Önümüzde genel seçimler var ve bu seçimlerde Eskişehir'den altı milletvekili seçilecek.
Peki Eskişehir'den seçilecek altı milletvekilinin partilere göre dağılımı nasıl olacak?
Bu soruyu partilerin başkan ve yöneticilerine sorarsanız, hemen hepsi işkembeden sallayıp “Altı milletvekilini de almaya talibiz” der.
O yüzden makul, mantıklı, siyaseti az çok takip eden ne kadar tanıdık varsa soruyoruz.
-”Eskişehir'de hangi parti kaç milletvekili çıkartır?” diyoruz.
xxx
Genel tahmin, yapılacak olan seçimlerde altı milletvekilinin AKP, CHP ve İYİ Parti arasında eşit dağıtılacağı yönünde...
Birinci parti olan ve en yakın rakibine ciddi oy farkı atan partinin üç, ikinci partinin iki, üçüncü partinin de bir milletvekili çıkartabileceğini söyleyenler olsa da, büyük bir çoğunluk AKP, CHP ve İYİ partinin altı milletvekilliğini ikişerden paylaşacağı düşüncesinde.
xxx
Peki; çoğunluğun görüşü olan bu tahminler tutarsa...
Yani...
Eskişehir'deki altı milletvekilliği AKP, CHP ve İYİ Parti tarafından paylaşılırsa , bu durumun bir yıl sonra yapılacak mahalli seçimlere etkisi ne olur?
Bana kalırsa;
Eskişehir'den 2 milletvekili çıkartabilecek bir oy oranına ulaşan İYİ Parti, mahalli seçimlerde ne kadar belediye varsa, hepsinde aday çıkartır.
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim geride kalacağı, altılı masanın da hükmü kalmayacağı için İYİ Parti seçimlere olabildiğince asılır.
Hatta, hem CHP hem de AKP seçmeninden oy alabilecek konumu ile mahalli seçimlerde CHP'nin Eskişehir'deki asıl rakibi AKP yerine İYİ Parti olabilir.
xxx
Peki böyle bir simülasyonda, CHP ile İYİ partinin kapıştığı mahalli seçimlerde AKP için “aradan sıyrılma” imkanı doğar mı?
Neden olmasın?
Öyle ya; birbirlerinden oy alacak iki partinin kıyasıya mücadelesi genelde üçüncü partiye piyango vurmasına da yol açabilir.
O yüzden hiçbir parti bu günden mahalli seçimleri çantada keklik olarak görmesin!
Zira...
Genel seçim sonuçlarıyla birlikte Eskişehir'de üç partinin mahalli seçimlere eşit şansla gireceklerine tanık olabiliriz...
BAZI ŞEYLER KEŞKE YAŞANMASAYDI...
CHP'de Beş kez Parti Meclisi üyeliğine seçilen, daha sonra partisinden istifa ederek Memleket Partisine geçen ve partide ikinci isim olan, daha sonra bu partiden de istifa eden Gaye Usluer ile buluştuk geçtiğimiz günlerde.
xxx
Kendisine üç soru sorduk sohbet sırasında...
1-CHP'den ayrıldığına pişman mısın?
2-Memleket Partisine geçmen hata mıydı?
3-Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?
xxx
İlk soruya “Pişmanlık demeyelim de keşke olmasaydı. Keşke mücadeleyi parti içinde vermeyi sürdürseydim. Ama istifa gerekçelerimde hala haklı olduğumu düşünüyorum”dedi.
xxx
Memleket partisine geçmesinin ilk etapta hata olmadığını ancak, asıl hatanın, partinin kuruluş amacından daha ilk aylarda sapma göstermesi olduğunu belirterek “Bu partiden de ayrılma gerekçelerimin son derece haklı olduğuna inanıyorum”diye konuştu.
xxx
Gaye Usluer'in son soruya verdiği cevap ise enteresandı.
-”Şu anda CHP seçmeniyim. CHP'nin üyesi olmak elbette isterim. Ancak bu üyeliğin internet üzerinden form doldurmak suretiyle değil, karşılıklı istek ve davet şeklinde, genel merkez düzeyinde olması daha doğru olur sanki”
YA PARALARI KALMADI BOZDURACAK YA DA ESKİ GÜVENLERİ...
Eskiden Cumhurbaşkanı Erdoğan bir çağrıda bulunduğunda, başta AK Parti teşkilatları ve partililer bu çağrının gereğini anında yerine getirirdi.
Hatırlayın birkaç yıl öncesini.
Sırf Cumhurbaşkanı istedi diye döviz bozdurmak için büfe ve banka önlerinde kuyruklar oluştu, dolarlar yakıldı günlerce.
Haber kanallarında sık sık dolar ile burnunu silenlerden tutun da sigarasını dövizle yakanları izliyorduk.
xxx
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu?
Cumhurbaşkanı bir süredir hemen her konuşmasında “Türk Lirası mevduatına dönün” çağrısında bulunuyor.
Hemen her konuşmasında dövizlerin ve yastık altında bulunan altınların bozdurulmasını istiyor.
Fakat...
Ne Döviz büroları, ne de kuyumcu ve bankaların önünde, yapılan çağrının gereğini yerine getirmek için toplanmış AK Parti teşkilat mensupları ile parti üyelerini göremiyoruz.
Muhtemelen...
Ya bozduracak dövizleri kalmadı.
Ya da...
Onların da sonunda Türk lirasına olan güvenleri kalmadı!
SİYASETİN MALZEMESİ İNSANDIR, PARA DEĞİL..!
Şu sıralar varlıklı insanların çeşitli partilerden milletvekili adayı olacağı konuşuluyor.
Konuşulan isimlerin bir çoğu bu güne kadar siyasetin içinde yer almamış isimler.
Buna rağmen kamuoyunda milletvekili olma ihtimalleri bir hayli karşılık buluyor.
Zira...
İnsanlar “Nasıl olsa para çok. Bastırır parayı. Liste başına oturur ve yapılacak ilk seçimde de milletvekili olur” diye düşünüyor.
xxx
Aslında bu düşünce hem siyaset açısından hem de sahip oldukları varlıkları sayesinde milletvekili olacak isimler açısından son derece olumsuz bir duruma ve algıya sebebiyet verecek.
Her iki taraf için de telafisi olmayan tahrifat yaratacak.
xxx
Şöyle ki;
Geçmişte bazı örnekleri olduğu gibi, partilerin milletvekili koltuklarını para ile sattığı algısı yeniden hortlayacak...
Bu durumun oluşması da zaten yerlerde sürünen siyasete güveni tamamen ortadan kaldıracak.
xxx
Öte yandan;
Bu durumdan siyaset kurumu kadar, sahip oldukları zenginlikleri sayesinde aday olacağı konuşulan insanlara da zarar verecek.
Zira...
Milletvekili olmaları halinde herkes “Parası sayesinde oldu” , vekil olamamaları halinde ise “Parasına rağmen olamadı” diye bir algı ister istemez oluşacak.
xxx
Sonuç olarak;
Parası ile milletvekili seçilecekler neyse de, parasına rağmen seçilemeyenler bu işin sonunda muhtemelen “Keşke para kadar insan da biriktirebilseydim” diye hayıflanacak...