Çocuklar sokakta, ellerinde bir top, bağıra çağıra konuşuyor, tartışıyorlarmış.
Yoldan geçen bir siyasetçi sormuş;
-“Ne var? Ne oluyor?, Neden birbirinize avazınızın çıktığı kadar bağırıyorsunuz?”
Çocuklardan biri öne atılmış;
-“Amca bir top bulduk. Aramızda bir iddiaya girdik. Kim en büyük yalanı söylerse, bulduğumuz top onun olacak.”
***
Politikacı kızmış çocuklara…
-“Hiç utanmıyor musunuz siz? Ben sizin yaşınızdayken yalan nedir bilmezdim. Hala da bilmem. Yalan kötüdür. Hele bu yaşta yalan ile ilgili iddiaya girmeniz çok fena. Derhal bırakın bu oyunu”
***
Çocuklar bir süre düşünmüşler.
Sonra önlerindeki topa bakmışlar.
Aralarından biri topu almış ve siyasetçiye uzatmış,
-“Tamam amca! Sen kazandın. Top senindir!”
***
Siyaset yalan dolu ve çoğu siyasetçinin ağzından yalan hiç eksik olmuyor…
Bunun örneklerine, özellikle seçim öncesini yaşadığımız şu günlerde bol bol şahit oluyoruz.
Üstelik söylenilen yalanlar; yapılmayan bir işin yapılmış gibi gösterilmesi, ya da yapılan bir işin yapılmadığına yönelik masum sayılabilecek yalanlar da değil…
***
İçinde resmen ciddi iddia ve iftiraların yer aldığı korkunç yalanlar söylenebiliyor…
Bu işin bu hale gelmesinde elbette “Nasıl olsa ne söylersek söyleyelim, anlattıklarımıza ve söylediklerimize inanan bir kitle var” düşüncesinin etkili olduğu şüphe götürmez bir gerçek.
***
Sonuç olarak…
Siyasetin de siyasetçinin de yalandan biran önce kurtulması lazım.
Yalandan belki kimse ölmüyor ama aynı yalandan siyaset kurumunun öldüğünü söylemek yanlış olmasa gerek.
Zira…
Güvenin kalmadığı bir kurumu artık, en inandırıcı doğrular bile ayakta tutmaya yetmiyor!
BİR YANLIŞ ÜÇ DOĞRUYU NASIL GÖTÜRÜR?
İYİ parti Eskişehir milletvekili adaylarını belirlemek için üye bazında temayül yoklaması yapmaya karar verdi.
Her ne kadar yapılan iş hakim huzurunda bir ön seçim olmasa da, üye bazında yapılan temayül yoklaması parti içi demokrasinin hayata geçirilmesi açısından önemli bir karar, doğru bir hareketti.
***
Üye bazında yapılan temayül yoklamasının sonuçları, hiç ihtimal verilmemesine rağmen yoklamanın yapıldığı salonda ilan edildi.
Bu da önemli bir demokrasi göstergesi ve ikinci doğru bir hareket olarak kamuoyunda takdir gördü.
***
Eskişehir milletvekili listesini ilan ettiğinde, genel merkezin, temayülden çıkan sıralamayı listeye aynen yansıttığı görüldü.
İYİ parti genel merkezi temayül yoklama sıralamasını bozmadığı gibi Eskişehir listesinde kontenjan da kullanmayarak üçüncü doğru harekete imzasını atmış oldu.
***
İYİ partide, parti içi demokrasinin işlemesi adına işler iyi gidiyorken öyle yapılmayacak bir yanlış yapıldı ki; sormayın gitsin!
Adaylıktan çekilen listenin dördüncü sırasındaki adayın yerine, temayülde en fazla oyu alan isim varken en az oy alan bir başka isim getirilip konuldu…
Son derece yersiz, gereksiz ve sonuca hiçbir etki yaratmayacak olan bu yanlış karar bir anda İYİ partinin, parti içi demokrasi adına Eskişehir’de sergilediği üç doğruyu aldı götürdü…
Hiç gereği yoktu!
ELİN İKİ TANE KAĞIT PARASI…
Paramız döviz karşısında adeta yerlerde sürünüyor.
Kuyumculuk yapan bir dostumuz anlattı.
Adam cebinden çıkarttığı 500’lük iki adet Euro’yu yani 1000 Euro’yu döviz bürosuna vermiş bozdurmak için.
1000 Euro’nun Türk parası karşılığı 21.000 liradan fazla.
Döviz bürosuna verdiği iki kağıt para karşılığında bizim en büyük paramız olan 200 liralık kağıt paralardan 110 taneden fazla, yani bir desteden daha fazla para almış.
Elin 500’lük iki kağıt 500’lük banknotu, bizim en büyük paramızın bir destesinden de fazlaya denk geliyor.
İşte size paramızın döviz karşısında nasıl yerlerde süründüğüne dair yeni bir kıyaslama.
Böyle giderse paramızın kağıdı bile, üzerinde yazan rakamdan daha değerli hale gelecek!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,