısındaki bu artışın nedenini merak edip, sorduk...
***
Söylenilen şu:
“Satışa çıkartılan konutların büyük bir kısmı, sahiplerinin ikinci hatta üçüncü konutları. Zamanında kira getirisi olsun diye alınan konutlar.  Şu anda faizler yüzde 44-45 civarında ve ev sahipleri örneğin 4 milyon lira değeri olan bu konutlardan aldığı kira 12-15 bin lirayı geçmiyor. Halbuki 4 milyon liraya banka ayda 200 milyon liraya yakın bir faiz veriyor. İşte bu yüzden ev sahipleri şu sıralar sahip oldukları ikinci ve üçüncü konutları satma tercihlerini arttırmış vaziyette.”
***
Mesele bu haliyle satılık konut çokluğunun nedenini gayet güzel açıklıyor.
Öyle ya:
Herkes sahip olduğu konutu kiraya vermek yerine, satıp bankaya yatırarak kira getirisinin 10 katı fazla kazanç elde etmeyi haliyle tercih etmeye başlamış...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


DÜNYAYI SEL BASMIŞ ÖRDEĞİN UMURUNDA MI?

Kamuoyu şirketleri tarafından sürekli olarak kamuoyu araştırmaları yapılıyor.
Bazen yüz yüze bazen de telefon ile yapılan kamuoyu araştırmalarının da sonuçları kamuoyuna açıklanıyor.
Açıklanan sonuçlarda öylesine bir bölüm var ki, bu bölüm ülkeden bi haber kesimin varlığını ortaya koyuyor.
***
Örneğin: araştırmada “Ekonomi nasıl?” diye soruluyor...
İyi ya da kötü diyenler neyse de, en az yüzde 10-15 lik bir grup soruya “Fikrim yok” diye cevap veriyor.
“Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” diye soruluyor. Herkes oy vereceği partinin ismini söylüyor. Yine yüzde 10-15 lik bir grup “Kararsızım” cevabı veriyor.
***
Bu sözünü ettiğimiz kitle öyle bir kitle ki, eğitimi de sorsanız, sağlığı da sorsanız, hayat pahalılığını da sorsanız ya “Fikrim yok” ya da “Kararsızım” diyecek bir kitle.
Akşam yediği hakkında, sabah giydiği hakkında bile herhangi bir fikri olmayıp, kararsızlık içinde aramızda yaşayan bir kitle aslında.
***
Ne güzel değil mi?
Bu ülkede yaşıyorsun ama ülkede olup bitenlerle ilgili en ufak bir fikrin yok.
Nefes alıp vermeyi yaşamak zannediyorsun ama hiçbir şeyden haberin de yok...
Hani bir söz var ya “Dünyayı sel basmış ördeğin umurunda mı” diye...
İşte tam da öyle bir kitle...
Bu kitleye de ne kitlersen kitle!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

 

1-451