Yöneten insan; Seçilen, sorumluluğu alan, kendini feda eden, risk alan, koruyan kollayan kişidir…
En azından yapılabilecek en basit tanımı budur.
Yönetilenler ise; Seçen, mesuliyeti veren, korunan ve gözetilenlerdir.
***
Yöneten olmadan yönetilenler olmaz…
Yönetilenler yoksa yöneticiye de gerek yoktur.
O halde şöyle bir gerçek çıkıyor karşımıza…
-“Yöneten ile yönetilenler birbirini tamamlayan unsurlardır.”
***
Yani…
Bilinen bir tanımlamayla, her ikisi de elmanın birer yarısıdır.
Bu durum, her ikisinin de, yani yöneten ve yönetilenlerin birbirlerine muhtaç olduğu gerçeğini ortaya çıkartır.
***
“İnsanlar layık olduğu şekilde yönetilir” sözü işte o yüzden söylenir.
“siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz” sözü de öyle.
Huzurlu bir toplum, yöneten ile yönetilenlerin aynı amaç doğrultusunda çalışmasıyla mümkün olur.
Huzursuz bir toplumun oluşmasındaki en büyük faktör de, yöneten ile yönetilenlerin farklı amaçlarının olmasıdır.
***
Tüm bunlardan sonra şöyle bir gerçek çıkıyor ortaya…
Eğer orta yerde kötü bir yönetici varsa, bu kötü yöneticinin kabahati aynı oranda yönetilenlerdedir.
Bu yazı ile bir mesaj verme niyetinde falan değiliz.
Sadece…
Yöneten ve yönetilenler üzerine şöylesine bir beyin jimnastiği yapalım istedik.
Ama siz yine de bir mesaj çıkartmak isterseniz çıkartabilir ve mesajı da istediğiniz ve aklınıza gelen ilk yönetene bağlayabilirsiniz...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
TALAT YALAZ İYİ BİR İL BAŞKANLIĞI YAPTI MI?
Bir parti il başkanının, görev yaptığı süre içinde başarılı olup olmadığını değerlendirebilmek için bazı kriterlerin yerine gelip gelmediğine bakmakta yarar var.
***
Örneğin: Seçim başarısı bir il başkanı için önemli bir kriterdir.
Zira...
Oy oranı arttırılarak kazanılan bir seçimde parti yönetim kabiliyetinin katkısı vardır.
***
Mesela: Parti politikalarının uygulanabilirliği önemlidir.
Zira...
İl başkanının parti programında yer alan politikaları ne ölçüde hayata geçirebildiği başarı ve başarısızlıkla endekslidir.
***
Yine, parti birliği ve disiplini önemlidir...
Zira...
Parti üyeleri arasında birlik ve dayanışmanın sağlanması, iç disiplinin korunması, bir anlamda il başkanının liderlik yeteneklerini yansıtır.
***
Kamuoyu destek oranı önemlidir mesela...
Zira...
İl Başkanı ve partinin kamuoyundaki genel algısı ve destek oranları, halkın görüşünü ölçmede önemli bir araçtır.
***
Medya ilişkileri önemlidir örneğin...
Zira...
İl başkanının medya ile kurduğu ilişki ve kamuoyuna verdiği mesajların doğru şekilde ulaştırılması, halkla olan iletişimi de güçlü hale getirir.
***
Kriz yönetimi yeteneği önemlidir.
Zira...
Başkanın beklenmedik durumlar veya krizler karşısında nasıl bir müdahale ve yaklaşım sergileme yeteneği güven verir.
***
Liderlik nitelikleri de son derece önemlidir.
Zira...
Başkanın vizyonu, iletişim becerileri, karizması ve insanları motive etme yeteneği, parti içinde ve halk arasında dikkat çeken özelliktir.
***
Bunların yanı sıra, Tanınırlık, Bilinirlik, Güvenilirlik, Samimiyet ve Makama yakışma da il başkanının başarılı olup olmadığı ile ilgili değerlendirme yapmakta önemli kriterlerdir...
