AK Parti önümüzdeki seçimlerde Eskişehir listesini nasıl hazırlayacak?
Bugüne kadar olduğu gibi yine Ankara’da Erdoğan’a yakın bir isim liste başı olacak mı?
Olacaksa bu isim kim olacak?
İkinci sıra yine Eskişehir’de siyaset yapan bir isim, üçüncü sıra da yine bir kadın aday için mi ayrılacak?
Tıpkı önceki milletvekili listelerinde uygulanan yöntem bu defa da uygulanırsa ikinci sıradaki Eskişehirli isim kim? üçüncü sıraya konulacak kadın aday kim olacak?
***
Biz AK Partinin önümüzdeki seçimlere ilişkin bu soruların cevaplarını ararken, kamuoyu bu soruların cevapları üzerine, isimler üzerinden yorumlar yaparken, partinin önemli bir ismi geçtiğimiz gün çok enteresan bir yorumda bulundu.
Erdoğan tarafından Eskişehir listesinin başına konulacak olan ismin zaten belli olduğunu söyleyip “boşuna arayıp durmayın” dedi.
***
Liste başına getirilme ihtimali olan bildiğimiz tüm isimleri kendisine sırayla saydık, saydığımız her isim sonrasında  “değil” anlamında kafasını salladı.
Sonunda dayanamayıp “Kim o zaman?” diye sorduğumuzda ise “Kim olacak? Büyük ihtimalle Mustafa Destici” dedi.
***
Nasıl bu kadar emin olduğunu sorduk AK Partili isme?
Destici’nin geçen seçim AK Parti listesinden Ankara milletvekili olduğunu halen bu görevi sürdürdüğünü söyledi önce.
Ardından…
“Son günlerde Eskişehir’de sıklıkla dolaşmaya başladı. Bu seçim kendi şehri olan Eskişehir’den aday olmak istediği de sıklıkla konuşulmaya başlandı. Büyük ihtimalle Büyük Birlik Partisi geçen seçim olduğu gibi önümüzdeki seçimlere de katılmayacak, Cumhur ittifakını desteklemeyi sürdürecek. Destici ve belirlediği isimler tıpkı geçen seçim olduğu gibi şehirlerdeki AK Parti listelerine yerleştirilecek. Destici de bu defa Ankara yerine “genel başkan şehrinden aday olmalı”diyerek, AK Partinin  Eskişehir listesinde  olmak isteyecek. Koskoca genel başkanı listenin iki ya da üçüncü sırasına koyamazsınız. Haliyle liste başına gelip oturacak. O yüzden AK Partinin liste başında kimin olacağını boşuna arayıp durmayın! Liste başı önünüzde duruyor” dedi…
***
AK Partili ismin anlattıkları sonuçta bir öngörü olsa da çok mantıksız gelmedi.
“Olur mu olur valla!” dedik…

destici

İYİ ŞEYLER DE OLUYOR…

Eskişehir’deki üniversitelerimizde yaşanan olumsuz olayları dile getiriyoruz sıklıkla.
Emin olun yaşanan her sıkıntıyı dile getirdiğimizde telefonlarımız adeta susmuyor.
Arayanlar, birbiri ardına yaşanan diğer sıkıntıları sıralıyorlar.
***
Zaman zaman dile getiriyoruz.
Eskişehir’in marka değerleri olan ve birbirinden kıymetli üç üniversitesinde yaşanan olumsuzlukları yazarken üzülüyor ve sıkılıyoruz.
Üniversitelerimizin bilime, eğitime ve şehre sağladıkları katkıları dile getirmek ve bununla gurur duymak yerine, yaşanan saçma sapan olayları kamuoyuna duyurmaktan hicap duyuyoruz.
O yüzden, bu şehir için son derece değerli olan bu kurumlarımızın başarılarıyla övünmek ve sevinmek istiyoruz.
***
İşte, böylesine duyguları yoğun olarak yaşadığımız bir dönemde duyduk haberi.
ESOGÜ Fen Fakültesi Fizik bölümü öğretim üyelerinden Prof Dr Tamer Akan, uzun süredir üzerinde yoğunlaştığı projesini tamamlayarak, soğuk plazma laboratuvarında Plazma Kalem üretmeyi başarmış.
***
Güzellik merkezlerinde lazer cihazlarına bağlı olarak kullanımı bir hayli fazla olan Plazma Kalem aynı zamanda ev, okul, hastane ve alışveriş merkezleri gibi yaşam alanlarında hijyen amaçlı, çeşitli hastalıklarda da tedavi amaçlı kullanılıyormuş.
Prof Dr Akan’ın üretmeyi başardığı Plazma Kalem ise, enerji girişi, uygulama yapısı ve tasarımı ile farklılık ve orjinallik gösteriyormuş.
***
Küçümsenecek, önemsenmeyecek, geçiştirilecek bir çalışma asla değil.
Aksine…
“Üniversitelerimizde iyi şeyler de oluyor” dedirtecek ve gurur duyulacak bir buluş sonuçta…
Prof Dr Tamer Akan ve ekibini de, onlara bu imkanı tanıyan ESOGÜ yönetimini de kutluyoruz…
Üniversitelerimizden benzeri haberleri sık sık duymamız temennisiyle…
tamer

BU KIŞ BİRİLERİ İÇİN ÇOK AMA ÇOK ZOR GEÇECEK

Sıcaksular’da, yan yana faaliyet gösteren çayhanelerin dışarıya masa ve sandalyeleri attığı küçük meydanı bilirsiniz…
Günün her saati doludur bu bölge.
Genelde emeklilerin uğrak yeridir.
Gündüz saatlerinde boş masa ve sandalye bulmanız adeta imkansızdır.
Sabahın ilk ışıklarıyla dolar, Çaylar-Kahveler söylenir, gün boyu sohbet eden müdavimleri hava kararınca evlerine döner.
***
Dün öğle saatlerinde geçtik oradan.
Masa ve sandalyeleri bomboş görmek şaşırttı.
Bir tek boş sandalye bulmanın mümkün olmadığı meydanda her işyerinin önünde iki, bilemediğiniz üç masa dolu.
O masalarda da oturan beş-on kişiden ibaret.
***
Sorduk “ne oluyor burada böyle?” diye…
“Millette para yok” dedi hep bir ağızdan işyeri sahipleri…
Ardından…
“Çay 3,5 lira. Adam geliyor bir çay içiyor en az 3-4 saat oturuyor. Bazılarının cebinde çay içecek 3,5 lira yok. Bir arkadaşının geleceğini söylüyor, bir-iki saat oturduktan sonra sessiz ve mahcup bir şekilde kalkıp gidiyor” diye anlattılar durumu…
***
Sonra lafı kendilerine getirdi o işyerinin sahipleri…
“Bizim işimiz biraz da sirkülasyonla alakalı. İçen kalkacak, onun yerine başkaları oturacak ki para kazanalım. Oturan yok. Olan da bir çay içip en az  iki-üç saat kalkmıyor. Birkaç aydır kirayı bile cepten ödüyoruz. Durum çok fena!”
***
Anlattıkları içimizi kararttı…
Cebinde 3,5 lira çay parası olmayan vatandaşa mı, 3,5 liraya çay satamayan işyeri sahiplerine mi üzüleceğimizi bilemedik…
Ne diyelim?
Bu kış gerçekten birileri için çok ama çok zor geçecek!