Geçtiğimiz hafta, içinde "Nobel" ve "Barış" sözcükleri geçen iki ayrı önemli cümleyi çokça duyduk. Birincisi Kolombiya halkının FARC'la yapılan barış anlaşmasını çok küçük bir oy oranıyla da olsa reddetmesine karşın, "Nobel Barış Ödülü"nün devlet başkanı Santos'a verilmesi, ikincisi Nobel Bilim ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'ın, Kristal Elma Festivali'ne video konferans yöntemiyle bağlanarak "Nobel'i vermeye hazırım yeter ki ülkeme barış gelsin" şeklindeki sözleriydi. Kolombiya Devlet Başkanı Manuel Santos, Devrimci Silahlı Güçler (FARC) ile yarım asırdır süren savaşı bitirmek için, halkı adına, barış anlaşması imzalamış ardından yapılan referanduma %37 katılım olmuş ve kıl payı "hayır" çıkmıştı. Aziz Sancar ise Festivalin ikinci gününde belgeselini hazırlayan gazeteci Nebil Özgentürk'ün konuğu olarak katıldığı video konferans aracılığı ile Nobel ödülünü feda etmeye hazır olduğunu belirterek herkesi ağlatan bir konuşma yaptı ve rol modeli olarak da Atatürk'ü göstererek, bilime ve barışa olan önemi vurguladı...
Barış, sihirli bir sözcük. Yaşama bağlanmak insanı sevmek, dost kalmayı başarmak, yaşama sevincini duyumsamak demek. Nobel ödülü ile birlikte anımsanınca elbette değeri daha da artmıyor ama, insanlık için ne kadar önemli olduğu bir kez daha vurgulanıyor. Dün Ankara'da 10 Ekim Barış mitingine katılanların IŞİD tarafından patlatılan bombalarla katledilişlerinin birinci yıl dönümüydü. Aklıma hep üç gün sonra Konya'da yine İzlanda ile oynanan milli maçta saygı duruşunda yapılan yuhalamalar geliyor... Barış mitingine katılmak için Anakara'ya gelen ve orada katledilen insanın ardından yuh çekilir mi hiç? Kolombiya halkı elli senedir süren bir savaşın bitmesini istemiyor, barışa hayır diyor, Konya'da stadyuma doluşmuş, barışa karşı olan ölü seviciler yuh çekiyor... Aziz Sancar arkasındaki Atatürk posteri dahil herkesi ağlatıyor, referandumda "barışa hayır" diyen bir ülkenin Başkanına "Nobel barış ödülü" veriliyor. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran eşi benzeri olmayan beyninin aile, eğitim ve toplum tarafından yaratılma süreçleri, bu süreçlerin farklılıkları, "barış" ve "vicdan" kavramlarının içini insan adına dolduruyor...
Not: Yine şehitlerimiz var, hem de 18 tane. Bizde söyleyecek söz, ateşin düştüğü yerlerde dökülecek göz yaşı kalmadı. Sadece sebep olanları düşünüyorum...