***
Herkesin değerlendirmesi farklı olabilir elbette ama, yukarıda sıraladığımız kriterler ölçeğinde bir değerlendirmede bulunmak gerekirse;
CHP İl Başkanı Talat Yalaz, görev süresi boyunca, mevcut kriterlerin bazılarından zayıf notu olduysa da, kriterlerin çoğunu karşılama anlamında başarılı bir il başkanlığı yapmış görünüyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ORMAN TEŞKİLATI BU HALE NASIL GELDİ?
Bu günkü yangıları analiz edip değerlendirirken geçmişte yapılan hatalara bakmak gerekir
Yangınlar sonuçtur, sebeplere bakmak gerekir.
***
Türkiye'de ilk bilgisayar alan kuruluş orman bakanlığıdır
Ancak sonraki yıllarda kendini yenileyememiştir
2000 yılların başında bilgisayar elle açılıyor akşam elle kapatılıyordu. Daire başkanı bilgisayar şalterini kaldırmasa o gün bilgisayarlar çalışmıyordu
Orman bakanlığı Döner Sermayesi Türkiye'nin en zengin döner sermayesi idi
1984 yılında Turgut Özal iktidarı döneminde Hüsnü Doğan Orman Bakanı ve Mustafa Keten Müsteşar oldu.
***
Bu günkü gibi hazine tamtakır. Yana yakıla para arıyorlar.
Para da sadece Orman Bakanlığında var.
Orman Genel Müdürü yeni yönetime yaranmak için “Biz de çok para var. Biz verelim diyor
Sıkı durun!
1984 yılının parası ile tam olarak 120 milyon lira bütçeye aktarılıyor.
***
Orman bakanlığında bozulma bundan sonra başlıyor.
Döner sermeye açık veriyor
Gelirler giderleri karşılamamaya başlıyor
Açıkları kapatmak için ağaç kesimi hızlandırılıyor
Para olmadığı için yatırımlar yapılamıyor
Yangın uçağı ve helikopter kiralamaları azaltılıyor
Orman bakanlığında o zengin döner sermayenin adı değişiyor. FIRILDAK SERMAYE oluyor.
***
Ağaçlandırma Genel Müdürlüğünü işlevi değişiyor
AĞAÇ KESİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ne dönüşüyor
Parayı veren genel müdür ödüllendiriliyor
ANAP ‘dan milletvekili oluyor
Daha bitmedi...
Eski Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer kamuda yeniden yapılandırma projesi başlatıyor.
Bu proje çalışmaları esnasında Orman Bakanlığı yetkilileri, Orman Bakanlığı ile ilgili önerilere karşı çıkıyor. “Orman Bakanlığı çok muhafazakar bakanlık” diyor.
Orman bakanlığını Çevre Bakanlığı ile birleştiriliyor.
Orman bakanlığının başına çevre mühendisleri atanıyor.
Ormanda rant dönemi başlıyor.
Ve o dönem bugünlere kadar uzanıyor.
***
Eğer bugün canım Ormanlarımız cayır cayır yanıyorsa geçen 40 yılda yapılan hatalara ve hatalı uygulamalara bakmak lazım.
Yeterli araç gereç yoksa personel eğitimsiz ise, orman yangınları söndürülemiyorsa, geçmişten bugüne gelen kötü yönetim ve uygulamalarına bakmak gerekir.
***
NOT-Yukarıdaki tespitler, Orman teşkilatını yakından tanıyan, görüşlerine değer verdiğimiz önemli bir isme ait.
Tespit, Cumhuriyetin en iyi işleyen teşkilatların başında gelen Orman teşkilatının çökmesi pahasına 40 yıl önce başlayan gafletlerin bugüne kadar artarak nasıl taşındığını anlatan, adeta bir kronoloji niteliğinde olmuş...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,