Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, seçim öncesi vaatleri arasında olan “Bisiklet Yolları” projesinin yapımına Ali Fuat Güven Caddesi'nden başlattı.
***
Bisiklet yollarının yapımının başlamasıyla birlikte karşılıklı olumlu ve olumsuz eleştiriler de yapılmaya başlandı...
***
Her türlü eleştiriyi dikkate aldığını söylüyor Ünlüce.
Hatta, doğru ve isabetli eleştirilerin kendilerini doğru şekilde yönlendirdiğini, bazen de hatalardan dönmelerini sağladığını belirtiyor.
***
Ancak...
Yapılan alakasız eleştirilerin de can sıkıcı olduğunu dile getirerek “Örneğin; Eskişehir'in soğuk ve yağışlı bir iklime sahip olduğu, bunun için de bisikletin Eskişehir'e uygun olmadığı gibi eleştiriler yapılıyor. Bu tamamen yanlış ve alakasız bir eleştiri. Eğer bu eleştiri doğru olsa Danimarka, İsveç, Norveç ve Hollanda gibi en soğuk ve yağışlı ülkelerde bisiklet kullanımı bu denli yüksek olmazdı” diyor.
***
Netice olarak; Ayşe Ünlüce, yapılan eleştirilere rağmen Eskişehir'i bisiklet yolları ile donatmaya oldukça kararlı.
“Eğer bu konuda risk alınacaksa, bu riski ben almayacağım da kim alacak?” diyor.
Bir anlamda, risk almamanın en büyük risk olduğunu düşünüyor...
FİŞ ÇEKİLDİĞİNDE İNSANLAR NASIL BİR DÜNYADA KÖLE OLDUĞUNUN FARKINA VARACAK.
Geçtiğimiz Cuma günü büyük bir bankanın sistemleri çöktü...
Çöken sistem 6 saat boyunca onarılamadı...
***
Bu süre zarfında bankanın tüm müşterileri kredi kartı kullanamadı.
ATM'lerin hiçbiri çalışmadı...
Mobil internet sayfaları açılmadı...
Borcu olanlar, alacağını bekleyenler EFT yapamadı, alamadı.
***
Kredi kartları çalışmadığı için kimileri akaryakıt istasyonlarında aldığı yakıtın parasını ödeyemedi, kimileri lokantada ödeme yapamadı, kimileri de marketlerde yaptıkları alışveriş sonrası ödeme yapamadıkları için aldıkları ürünleri kasada bırakmak zorunda kaldı...
***
Sadece bir bankanın sistemi çökünce binlerce, hatta milyonlarca insan 6 saat içinde sayısız mağduriyet yaşadı...
***
6 saatte olup bitenler bile insana ister istemez “Gün gelip, teknolojiyi tek elden yönetenlerin fişi çekmesi halinde, insanların nasıl bir dünyada köle olduğunu anlayacaklarını” düşünüp, korkutuyor...
KAMPÜSTE ÇOCUK PARKININ NE İŞİ OLUR?
Anadolu Üniversitesi'nde, geçtiğimiz günlerde Hukuk Fakültesi öğrencileri bir protesto yürüyüşü yaptı ve topladıkları imzalı dilekçeleri üniversite yönetimine verdi.
***
Öğrencilerin bu eylemi yapmasının iki ayrı nedeni vardı...
Birincisi; kampüs içinde bulunan ve öğrencilerin yararlandığı bir kafeterya benzeri mekanın, öğretim üyeleri için yemekhane yapılmasına, ikincisi de; yine öğrenciler tarafından ders öncesi ve sonrasında vakit geçirdikleri bir parkın, yine öğretim üyelerinin eş ve çocukları vakit geçirsin diye çocuk parkına dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı...
Topladıkları imzalarla da, üniversite yönetiminin almış olduğu bu iki karardan bir an önce vazgeçmesini talep ediyorlardı...
***
Üniversitede görev yapan bir dostumuza sorduk?
“Öğrencilerin yararlandığı kampüs içindeki bir yeşil alan neden bu gençlerin elinden alınır da çocuk parkına dönüştürülür? Kampüsün içinde çocukların ne işi olur?” diye...
“Herhalde öğretim üyeleri, eşleriyle birlikte çocuklarını bu parka oynamaya getirsin diye yaptılar” cevabını verdi.
***
“Peki... Gerçekten öğretim üyeleri çocuklarını bu parka oynamak için getirirler mi?” dedik...
“Valla öğretim üyelerinin çoğu okula bile gelmiyor, çocuk parkı yapıldığı için gelir mi buna da sen karar ver.” cevabını verdi iyi mi?