Yerel seçimlere şunun şurasında yaklaşık dört ay kalmış. Seçimlere katılmayı planlayan siyasi partiler ve de o partilerden belediye başkan adayı, belediyelerde meclis üyesi olmak isteyenler nabız yükselmeye başladı. 
Bu çerçevede bakarsak, Mayıs seçimleri sonrası partilerde seçim hiç düşmedi. Kısa süreli “sonuç tartışmasının” ardından önce CHP hareketlendi.  Kurultay kararı, il kongreleriyle yeni yönetimlerin ve delegelerin, kurultay delegelerinin belirlenmesi ve nihayet kader kurultayı. Yani;
-Yenilenme yeter diyenlerle, değişimden yana olanların demokratik mücadelesi. 
Sonuçta Özgür Özel ile değişimcilerin kazanması. CHP’nin yeni genel Başkanı Özgür Özel ve ekibi şimdilik iyi gidiyor.  Genel Merkez kadroları da belirlendikten sonra Özel ve partisi de yönünü yerel seçimler çevirdi. 
 CHP’de halihazır durum
CHP’deki genel durumu böylece özetledikten sonra, “Yerel duruma” dönersek… 
İşin gerçeği 1 yıldır, belki daha da eskilerden Yılmaz Büyükerşen 6.cı ke “aday olup olmayacağı” tartışılır durur. Yılmaz Hoca bu bilinmezliğe doğrudan yanıt vermez, ama “olabileceğini” hissettirir bir tavır içinde görünüyordu. Olası haleflerinden Tepebaşı ve Odunpazarı belediye başkanları Ahmet Ataç ve Kazım Kurt da “Hoca’nın kararına saygılıyız” tavrı içinde görünmekteler. Açıkçası;
-Büyükşehir başkanlığı gri alan içinde!.. 
Ya ilçe adayları meselesi? O durumda Ataç ve Kurt’un pozisyonu;
-Tepebaşı ve Odunpazarı’na mecburiyet!.. 
*** 
Derken bu “halihazır duruma” Genel Başkan Özgür Özel eliyle “limon sıkılır” gibi bir vaziyet çıkıverdi ortaya!.. 
“-İstanbul, Ankara, Aydın adaylarımız belli. Elimizdeki diğer 8 il için yoklamalar yapacağız:” 
Nasıl yani?
Önseçim mi, diğer partililer tarafından kullanılagelen “temayül yoklaması” ya da anket çalışması mı? 
Anladığım o dur ki;
-Bu mesele de gri alanda!.. 
AKP ve İYİ Parti aynı kare içinde!..
Bu iki partinin halihazır durumuna gelince… 
İYİ Parti’nin giderek hırçınlaşan, bu nedenle de partisinde fırtınalar kopmasına neden olan Meral Akşener, “partiyi kendi ayakları üstünde durur” hale getirmekte kararlı görünüyor. 
Hayırlı olsun da Eskişehir’de durum hayli karışık ve karmaşık bir hal gösteriyor. Neden mi?
Biliniyor ki, genel seçimlerde i. Sıra Eskişehir adayı gösterip, milletvekili yaptığı Nebi Hatipoğlu, siyaset tarihinin “en hızlı geçişini” gerçekleştirip, AKP aracılığı ile “muktedirler” arasına katılı vermişti!..
Önceki yazımda “dokundurduğum” gibi;
-Sayın Akşener, bu geçişe pek ses çıkarmamıştı. 
Gerçi niyetini gerçekleştirmezden önce “Büyükşehir Başkan adayı olabilirim ama, Yılmaz Hoca’ya kıyamıyorum!” gibisinden bir cevher yumurtlamıştı Nebi Hatipoğlu. Şimdi öğreniyoruz ki;
-Hoca’ya kıyma harekatına, yeni partisi AKP’den aday olarak yol vermiş bulunuyor. 
Bunun anlamı da şu olsa gerek;
-İyi Parti ile AKP’nin oylarını toplayıp, Yılmaz Büyükerşen’i devirmek!..
O biraz zor!. Engin Bayrı arkadaşımızın son yazılarından birinde değindiği gibi;  
-Her ne kadar siyasetin bir matematiği olsa da bunun “toplaması” kadar çıkarması, çarpması, bölmesi de vardır!.. 
*** 
Sonra Meral Hanım, Aylar önce Eskişehir Büyükşehir adaylığını açıkladığınız, şehri posterleriyle donatan genç hemşehrimiz Melih Aydın’a yazık değil mi?
-Gerisini siz bilirsiniz artık!..
------------------------------------------------------- 
Üstün Ünügür’e 100. Yıl
anısına bir onur plaketi

Gazetemizin dünkü sayısında ve internet sayfasında bir haber dikkatinizi çekmiştir;
“Gazetemizin eski Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ünügür, Sivil ve Sosyal  Yaşam Derneği (ESYAŞAM) derneği tarafından “Eskişehir’e Değer Katanlar” ödülüne layık görüldü.” 
Evet, Başkanlığını sevgili arkadaşım Sevim Şahin’in başkanlığını yaptığı ESYAŞAM, Cumhuriyetimizin 100. Yılında anlamlı bir etkinlik düzenlediğinden haberim vardı; 
“100. Yılda Eskişehir’e değer katan 100 Kişiye Onur Plaketi.” verilmesi etkinliği. 
Haberdardım, zira o 100 kişi arasında ben de vardım.  Yaşı 65’in üzerinde çeşitli meslek gruplarından 100 kişi belirlenmiş, birer plaketle onurlandırılıyordu. 
Güzel, anlamlı bir geceydi. Doğrusu, sevgili Üstün Ünügür’ün de “100’ler listesinde” olduğundan haberim yoktu. Sevim Hanım bana ve Merhum Üstün Ünügür adına Üstüner Bey’e hoş bir sürpriz yapmıştı. 
Anladım ki, Sakarya Gazetesi’ndeki 50 yılıyla  Eskişehir’e değer katan Üstün Bey, daha yıllarca unutulmayacaktır. 
Saygı ve Rahmetle anıyorum sevgili dostumu…
-------------------------------------------------------- 
ÜSTÜN BEY-2ÖDÜL-3