Şimdi Hocam, bizim emekli tabipler bir araya gelse; Montrö anlaşmasına sahip çıkılması, İstanbul sözleşmesinden ayrılmanın sakıncaları ve cemaat evine gidip sarık ve cübbeyle üniformasını saklayarak namaz kılan Tuğgenerale karşı durulması gerektiğine ilişkin bir açıklama yayınlasalar ben altına imza atmalı mıyım?” diye sorsam, Hocam bana ne diyecek: “Bak çekirge! Edinilen tecrübeler gösteriyor ki bildirinin açıklanma saati çok önemlidir. Sabah mesaiye gider gibi saat 9.00 da yapılmalıdır, yoksa başınıza iş açılabilir. On kişiden fazla olmanız da ayrı bir sakınca oluşturmaktadır dikkat edin. İçerik önemli değildir, hakkında hüküm verilmesi için muhalif görünümlü olması yeterlidir.” “Muhalif görünümlü ne demek hocam?” “Muhalif; ülkesini seven, demokrasi ve laiklikten yana, talana ve yalana karşı olan, gelirin eşit bölüşüldüğü, hukuk ve adaletin var olduğu, çağdaş bir devlette yaşamak isteyenlere denir Çekirge…” Peki hocam, Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek yargı mensupları da bildiri yayımlayan emekli amiralleri kınıyorlar, bu nasıl iş? “Bak Çekirge, iktidar artık yalnız değildir. Ona destek verip esas duruşa geçenler, artık kendilerini de sorumlu hissediyorlar. Bir gün bu memlekette de evrensel hukuk yeşerirse ve eğer bu değirmene su taşıyanlar hep birlikte yargılanırlarsa masum olmadıklarının görüleceği anlaşılmıştır. Bu nedenle onlar da var güçleriyle bu iktidarın devamından yana rol oynamak istemektedirler...”

Türkiye’deki bütün kurumlarda adeta seferberlik ilan edilmiş, hep birlikte iktidarın yanında hiza alınmış ve hep bir ağızdan haykırılıyor: “Sen çok yaşa padişahım!..” Öyle ki Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bile amiralleri kınadı. En komiği de atanmış Boğaziçi’li rektörden yapılan ‘Milli irade’ vurgulu tepkiydi: “Millet iradesinin meşru temsil zeminleri ve yöntemleri son derece açıktır. Kendi dar çevrelerinin antidemokratik çağrışımlar içeren yaklaşımların, Türk Milleti’nin irade ve taleplerinin üzerinde görenler dün olduğu gibi bugün de büyük bir gaflet içindedir. Millet iradesine saygı duymanın demokrasinin temeli olduğunu biliyor ve ülkemizin aleyhindeki her turlu girişime karşı daima devlet ve milletimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna arz ediyoruz.” Güler misin ağlar mısın? Meral Akşener de amirallerin bildirisini “zevzekliğe” bağladı. Akşener’in bu beklenmedik çıkışına sayın Devlet Bahçeli’den, içerik olarak benim anlamak istediğim anlamı taşımasa da, ilk defa doğru bir yanıt geldiğine tanık oldum: “Meral Akşener’in amirallerin bildirisine ‘zevzeklik’ demesi zevzekliktir.” Böyle durumlarda rahmetli annem daha güzel bir söz söylerdi: “Tatsız tarhana!..