-Ayşe Ünlüce!..
Bu isim, Eskişehir siyasetinin üzerine adeta “bir bomba” gibi düştü. 
Bombayı bırakanlardan biri Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen diğeri de “pimi çeken” CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldu.
Kamu yavaştan öğrenmeye başladı ki;
-Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ayşe Ünlüce’dir. 
Kimdir Ayşe Ünlüce? 
Bir yandan o isim ortaya atıldığında herkeste bir merak. Kuşkusuz efsane hale gelen Yılmaz Büyükşehir’in yerine bir kadın aday! Tanımayanlar için “merak” uyandırmaz mı? 
Hele ki yerine aday olarak “uygun gören” bizzat Yılmaz Hocanın kendisini ise! 
Hep beraber yarattığımız ve aylar süren tartışmaların, yazılıp-çizilenlerin ardından hiç akılda olmayan bir isim “büyük sürpriz” olarak ortaya çıkmışsa! 
*** 
Elbet kendisinin uzun yıllardır ( beş Yıl) Büyükşehir Belediyesi’nde “Genel Sekreter” olarak görev yaptığını biliyordum. Ancak kendisi ile yüz yüze gelip “iki kelime” konuşmuşluğum vardır. 
Birincisi Başkanlık makamına gittiğim bir günde, odasının bulunduğu koridorda karşılaşmam!.. İkincisi ise ne yazık ki O’nun büyük acı yaşadığı bir camii avlusunda olacaktır:
-Eşi, Av.  Aydın Ünlüce’nin cenaze töreni!..
Aydın Bey’i, Ayşe Hanımdan daha iyi tanıyordum zira. Büyük kalabalıkta kendisine yaklaşabilmiş, acısını paylaşmaya çalışmıştım. 


‘Kararlı ve sabırlı çözümler’ 


Bu tanışıklıklarda bir yandan da düşünmüştüm; 
-Görev süresince sıkça Genel Sekreter değiştiren Yılmaz Hoca, nasıl oluyor da Hukukçu kariyerli bu hanımefendiyle beş yıldır birlikte çalışabiliyordu? 
Üstelik daha öncesi de vardı. İki yıl da Büyükşehir Belediyesinin Baş Hukuk Müşavirliği!..
Anlaşılan, Büyükşehir camiası dışında, kamuoyunca pek bilinmeyen bir takım “olumlu özellikleri” vardı sayın Ünlüce’nin.. Bunları da gazetemiz yazarı Sevgi Akmen, son yazısında birkaç cümle ile şöyle özetliyor; 
“Nezaketi ve sakin tavrıyla toplumun tüm kesimleriyle çok iyi ileşitişim kurma özelliği vardır. Belediye yönetimindeyken (Genel Sekreterliği) kıt kaynaklar ve çeşitli engellemelere karşın sabırla çözüm üretme kararlılığı gösterdi”


Genel Sekreter ne ola ki!..


Gazetemizin bir değer yazarı Murat Taşkın da önceki günkü yazısında bu “sekreterlik meselesini” ele alarak irdeliyor. Önce Büyükşehir Belediyelerinde Genel Sekreterliğin ne anlama geldiğine değiniyor;
-Başkandan sonra ikinci bürokrat kişi!.. 
Devamında da, CHP ve Büyükerşen karşıtlı siyasi çevrelerde (öncelikle AKP kesiminde)  bir takım -en azından- Küçümseyici yorumlara değiniyor;
-Yılmaz Büyükerşen, kendi yerine sekreterini başkan adayı yaptırdı!.. 
Bilmezler mi Genel Sekreterin hangi anlama geldiğini? Kuşkusuz biliyorlar da, “bilmeyenlere” sözüm ona Ayşe Hanım hakkında böylesine küçümseyici algı oluşturacaklar; 
-Yutturamazlar Eskişehir kamuoyuna ve seçmenine!.. 
*** 
Seçim döneminde  daha nice başka ve benzer yalanlar üretecekler, göreceğiz. Biz şimdiden bu önemli görevinde;
-Sayın Ayşe Ünlüce’ye başarılar dileyelim…
_________________________________ 

Siyasette bir başka ünlü
kadın: Meral Akşener!..

Ülke siyaseti kendisini -tam olarak-  ilk kez 90’lar sonrasında İçişleri Bakanlığı koltuğunu işgal ettiği yıllarda tanıdı. O zamanlar Tansu Çiller’li DYP’nin Merhum Necmettin Erbakan’la kurduğu “dönüşümlü Başbakanlık” sistemi vardı! Meral Hanım’ın, “dönüşe-dönüşe” vardığı noktayı da özetlersek… 
“Önce AKP kurucusu, olmadı özüne dönüp, MHP’de siyaset, oradan olaylı ayrılışı. Kendisiyle oradan ayrılanlarla ‘iyi bir parti’ kurma çabaları, ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ödünç aldığı 15 milletvekiliyle muradına eriş ve nihayet ‘Altılı Masanın’ başaktörü olarak, rejimi değiştirip Başbakan olma hayalleri!..”
*** 
Neyse bu safahat çok yazılıp çizildi, geldik Meral Akşener’in son pozisyonuna,
-CHP’ye muhalefet, ufaktan AKP’ye yanaşma!..
Son oyununa, biz de son yazımızda biz de “ışık tutmaya” çalışmıştık!.. Geçen hafta içinde bir konuşmasında sanki yazımızı okumuş da yanıt verir gibi “savunma” yapıyordu. Şöyle diyordu Meral Hanım; 
“Eğer Ak Parti ile bir el sıkışmamız olsaydık bizden ayrılan, bizi çok üzen, bizi kandırmış hissettiğimiz -daha bir başka söz derim de ayıp olur-Bir milletvekilini (Nebi Hatipoğlu) bizden seçilip, koşa koşa AKP’ye geçip Eskişehir’den aday göstermesi mümkün olur muydu?” 
Sayın Akşener bir “temenni” ile bitiriyor sözlerini;
“-İnanıyorum ki Eskişehir ‘dümenci birini’ seçmeyecektir!” 
Hay çok yaşa Meral Hanım. Ne de güzel sıfat bulmuşsunuz, Eskişehir’den seçtirip, koşa koşa AkP’ye giden Nebi Hatipoğlu için!.. 
_______________