“Anonsu kendin büyük yerel seçimi” geride bıraktık.

    Çok sayıda entelektüel yerel sicimin yaratacağı sonucu yorumladı. Herkes  kendi penceresinden bakarak  dünden ders almaya, günü değerlendirmeye ve geleceği kurgulamaya çalıştı. Sonunda seçim oldu, halk son sözünü söyledi.
    Seçimler ülkenin siyasal yaşamına olduğu kadar ekonomik düzenine, insanımızın refahına  etkileri olan ulusal ölçekli olgulardır.
    Yerel yönetim sorumluluğunu üstlenenler kamuoyu ile paylaşmasalar bile, önce kimlik tanımlarını yeniden yapmalı. Kim olduklarını, ne yapmak istediklerini, değerlerini, planlarını, projelerini gözden geçirerek kendini yönetmenin ilkelerini sorgulamılıdır. Kimlikler hiçbir zaman yeterli değildir; toplumsal bir varlık olarak başkalarının gözünde nasıl algılandığımızı  anlatan  kişiliklerimiz de gözden geçirmek gerekir. Kimlik ve kişiliklerimizin kaleleri olan  ilkeler olmadan erdemin saygın yolunda ilerleyemeyiz.

Kasaba kültürü tuzakları

Ülkemizin baş belası olan, açık yüzleşmeyi sevmeyen, pusu kuran, arkadan vuran, bende olan başkasında olmasın kıskançlığından beslenen kasaba kültürünün önemli göstergelerinden biri de, “kendin milat” kabul eden, önceki birikimleri görmezden gelen,  sonra yapılacaklara gölge düşürmeye çalışan egosu aşarı şişmişlerin hastalığından uzak durmayı becerenlerin çoğunlukta olmamasıdır.
    Bir yerel yönetici kendinden öncekilerin yaptığı çalışmaları ne denli nesnel değerlendirir; paylaşır; Sezar’ın hakkını Sezar’a verirse, kendisini sağlam zeminlerde o denli yüceltir.
    Yerel yöneticinin kalıcı olanı, plan ve projelerini  başlangıçta paylaşan, sonunda da tasarlanan ile gerçekleşen arasındaki uyumu açıkça sorgulayandır. Kasaba  kültürünü  aşmak, başkalarının emeğine saygıdan başlar, kendi yaptıklarımı sorgulayarak yücelir; açık ortamlarda hesap verildiği zaman kalıcılığını pekiştirir.

Yeni dönemin sorumluluğu

Hiçbir önyargının, ezberin ve kör inancın tuzaklarına yakalanmadan göreve yeni gelenlerin önünü açmalıyız; onların ve temsil ettikleri kentin başarısı için biz de elimizden geleni yapmaya  angaje olmalıyız.
    Önümüzdeki günler, yeni  kurumların, yeni modellerin ve yeni metotların hayatımızı derinden etkileyeceği  dönüşümlere tanıklık etmelidir. Bu konuda  kolektif sorumluluklarımız asla unutulmamalıdır.
    Yeni başkanlara, meclis üyelerine başarılar diliyoruz…