BİR PARADOKS VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Theseus Atina'nın kurucu kralıydı. Güçlü ve saygındı. Gemisiyle çıktığı ve büyük bir zaferle döndüğü Girit zaferinden sonra Atinalılar onu ölümsüzleştirmek istediler. 30 kürekli gemiyi limanda bir müzeye çevirdiler. Her gün yüzlerce insan geziyor, Theseus'u yüceltiyordu. Ancak yıllar içinde geminin ahşabı çürümeye başladı. Atinalılar çürüyen her kalası sökerek, yerine yenisini çaktılar. Ama zamana karşı koymak mümkün değildi. Yıllar sonra geminin tek bir orijinal parçası kalmadı. Atina limanında sergilenen gemi baştan sona yenilenmişti.

Yunan tarihçi Plutarkhos’un anlattığı bu efsaneden sonra 2500 yıldır cevaplanamayan bir soru gündeme geldi. “Her parçası yenilenmiş bu gemi hala Theseus’un gemisi sayılabilir mi?” 17. yüzyılın önemli İngiliz felsefecisi Thomas Hobbes, bu tartışmaya yeni bir boyut getirdi. "Theseus'un Gemisi'nden çıkarılan tüm parçalar kullanılarak aynı şekilde ikinci bir gemi yapılırsa bu gemi Theseus'un Gemisi olur mu?" Hadi gelin çıkın işin içinden. Diyelim ki; Atinalılar eski kalasları bir yere yığdılar ve sonra onlardan yeni bir gemi inşa ettiler. Atina limanında yan yana yanaşmış iki gemi var. Biri zafer üstüne zafer kazanan ama eski halinden hiçbir parça kalmayan gemi. Diğeri zaferler kazanan geminin parçalarından yapılan yeni bir gemi. Peki bu iki gemiden hangisi gerçek

Theseus'un Gemisi?..

Bu Paradoksun kimlik sorunuyla da yakın ilişkisi var. Özellikle yapay zekâ ve robot yarışının hızlandığı bu dönemde. Teknoloji gelişti; dizinize, kalçanıza omurgalarınıza platin veya titanyum parçalar takılmakta, vidalar ve çiviler çakılmakta. Vücudumuz başka parçalarla yenilenebiliyor, daha da ileride hangi parçaların ne gibi yapay aygıtlarla değiştirilebileceği meçhul. Yarı robot, yarı insan olmak da mümkün. Zaten sizin siz olduğunuzu anlamak için vücudunuzdaki değişen parçalara bakılmaz bence, beyninize bakılır. Yani tavırlarınıza, düşüncenize, tutumunuza bakılır. Siz geçmişteki siz misiniz? Descartes’ın dediği gibi vücut yer kaplayan şeydir insanı belirlemez, aklınız ve düşünceniz sizi belirler. Peki düşünce ve tavır zamanla değişmez mi?

Bir insan gençlikte neyse, olgunlukta ve yaşlılıkta da aynısı mıdır? Burada da Jean Paul Sartre’a başvuracağız; insan henüz tamamlanmamış bir varlıktır ancak öldüğünde tamamlanır. Demek ki insan dahil her şey değişir, gelişir. Herakleitos bunu aynı nehrin suyunda iki kez yıkanılmaz diye açıklamıştı. Kimse başlangıçtaki aynı insan olamaz, olmamalı. Demek ki “değişim” yaşadığımız dünyanın en kaçınılmaz gerçeği…